OHAL geldi 28 televizyon gitti!
OHAL televizyon ekranını vuruyor! Dün yayını kesilen 12 kanalla birlikte 15 Temmuz sonrası kapatılan ya da yayınları kesilen kanal sayısı 28'e ulaştı.
DUVAR - OHAL KHK'ları ile kapatılan televizyon kanallarının sayısı 28'e ulaştı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 28 Temmuz'da çıkarılan ikinci KHK ile kapatılan basın kuruluşları arasında Barış TV, Bugün TV, Can Erzincan TV, Dünya TV, Hira TV, Irmak TV, Kanal 124, Kanaltürk, MC TV, Mehtap TV, Merkür TV, Samanyolu Haber, Samanyolu TV, SRT TV, Tuna Shopping TV, Yumurcak TV de yer almıştı.
Televizyon kanallarına yönelik ikinci dalga da dün gerçekleşti. Hayatın Sesi TV, Jiyan TV, Zarok TV, TV 10 ve Van TV'nin de aralarında bulunduğu 12 televizyonun da yayını herhangi bir bildirim yapılmadan kapatıldı. Ancak TÜRKSAT yayını kesilen bu kanalların yayın izinlerine ilişkin bir tebligat yok. Bu kesintilerle OHAL sonrası yayını durdurulan kanal sayısı da 28'e ulaştı.
Televizyonlar için yeni kapatma kararı
Muhalefetten tepki: Hayatın Sesi susturulamaz
Kanal kapatma kararlarına muhalefet partilerinden de tepki geldi. Evrensel gazetesinde yayınlanan haberde Hayatın Sesi televizyonunun yayınının durdurulmasına CHP ve HDP'li vekillerin tepkileri şöyle verildi:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba: AKP’nin rahatsız olduğu, AKP’nin politikalarını eleştiren, özgürce gazetecilik yapmaya çalışan, özgürce televizyonculuk yapmaya çalışan bir kanalın susturulmaya çalışıldığını düşünüyoruz. Bu yayın kuruluşunun geçmişteki bakışı belli. Yayın politikası belli. Bu yayın politikasını OHAL’le susturmaya çalışmak hukuksuz. Şimdiye karşı özellikle Gülen Cemaatine karşı eskiden beri tutumu net olan bir kanalın susturulması tam anlamıyla bir hukuksuzluk. Bu televizyonun geçmişte AKP’nin Gülen Cemaatiyle işbirliği yaparkenki tavrı belli. 15 Temmuz akşamı olan tavrı belli. 15 Temmuz sonrası olan tavrı belli. Darbeye karşı net tutum alan, her türlü darbeyi reddeden bir yayın kuruluşunun kapatılması tam anlamıyla bir hukuksuzluk. AKP’nin çelişkisini gösteren bir uygulamadır. Bunu kabul etmek mümkün değil. Belki buradan susturulacaktır ancak bu anlayışa karşı herkesin ortak mücadele etmesi gerekir. Bu kanalın susturulması demek Türkiye’deki azıcık demokrasi kırıntısının da yok edilmesi demektir.
HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken: Ortada herhangi bir hukuksal süreç söz konusu değil. Tebligat yok. RTÜK'te böyle bir konu hiçbir şekilde tartışılmadı. Bu yönlü RTÜK’ün yayın organlarına ulaştırdığı tek bir bilgi kırıntısı devrede değil. Daha önce Fethullahçı yapılanmayla mücadele için çıkartılmış olan bir kanun hükmündeki kararnameye atıf yapılarak başbakanlık bünyesinde kurulan bir komisyonun önüne gelen istihbarat raporlarını referans alarak RTÜK’e göndermiş olduğu bir yazıyla birlikte RTÜK başkanının RTÜK’ün normal işleyişini de çiğneyerek doğrudan TÜRKSAT’a yazmış olduğu bir yazı uyarınca bu darbe saldırısı gerçekleşmiş. Bu doğrudan Türkiye demokrasisine ve hukuk devleti normlarına yapılmış açık bir saldırıdır.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: Hayatın Sesi’nin de aralarında olduğu TV kanallarının yayının durdurulması demokrasiye, ifade özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına vurulan bir darbedir. Biz buna karşı çıkacağız. Boynumuzu uzatmayacağız, sıramızı beklemeyeceğiz, beklememeliyiz. Birbirimizle olan ön yargılarımızı bir kenara bırakarak bütün demokrasi güçlerinin bir arada olması lazım. Ortak bir zeminde buluşarak bu diktatörlük anlayışına karşı bir arada olmalıyız. Bizim görevimiz izlemek değil, karşı çıkmak ve durdurmaktır.