Kadıköylüleri yakan 'piyango'!
Kadıköy'ün Fikirtepe, Dumlupınar, Merdivenköy ve Eğitim mahallelerindeki kentsel dönüşüm çalışmalarında aradan geçen 5 yılda bir arpa boyu yol alınabildi. Ne kira yardımı alabilen ne de evlerine kavuşabilen mahalleli bugün bin pişman. Çevre Bakanlığı'nda kapılar duvar, yargıya gidenler ise tehditlerle karşılaşıyor.
DUVAR - İstanbul'un Kadıköy ilçesine bağlı Fikirtepe, Dumlupınar, Eğitim ve Merdivenköy mahalleleri 2011 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) kararıyla kentsel dönüşüm kapsamına alındı. 100 bin kişiyi etkileyen kentsel dönüşüm kararının ardından medyada 'Bu mahallede yaşayan yurttaşlara milli piyango vurdu' haberleri sıkça yer aldı. Fakat mahallelerde yaşayanlar aynı fikirde değil. 5 yıldır bir türlü ilerlemeyen inşaat çalışmaları, inşaat firmalarının tehditle imzalattığı sözleşmeler, söz verildiği halde alınamayan kira yardımları ve belirsizlik mahalle sakinlerini bıktırmış.
Kentsel dönüşüm kapsamına alınan mahalleler 60 yapı adasına bölünmüş, 3 yapı içerisinde tarihi eserler bulunmasından dolayı 57 yapı adasında 5 yıldır çalışmalar aralıklarla devam ediyor. 5 senede sadece 7 adada çalışmalar son aşamaya gelmiş.
'100 BİN KİŞİ ETKİLENDİ'
Fikirtepe Derneği Başkanı Sabır Karakoçoğlu, birçok yurttaşın evlerinden çıkmak zorunda kaldığını, bu kişilerin kira yardımı dahi alamadığını söylüyor. Karakoçoğlu'na göre en az 100 bin kişiyi etkileyen kentsel dönüşüm söz konusu mahallelerde kontrolsüz bir şekilde yürütülüyor. Bazı inşaat şirketlerinin ev sahiplerini tehdit ettiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın da kendilerine sahip çıkmadığını ifade eden Karakoçoğlu, yaşananları şöyle anlatıyor:
“Evi ve arsalarının kentsel dönüşüm kapsamına alınması için mahalle sakinlerinin önüne bir sözleşme konuldu. Sözleşmede ne yazıldığı bile değildi. Başlarda evlerini terk etmek zorunda kalanlara 36 ay boyunca kira bedeli ödeneceği söyleniyordu. Ama bu taahhüdü yerine getirmeyen inşaat firmaları bulunuyor. İnsanların önlerine konulan sözleşme haklarımızı savunmuyor. Mahalleli görmediği bir sözleşmeye imza atmak zorunda kalıyor. Birçok yurttaş emekliliklerinden ayrılan parayı bu binalara yatırdı. İnsanlar ne yapacağı bilemiyor. Hak arama yolları kapalı. Sözleşmenin iptali için mahkemeye başvurmak isteyenler tehdit ediliyor.
Hak arama yollarının kapalı, dernekleşmenin zayıf olması insanların organize şekilde hak aramasının önünde engel oluşturuyor. Bütün bu hak ihlallerini kamuoyunun gündemine getirmek için TBMM'ye gittik. Mecliste, mahallelerimizde çantacı firmaların gezdiğini, kontrolsüz bir şekilde çalışmaların yapıldığını ve insanların evlerini vermesi için tehdit edildiklerini anlattık. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na da başvurduk. Bakanlıktan bize şu cevaplar verildi: Biz karışmıyoruz. Güvenmediğiniz firmalara evlerinizi vermeyin.'
Buradan şunu rahatlıkla görebiliyoruz, insanların hakları yok sayıldı. Devlet bütün kararları inşaat şirketlerinin lehine veriyor. Bütün partilerle görüştük. Bu ihlallere itiraz edin dedik. CHP bu konuyu Anayasaya Mahkemesi'ne taşıdı. Bizde şu an Anayasa Mahkemesi'nden davanın iptali için kararın çıkmasını bekliyoruz.”
'BAKANLIK DENETLEME YAPMIYOR'
Kentsel dönüşüme tabii olanlara devletin kira ve taşıma parası ödemesi gerektiğini ifade eden Karakoçoğlu, 5 senede sadece 7 adada çalışmaların bitmek üzere olduğunu söyledi ve ekledi: “Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na kira ve taşınma paralarının ödenmediğine dair dilekçe yazdık. Fakat bakanlık gerekçe belirtmeden 'Fikirtepe Mahallesi için böyle bir uygulamamız yok' yanıtını verdi. Madem ki bütçe yok ve insanlar mağdur edilecekse bu mahalleler neden kentsel dönüşüm kapsamına alınıyor? Ana muhalefet partisine bu konuyu da ilettik. Meclise önerge verildi ama daha cevap gelmedi. Kontrol ve denetim yok. Bakanlık, müteahhit sözleşmeyi yerine getiriyor mu diye denetlemiyor.
Bütün bunların denetimini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yapması gerekiyor. Mağdur insanların hakları tamamıyla müteahhitlerin insafına bırakıldı. Vatandaşların hiçbir tercih hakkı yok. Örneğin evi yıkılan bir insan sabah uyandığında arsasında başka bir inşaat firmasının çalıştığını görebiliyor. Sözleşmeye imzalar atılınca bütün haklar mütteahhide geçiyor. 5 senedir 57 adadan sadece 7 adanın çalışması bitmek üzere. 50 adanın ne olacağı ise belirsiz. İnşaat firmalarıyla anlaşan mahalle temsilcileri inşaat firmalarının hazırlamış olduğu sözleşmeleri komşularına imzalattırıyor. Aynı zamanda mahalle temsilcileri inşaat firmalarından imzalattıkları sözleşme başına para alıyor. Bakanlığın çalışmaları acil bir şekilde denetlemesi ve mahallemizde oluşan bu sistemi askıya alması gerekiyor.”
'30 BİN DOLAR VERMEM GEREKİYORMUŞ'
Yaklaşık 51 yıldır Fikirtepe'de yaşayan 60 yaşındaki Mehmet Şahin ise babasından kalan 2 katlı binasını terk etmek istemediğini, sözleşmeyi imzaladıktan sonra pişman olduğunu söylüyor. Eğitim Mahallesi'nde babadan kalma 180 metrekarelik 2 katlı binası olduğunu belirten Şahin'in hayatı 4 yıl önce bir inşaat firmasının hazırlamış olduğu sözleşmeyi önüne koymasıyla değişmiş:
"Mahalledeki komşularımın yarısından fazlası bu sözleşmeyi imzalamıştı. Ben de 1 sayfalık sözleşmeyi okudum. İlk başlarda mağdur olmayacağımı düşündüm. Daha sonra bu inşaat firması 1 sayfalık sözleşmeden 30 sayfalık sözleşmeyi önüme koydu. Sözleşme o kadar karmakarışık ve uzundu ki okuyamadım bile. Daha sonra 2 katlı binamı yıktıktan sonra bana ne verileceği bile söylenmedi. Sözleşmeye itiraz edersem 20 bin dolar vermem gerekiyormuş. İnsanlar kandırıldı. Mahalle kültürümüz yok edildi. Bu ucube binaların dikilmesi yaşam kalitemizi düşürdü. Doğru dürüst komşumuz kalmadı. Bütün komşularımız köylerine veya akrabalarının yanlarına taşındı. Mahallede bulunan birçok apartman madde bağımlılılarının yuvası haline geldi. 48 senelik dostum mahalleden ayrılmak zorunda kaldı. Şu an evi 4 senedir yıkımı bekliyor. Buna benzer şekilde mahallede beraber büyüdüğümüz 9 dostum 48 senelik evlerini terk edip köylerine gitti. Çünkü burası yıkılırsa dışarıda kalacağız dediler. 1960'larda Fikirtepe'ye birçok Anadolu insanı yerleşti. O zamanlar bu arsalar değerli değildi. 1 metrekare arsa 1000 TL iken şimdi 1 metrekare arsa 12 bin 500 TL oldu. Ben evimi vermek istemiyorum. Bahçemde çiçeklerimi büyütüyorum. Neden site hayatına mecbur bırakılıyorum. Özgürlüğümüz kısıtlanmak istendi. Güneydoğu'da evlerini kaybedenler ne ise biz de şu an Fikirtepeliler olarak Güneydoğu'da evleri yıkılanlar ile birlikte aynı kaderi yaşıyoruz. Fikirtepe'de de Anadolu insanı barındırılmak istenmiyor.”
AZAK: PİŞMAN OLANLAR DAVA AÇSIN
Avukat Hürriyet Azak da Fikirtepe sakinlerinden. Azak'ın yaşadığı 3 katlı binası da kentsel dönüşüm kapsamına alındı. Fakat Azak, mahkemeye kamulaştırma kararının iptali için başvurdu. Mahkeme sonucunda Azak'ın yaşadığı ev riskli alandan çıkarıldı.
Avukat Azak sözleşmelere imza atıp pişman olanlara şu önerilerde bulunuyor: “Sözleşmeye imza atanlar ve pişman olanlar sözleşmenin iptali için dava açsınlar. Binaların dönüşüm değil yenilenmesini talep etsinler. Mahalle sakinleri göç ettirilip, buraya başka insanlar yerleştirilmek isteniyor. İnsanlara evlerini yenilemek için izin verilsin. Şu an şehir içi göç yaşanıyor. Kentsel dönüşümün ilk zamanlarında vatandaşa piyango vuruldu yalanıyla halkı kandırdılar. Kandıramadıkları insanları ise tehdit ettiler.”
DAİRELER 595 BİN LİRADAN BAŞLIYOR
Fikirtepe'de yapımı tamamlanmak üzere olan sitelerin satış ofislerinden edindiğimiz bilgiler göre, 1+1 dairelerin fiyatı 595 bin TL'den başlıyor. 2+1 dairelerin fiyatı 872 bin TL. 3+1 dairelerin fiyatı ise 1 milyon 397 bin TL. Satış ofisi ev satın almak isteyen yurttaşların genelde yatırım amaçlı olarak daire satın aldıklarını söylüyor.