MEB'den toplam 28 bin kişi ihraç edildi

DUVAR - Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, çıraklık eğitiminin zorunlu ortaöğretim kapsamına alınacağını açıkladı. Yılmaz, beceri eğitimi, staj ve tamamlayıcı eğitimlere katılan öğrencilere ve çıraklara işletmelerce ödenen net asgari ücretin yüzde 30'unu da devletin karşılayacağını söyledi.

Yılmaz, 15 Temmuz sonrası bakanlık bünyesindeki ihraç ve açığa almalar hakkında da bilgi verdi. Yılmaz, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Milli Eğitim bünyesindeki 28 bin 163 personelin ihraç edildiğini, 'uzaklaştırma' tedbiri devam eden personel sayısının 20 bin 88, açığa alınıp göreve iade edilen personel sayısının ise 5 bin 78 olduğunu ifade etti ve ekledi:

"Savcılıklardan her gün yeni bir kimse ifadesinde diyor ki; 'Ben vardım, benim yanımda bu da vardır' diyor. Dolayısıyla yeni bulunan delillerle bize gelen kişiler olduğunda bu sayı artabilir. Dolayısıyla aradan geçen süre içerisinde gerçekten bir kimsenin de bu yapıyla bir bağlantısı olmadığını düşünürsek onları da geri tekrar mesleğe iade ediyoruz. Çünkü bir öğretmenin bulunması gereken en ideal yer, sınıfında öğrencilerle baş başa olması gerek. Rakamlar üçayağı beş yukarı değişebilir, ben 'tutuklanmış' diyorum, belki serbest bırakılmış olabilir. Ama 20 Ekim itibarıyla ihraç edilen personelden gözaltında olan sayısı 193 kişidir. Tutuklanan personel sayısı 2 bin 829, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan personel sayısı 2 bin 648. Bir de firarda olanlar var. İhraç edildikten sonra yargı tarafından çağrılıp da onun davetine icap etmeyen eski öğretmen sayısı 325 kişidir.

Ayrıca uzaklaştırma talebi devam eden şu anda 10 bin 877 kişi 'Bölücü terör örgütü ile bir iltisakı var mı yok mu' diye değerlendirilen öğretmenlerimiz. Açığa aldık, fakat bunlardan 424'ünü iade ettik. 10 bin 877'den 424'ü iade edilen çıkarırsanız geriye kalan rakam, 'Terör örgütü ile iltisakı var mı yok mu?' diye değerlendirmeye alınan öğretmen sayımızı buluruz."

TEKNİK EĞİTİMDE HEDEF YÜZDE 60

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Antalya'da düzenlenen 'Eğitimden Üretime Sektörle İşbirliği' temalı 2'nci Eğitim Kongresi'ne katıldı. Yılmaz bilimsel gelişmeleri takip etmekte güçlük çekilen, kıyasıya rekabetin yaşandığı bir dönemde, ülkenin ayağına çelme takılmaya çalışıldığını belirterek, çağı ile rekabet eden, ürettiğini ihraç eden bir Türkiye istediklerini söyledi.

Bunun yolunun nitelikli mesleki eğitimden geçtiğini dile getiren Yılmaz, “Eğitimi çağın ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırarak teknolojiyi eğitim sisteminde zamanında uygulamak gerekiyor. Yeni bir reform, yeni bir değişiklik demektir. Her gün yeni bir şey söylemek gerekiyor. İstişare ile ortak aklı bulmaya çalışıyoruz" dedi.

Türkiye'nin mukayeseli üstünlüğünün genç ve nitelikli insan kaynağı olduğunu dile getiren Yılmaz, çağdaş mesleki bir eğitimle ülkeyi güçlü, insanları zengin kılabileceklerini dile getirdi. Türkiye'nin vasıfsız iş gücü fazlalığı olduğunu kaydeden Yılmaz, sanayinin de nitelikli işgücüne ihtiyacı olduğunu söyledi. İş gücü talebi ile iş gücü arasında bir uyumsuzluk olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“İş dünyası ile eğitim sistemi arasındaki iletişim kopukluğu, yeterli nitelikte, çeşitli sayıda iş gücü elemanı yetiştirilmesine de engel olmaktadır. Mesleki ve teknik eğitim teorik eğitimin alındığı, asıl sıkıntının beceride olduğudur. Nitelikli meslek eğitimini öğrencilerimize vereceğiz. Sürdürülebilir bir kalkınma için mesleki ve teknik eğitim şarttır. Teknik eğitimin orta öğretimdeki payı yüzde 44, bunu yüzde 60'a çıkarmak öncelikli hedefimiz."

(ANTALYA-DHA)