Sarı: Baro tek tip ideoloji ile yönetilemez

Hukukun Üstünlüğü Platformu adayı Mehmet Sarı: "Baroların, siyasi bir parti gibi tek tip ideoloji ile yönetilmesine karşı olduğumuzu, listemize de yansıttık. Ayrıca en genç kadro bizim listemizde mevcut."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Barosu'nun hafta sonu yapılacak Genel Kurulu'nda başkanlık için yarışan 5 isimden biri de Hukukun Üstünlüğü Platformu'nun adayı avukat Mehmet Sarı. Listelerinin yarısının kadın adaylardan oluştuğunu belirten Sarı, "Kadın meslektaşlarımızın sorunlarının çözümünde çok daha etkin bir baro olmanın yolunu açacağız” diyor. Duvar'ın 'İstanbul Barosu'nda Seçim' dizisinin üçüncü gününde Avukat Mehmet Sarı konuşuyor...

Hukukun Üstünlüğü Platformu olarak sizi diğer gruptaki adaylardan ayıran temel farklılıklar nelerdir?

Öncelikle bu yarışta diğer grupların adayları olan tüm meslektaşlarıma başarılar diliyorum. Her birimiz, meslektaşlarımızın çok daha iyi şartlarda çalışması için bu yarışa dâhil olduk ve vaatlerimizi sunduk. 'Beni diğer gruplardaki adaylardan ayıran özelliğim şudur' diye bir açıklama yapamayacağım, bunun takdirini meslektaşlarımıza bırakmanın daha doğru olacağı kanaatindeyim. Ancak Yönetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte bu yarışa benimle birlikte hazırlanan diğer meslektaşlarım için şunu söyleyebilirim; bu listeyi hazırlarken, her görüşten meslektaşımızın aramızda olmasına özen gösterdik. Baroların, siyasi bir parti gibi tek tip ideoloji ile yönetilmesine karşı olduğumuzu, listemize de yansıtmak istedik. Ayrıca en genç kadro bizim listemizde mevcut. Diğer listelerde ve mevcut baro yönetiminde hep aynı isimleri görürsünüz, ancak biz bundan özellikle kaçındık ve genç meslektaşlarımız ile birlikte çok daha aktif çalışmalar yapıyoruz. Diğer bir farkımız ise; listemizin yarısının kadın adaylardan oluşması. Yönetim kurulumuzda 5 kadın aday mevcut. Bu durum, kadın meslektaşlarımızın sorunlarının çözümünde çok daha etkin bir baro olmanın yolunu açacaktır diye düşünüyorum.

AVUKATLARIN EN ÖNEMLİ SORUNLARI

Sizce şu anda savunmanın en önemli sorunları neler? Bu sorunlara ne tür çözümler öneriyorsunuz?Savunmanın sorunlarını Hukukun Üstünlüğü Platformu olarak birkaç başlıkta sıraladık. Bize iletilen sorunlar ve çözüm önerilerimizi, vaatlerimizde meslektaşlarımıza açıklamaya çalıştık. Ancak tabii ki sorunları, belirli başlıklar ile sınırlamak mümkün değil. Bu nedenle öncelikle genel problemlerin çözümüne odaklanıp, bu sorunları çözüme kavuşturduktan sonra özel olarak meslektaşlarımızın bize ilettiği sorunlara da çözüm arayacağız.

Hukukun Üstünlüğü Platformu olarak genel sorunları; stajyer avukatların sorunları, mesleğe yeni başlayan genç avukatların sorunları, kadın avukatların sorunları, engelli avukatların sorunları, kamu avukatlarının sorunları, CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) avukatlarının sorunları gibi başlıklar altında topladık. Her bir başlıkta adeta kronikleşmiş ve mevcut baro yönetiminin gündemine dahi girmeyen onlarca sorun mevcut. Bunların hepsini gerek Yönetim Kurulu ekibimiz gerekse platform üyelerimiz aracılığıyla tespit ettik. Örneğin kamu avukatlarının vekâlet ücreti problemi, genç avukatlarımızın serbest çalışma karşısında yaşadıkları güçlükler, CMK ücretlerinin ödenmesinde yaşanan sorunlar, stajyer avukatların staj döneminde gerek sigortalılık gerekse hak ve yetkileri bakımından yaşadıkları sorunlar gibi birçok problem çözüme muhtaç durumda.

'BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ HAKİM VE SAVCILAR YETİŞMELİ'

Şu an Türkiye'de yargının bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz. Yargının sorunları sizce nelerdir?

Malum ülkemiz son yılların en zor döneminden geçiyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bir kez daha gördük ki; mesleğine bağlı, kimseden talimat almayan, bağımsız ve tarafsız hâkim ve savcılarımızın olması, darbecilere aynı gece müdahale edilmesini sağladı. Burada, o gece görev yapan ve bu milleti, hainlerin tuzağından kurtaran tüm hâkim ve savcılarımıza teşekkür etmek istiyorum. Ancak 15 Temmuz sonrasında yaşanan süreçte, 'keşke karşılaşmasaydık' denilen farklı bir tablo önümüze çıktı. 3 bin’in üzerinde hâkim ve savcı görevlerinden alındı. FETÖ terör örgütü üyesi hâkim ve savcıların, bu ülkeye verdiği zararları biliyor ve yakından takip ediyoruz. Bunun yanında, yargıda oluşan bu boşluğun bir an önce giderilmesi için hükümet tarafından atılan adımları da takip ediyoruz. Bence en önemli sorun;

bağımsız ve tarafsız hâkim ve savcılarımızın yetişmesinin sağlanması. Sonrasında diğer sorunların çok daha hızlı çözüleceğini düşünüyorum.

'UZUN DURUŞMA SAATLERİ ÖNEMLİ BİR SORUN'

Ayrıca başka bir konu daha var. Kurumlar arası koordinasyon da son derece önemli. Örneğin; Meclis tarafından yasa düzenleniyor ama bu yasayı uygulayacak kurumlar arasında işbirliği sağlanamıyor ya da bürokrasi ön plana çıkıyor ve olay bir yerde tıkanıyor. İşte, deyim yerindeyse bu tıkanıklığın giderilmesi kanımca öncelikli hedef olmalı. Yine uzun süren yargılamalar nedeniyle, vatandaşın yargıya olan güveni azalıyor. Unutmayalım; geç gelen adalet, adalet değildir. Bu felsefe ile yargı sisteminin hızlandırılması için yapılan çalışmalar son derece önemli. Son olarak, meslektaşlarımız ile birlikte neredeyse her gün yaşadığımız ve artık çözülmesi gereken uzun duruşma saatleri sorunu var. Hâkimlerimiz, aynı saate 10 dosyanın duruşmasını yazabiliyor ve bir avukatın tek bir duruşma için yarım günü hatta bazen tam günü beklemekle geçiyor. Artık bu sorunun çözülmesi bizim önemli önceliklerimizden. Duruşmaya saatlerce beklediği için giremeyen meslektaşımızın sorumluluğu olduğu gibi, onun beklemesine neden olan hâkimimizin de sorumluluğu olması gerektiğini düşünüyoruz.

HERKESİ KUCAKLAYACAK BİR BARO

Tarafsız hakim ve savcıların yetişmesinden bahsettiniz, biraz avukatlardan da bahsetmek istiyorum. İstanbul Barosu'na başkan olursanız avukatların hangi sorunlarını dile getirmekte ısrar edeceksiniz?

Bu sorunlar kişiye göre değişiklik gösteriyor. Örneğin; kadın avukatların sorunlarını, çoğu zaman erkek meslektaşları anlayamıyor yahut engelli bir meslektaşımızın sorununu, kamu avukatlarının sorununu, bu sorunlar ile karşılaşmayan bir meslektaşımız anlayamıyor. Bu nedenle her birimizi dinleyecek, sorunları dile getirecek ve herkesi kucaklayacak bir baroya özlem duyuyoruz. Zaten amacımız ve sloganımız; Birlikte yönetelim.. Bu sloganın gereği olarak, her bir meslektaşımızın rahatlıkla baroya gelmesini ve kendisi ile ilgilenen bir ekip ile görüşmesini önemsiyoruz. Kazandığımız takdirde, tüm meslektaşlarımızın kendi sorunlarını ve çözüm önerilerini paylaşabileceği bir ortam oluşturacağımızı ifade etmek isterim. Vaatlerimizde yer alan sorunların tamamı öncelikli sorunlardır ve çözüme muhtaçtır. Ben vaatlerimizin hayata geçmesi için gece gündüz demeden çalışacağımın sözünü verdiğimi ve bu sözü tutacağımı, sizin aracılığınızla bir kez daha meslektaşlarımıza ifade etmek isterim.

'FEYZİOĞLU'NUN TAVRINI TAKDİR ETTİK'

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gitmesi eleştirilere konu oldu. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir ?

Sayın Metin Feyzioğlu’nun, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ortaya koymuş olduğu ve her türlü darbe girişimine karşı devletin yanında olduğunu gösteren duruşunu takdir ettiğimi belirtmek isterim. Nitekim bu davranışı, diğer baro başkanlarımıza da örnek olmuş ve Sayın Cumhurbaşkanımızı neredeyse tüm şehirlerimizden gelen baro başkanları ile birlikte ziyaret etmiştir. Siyasi görüşünüz farklı olabilir, geldiğiniz kültür farklı olabilir, farklı dinlere mensup da olabilirsiniz, ancak aslolan bizim için vatandır. Bağımsızlığımızı kaybettiğimiz bir ülkede, ne baronun ne yargının ne savunmanın ne de hukukun olmayacağı herkesçe bilinen bir gerçek. Bu nedenle Sayın Metin Feyzioğlu’nun, bulunduğu makamın gereği sergilemiş olduğu bu tavır bizleri memnun etti.

Son olarak meslektaşlarıma da şunları söylemek istiyorum: Tüm meslektaşlarımın, seçim günü mutlaka oy kullanmasını rica ediyorum. Unutmayalım; barolara eleştiri yöneltebilmek istiyorsak, adil ve tarafsız bir baro istiyorsak mutlaka sandığa gitmeliyiz. Sandıktan çıkacak sonucun, şimdiden tüm meslektaşlarımız ve hukuk camiası için hayırlı olmasını diliyorum.

Mehmet Sarı kimdir?

Hukukun Üstünlüğü Platformunun adayı Avukat Mehmet Sarı İstanbul Barosu Başkanlık adayları arasındaki en genç isim. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi olan Sarı, seçim çalışmalarını ''Birlikte yöneteceğiz, birlikte başaracağız'' sloganıyla yürütüyor. Hukukçular Derneği Başkanlığı görevini de yürüten Sarı, sivil toplum alanındaki çalışmalarıyla da biliniyor.

Hukukun Üstünlüğü Platformu Yönetim Kurulu adayları

Refik Korkusuz, Işıl İlgin Oktay, Mustafa Demir, Yusuf Tırtır, Cem Kaya, Abdullah İslamoğlu, Dalida Yontan, Rabia İlhan, Esra Hatipoğlu, Gülçin Avşar

Disiplin Kurulu: Hüsnü Tuna, Cihat Madran, Ali Metin, Sevda Gög, Burak Yerkel

Denetleme Kurulu: Şebnem Taşan Kurt, Ömer Çınar, Mustafa Şahin

İstanbul Barosu seçimlerinde gerginlikİstanbul Barosu seçimlerinde gerginlik

Kaplan: Kanun yaptıran baro olacağızKaplan: Kanun yaptıran baro olacağız

'Baroyu devlet kurumu olmaktan çıkaracağız''Baroyu devlet kurumu olmaktan çıkaracağız'