Jandarma misyonerleri adım adım takip etmişti

Zirve katliamından önce misyonerlerin ablukaya alındığı ortaya çıkmıştı. 'Zirve'de bir korkutma yapacağız' tehdidi de dosyaya girmişti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Zirve Yayınevi katliamına ilişkin 2011'de kabul edilen ikinci iddianamenin ek klasörleri arasına giren valilik tutanaklarında, Malatya'daki misyonerlerin jandarma tarafından adım adım izlendiği ortaya çıkmıştı.

İsmail Saymaz'ın o dönem Radikal'de yer alan haberine göre, Zirve davasının dosyasına giren, Malatya Valiliği’nin 2006-2008 yıllarında yapılan il güvenlik toplantısı tutanakları da JİTEM'in rolünü ve cinayetlere giden süreci aydınlatmıştı.

Söz konusu haberde, 'her ilde olduğu gibi Malatya’da da vali başkanlığında MİT Şube Müdürü, Jandarma Komutanı ve Emniyet Müdürü’nün katılımıyla yapılan bu toplantılarda jandarmanın özellikle Şubat 2006’dan itibaren şehirde sayıları 15’i bile bulmayan misyonerleri en önemli güvenlik tehdidi olarak gösterdiği' belirtiliyor. Ayrıca, muhbirler aracılığıyla takip edildikleri anlaşılan Malatyalı misyonerlerin yakından izlendiği, öldürülen 3 kişi ve eşlerine ilişkin de istihbari bilgi toplandığı görülüyor. Jandarmanın cinayetten iki ay sonra misyonerlerle ilgili bilgileri azaltması, Malatya Emniyeti'nin de aynı dönem içerisinde misyonerler hakkında hiçbir bilgiyi valiliğe taşımadığı dikkat çekiyor.

27 NİSAN'DAN BİR GÜN ÖNCE GİZLİ TOPLANTI

İsmail Saymaz’ın 2011'de yayınlanan ‘Nefret/Bir Milli Mutabakat Cinayeti’ adlı kitapta da cinayetlere ilişkin önemli bulgulara yer verilmişti. Kitapta, Malatya İl Jandarma Komutanlığı’nın Zirve katliamından çok önce defalarca ‘misyonerlik’ seminerleri düzenlediği, bu faaliyetlerinde hukuk dışı yöntemlere de başvurduğu belirtiliyor. Saymaz kitabında, tam da 27 Nisan bildirisinden bir gün önce, bizzat dönemin Malatya İl Jandarması tarafından gizli bir toplantı yapıldığını, misyonerleri PKK ile ilişkilendiren, cinayetin AK Parti ve Gülen Cemaati tarafından işlendiği izlenimi yaratan üç ayrı rapor hazırlandığını yazmıştı. Kitapta, misyonerlerin nasıl devlet tarafından ‘ulusal tehdit’ haline getirildiği ve bu gruba yönelik saldırılar ayrıntılarıyla anlatılmıştı.

Zirve katliamında 5 müebbet hapisZirve katliamında 5 müebbet hapis

'ZİRVEYLE İLGİLİ KORKUTMA YAPACAĞIZ'

Saymaz’ın kitabındaki bilgilere göre, Protestan’lara yönelik şiddet eyleminin yolunu bizzat o dönem bölgede jandarmanın sürdürdüğü ‘misyonerlik karşıtı’ çalışmalar açtı. Savcılık dosyasına da giren verilere göre; Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığı’nın talimatıyla 25-26 Mayıs 2006’da Malatya İl Jandarma Komutanlığı’nda, Aşırı Sağ Faaliyetler Masası’nda görevli askerlere ‘misyonerlik’ konulu bir seminer verildi. Konuşmacı olarak ilahiyatçı R.A. çağrıldı.

Evraklara göre, Malatya İl Jandarma ve R.A.'nın ‘gayretleri’ sonucunda Mersinli eski Başpapaz İlker Çınar’la ilişkiye geçildi. O tarihte Mersin Jandarması’nın haber elemanı (muhbir) olan İlker Çınar, Malatya Jandarması’na ‘transfer’ edildi. Daha sonra Aralık 2007’de jandarmada istihbaratçıların katılımıyla misyonerlik konulu toplantılar yapıldı. İki toplantı sonunda 16 Ocak 2007’de Malatya Jandarması, Zirve Yayınevi’nin faaliyetlerini izlemek üzere ‘Yaşam-01’ adlı bir takip dosyası açtı ve misyonerler takibe alındı. Jandarmanın haber elemanı Çınar olduğu ileri sürülen ve daha sonra Ergenekon soruşturması kapsamında ifade veren Gizli Tanık Deniz Uygar’ın iddiasına göre, jandarma komutanı toplantıda, “Misyonerlik faaliyetlerinin önlenmesi ve misyonerlere gözdağı vermek için Zirve Yayınevi’yle ilgili bir korkutma yapacağız. Bu, yukarıdan gelen bir talimat” dedi. Malatya Jandarması, Çınar’dan 26 Nisan 2007’de Malatya’ya gelmesini istedi.

TAŞUCU TOPLANTISI

Jandarma cinayetin nasıl olduğunu araştırmaktansa katliamdan kıl payı kurtulan Gökhan Talas adlı misyonerin telefonunu üç ay süreyle dinledi. Telefonu dinlenen bir diğer isim ise Protestan Cemaati’nin etkin isimlerinden, Behnan Konutgan oldu. Beşinci toplantı ise 9 Haziran 2007’de Mersin Taşucu’nda bir pansiyonda yapıldı. Jandarma, istihbaratçılar ve muhbirlerin katıldığı toplantıda  iddiaya göre, ‘Küresel Emperyalizmin Yayılma Politikaları Bağlamında Misyonerlik Faaliyetleri’ adlı rapor hazırlamak üzere bir araya gelindi.