'Abdülhamit'in kemikleri sızlıyor'

Türkiye'nin farklı illerinde sendikalar ve kitle örgütleri televizyon kapatmaları protesto ediyor. Ankara ve Adana'daki eylemlerde OHAL'e son verilmesi talebi öne çıktı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Çok sayıda televizyon kanalı ve radyonun yayınlarının durdurulması Ankara ve Adana'da protesto edildi.

DİSK Ankara Bölge Temsilciliği , KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ve Ankara Tabip Odası’nın çağrısıyla Yüksel Caddesi’nde toplanan yurttaşlar, KHK ile Jiyan TV, Zarok TV, Hayatın Sesi TV, TV 10 ve Van TV dahil çok sayıda televizyon ve radyonun kapatılmasını kınadı.

Eyleme Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ile siyasi partilerden temsilciler katıldı.

Açıklamada, “Özgür basın susturulamaz” pankartı açılırken, “Hayatın sesi susturulamaz”, “Karanlığa teslim olmayacağız” sloganları atıldı. “Hayatın Sesi bizim sesimizdir”, “Tek sese, OHAL'e, sansüre hayır” sloganları atıldı.

Kurumlar adına ortak açıklamayı yapan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Sultan Saygılı, “Basını susturmaya çalışanlar halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını engelleyenler tarihin hiçbir döneminde iyi hatırlanmadılar. Haber alma hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız ve omuz omuza mücadele edeceğiz” dedi. Televizyonların kapatılması ve radyoların susturulmasını “ülkenin hukuk açısından geldiği son nokta” olarak niteleyen Saygılı, “Ülkede basın özgürlüğünün geldiği nokta Meclis'te anmak istedikleri Abdülhamit'in bile kemiklerini sızlatacak bir noktaya ulaşmıştır” dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şube Başkan Yardımcısı Esra Koçak, kapatılma tehdidiyle karşı karşıya olan basın yayın organlarının yanında olduklarını dile getirdi.

'TEK SESE BİAT ETMEYECEĞİZ'

Adana'da her gün 'Öğretmenime dokunma' eylemi yapan kamu çalışanlarıysa bu kez kapatılan medya organları için açıklama yaptı.

Sendikalar, siyasi partiler gibi farklı yayın çizgisine sahip gazete ve televizyonların varlığının bir ülkenin hak ve özgürlüklerinin düzeyini gösterdiğini ifade eden KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Tonguç Özkan, emekten, demokrasiden yana olan televizyonların bu şekilde karartılmasının emek ve demokrasi düşmanlarının gerçek yüzünü bir kez daha gösterdiğini ifade etti. Tonguç, ifade özgürlüğüne doğrudan müdahale anlamına gelen uygulamayı kınadıklarını dile getirdi.

‘HAYATIN SESİ İŞÇİLERİN BİRİKİMİ İLE KURULDU’

Aslında dün MGK’nin yapmış olduğu toplantıda bunun kararının verilmiş olduğunun görüldüğünü ifade eden EMEP GYK Üyesi Halil İmrek, “On binlerce öğretmen açığa alınabiliyor, Eğitim Sen kapatılmak isteniyorsa, TMMOB’ye, DİSK’e yönelik saldırılar varsa Hayat TV’ye sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır” dedi. Hayatın Sesi’nin Adana’da saya işçilerinin başkaldırısının, Amilyum Nişasta’da işçilerin hak alma mücadelesinin sesi olduğunu söyleyen İmrek, “Hayatın Sesi 9 yıl önce sendikacıların, mücadeleci kamu emekçilerinin, işçilerin, kadınların, gençlerin birikimi ile kuruldu. Gezi direnişi ve Kürt illerinde yapılan saldırılar sebebiyle Hayatın Sesi kapatılmak istendi. Yayınını işçilerin, emekçilerin kadınların, gençlerin dayanışması ile sürdürdü, bugünden sonra da öyle olacak” dedi. Hayatın Sesi’ni kapatmak isteyenlerin ölümden, savaştan yana, sömürü düzeninden, laik eğitime karşı olanlar, şort giydi diye kadına tekme atanlar, gençliğin geleceğini karartmak isteyenler olduğunu ifade eden İmrek, “Hep birlikte bir araya gelirsek bunların saltanatını yıkacağız” şeklinde konuştu. (Kaynak: Evrensel)