Diyarbakır'da 'oturmak' serbest!

Lise Caddesi’nde nöbet eylemine katılan bir grup genç, şarkılar söyleyerek halay çekiyor. Etraflarında giderek büyüyen bir kalabalık oluşuyor. Biraz ileride bekleyen TOMA’lar hemen kuşatıyor etraflarını. Bu arada polisin anonsu duyuluyor: “Oturabilirsiniz, ama halay çekemezsiniz, slogan atamazsınız. Yoksa müdahalede bulunuruz.”

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni tam karşıdan gören kaldırımı silme polis doldurmuş. Polislerin şimdi durduğu yerde bir gün önce siviller vardı, zaman zaman sloganlar atarak Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı’nın gözaltına alınmasını protesto ediyorlardı. Polis, bugün erken davranıp yer kapmış gibi görünüyor. Siviller, polislerin bıraktığı boşluğu doldurmakla yetinmişler.

Esas sivil grup biraz daha geride, Lise Caddesi’nde. Zaman zaman sloganlar yükseliyor o taraftan. Caddeyi kapatmamak ve elbette polise müdahale bahanesi vermemek için kenarda ve biraz dağınık duruyorlar. Bir işaretle bir araya gelebilecek mesafede bir dağınıklık.

Büyükşehir Belediyesi ise 3 gündür zaten ablukada. Demir bariyerler, Akrepler, TOMA’lar, sivil ve çevik kuvvet polisleri… Caddeye bakan duvarında kocaman harflerle Kürtçe ve Türkçe “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi” yazıyor binanın. Belediye şehir halkına hizmet için var, kısaca. Ama manzara öyle görünmüyor, kaçıp uzaklaşma duygusu uyandırıyor insanda.

DEMİRTAŞ ETKİSİ

İlk günkü polis müdahalesi insanları yıldırmamış gibi görünüyor. Bugün daha kalabalık gelmişler belediye önüne. “Demirtaş’ın etkisi” diyor bir gazeteci arkadaşım. Öyle olmalı ya da nicedir dile getirilen, “Kazanımlarımızın elimizden alınmasına izin veremeyiz” söyleminin karşılık bulması, sokağa taşmasıdır bu kitle.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Büyükşehir Belediyesi’ne gidecek, incelemelerde bulunacak, daha sonra açıklama yapacak. Peki bütün bu program, bu kadar polisin olduğu yerde nasıl gerçekleşecek?

Demirtaş’ın gelmesini bekleyen kitle bu sorunun cevabını arıyor. Polislerle kitle arasında bekleyen gazeteciler de bunu konuşuyor. Ama gazetecilerin en çok konuştuğu, internet kesintisi nedeniyle yaşadıkları zorluk.

İNTERNETSİZ ÇALIŞMAYA ALIŞMAK

Televizyon çalışanları görüntü, gazete çalışanları fotoğraf geçememişti çalıştıkları kurumların merkezlerine. Telefonların kesik olmaması, gazete çalışanları için şanstı elbette, çünkü bu sayede haberlerini mesaj yazarak gönderebildiler.

Yerel gazetelerin işi daha zordu. Sayfaları hazırlasalar bile bu sayfaları matbaaya ulaştırabilmek için internete ihtiyaçları vardı. Zor bir gün geçirmişler, internete ulaşabilmek için türlü yolu denemişler ve şimdi gülerek anlatıyorlar. Meslekte daha eski olanlar, fotoğrafları İstanbul’a otobüsle gönderdikleri günleri anlatıyorlar. Beklemenin gerginliği, geçmiş zor günlerin tatlı hatıralarıyla atlatılıyor.

İnternetin bulunduğu birkaç mekan ismi paylaşılıyor, buradaki iş bitince herkes haberi nerede yazacağını biliyor artık. Gece saatlerinde kesilen internet hâlâ yok.

Öyle anlaşılıyor ki Kürt siyasetçiler de internet sorununu çözmek için arayış içinde. İnternete ulaşılabilen birkaç saatte, sosyal medyada, şehirde kesik olsa bile internete ulaşmanın yolları anlatılmaya çalışıldı. Ne kadar etkili oldu tarif ettikleri teknik yöntemler bilemem. Ama kitlelere ulaşabilmenin en etkili yollardan birine geri dönme hazırlığı içinde oldukları anlaşılıyor: Birebir temas kurarak, evlere, kahvelere giderek, insanlarla konuşarak düzenleyecekleri etkinliklere davet etme yolunu tercih edecekler gibi görünüyor. Sosyal medyanın olmadığı geçmiş zamanda olduğu gibi yani. Biraz daha emek isteyen bu yöntemin daha etkili olacağı kuşkusuz.

KÜÇÜK AMA ETKİLİ BİR MİTİNG

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yaklaşık 20 araçlık bir konvoyla, demir bariyerlerde açılan bir koridordan geçti belediyeye. Uzun zaman kaldı orada. Demirtaş belediyenin içindeyken, dışarıda HDP’li milletvekilleri Ziya Pir ile Sibel Yiğitalp polislerle görüşüyordu.

Görüşmelerin sonunda Lise Caddesi’nde ses düzeni kuruldu. Kaldırımda ve ara sokaklarda bekleyen insanlar, kısa sürede oluşturulan platformun önünde toplanmaya başladı. Önce Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek bir konuşma yaptı. Ardından Selahattin Demirtaş konuştu. Özetle, iki genel başkan da partilerine yönelik baskıları dile getirdiler, belediye başkanlarının derhal serbest bırakılmasını talep ettiler, hükümeti ve Olağanüstü Hal uygulamalarını eleştirdiler. Ve 'baskılara karşı direnecekleri' mesajını verdiler.

Sık sık sloganlarla kesilen konuşmalar bittikten sonra alanı dolduran binlerce kişi polis araçlarının arasından geçerek dağıldı. Bir gün önce polisin müdahalesiyle tanıklık ettiğimiz şiddet görüntüleri tekrarlanmadı. Kürt siyasetçileri Olağanüstü Hal koşullarında küçük ama etkili bir mitinge imza atmış oldu.

Geride “İrademe dokunma nöbeti” için bekleyen kalabalık bir grup kaldı. HDP ve DBP’nin aldığı kararlardan biri de buydu: Belediye başkanları ve dün gözaltına alınanlar serbest bırakılıncaya kadar her gün 18:00’e kadar Lise Caddesi’nde nöbet eylemi gerçekleştirilecek.

Mucize kabilinden bir çay ocağında internet çekiyordu. Mitingin bitimiyle gazetecilerin doluştuğu çay ocağı, 'haber merkezi'ne dönüştü. Konuşmalar o kalabalığın içinde deşifre edildi. Haberler, fotoğraflar ve görüntülerin çoğu, o küçük çay ocağından kurumların merkezine iletildi.

GÜNÜN SON NOTLARI

Lise Caddesi’nde nöbet eylemine katılan bir grup genç, şarkılar söyleyerek halay çekiyor. Etraflarında giderek büyüyen bir kalabalık oluşuyor. Biraz ileride bekleyen TOMA’lar hemen kuşatıyor etraflarını. Bu arada polisin anonsu duyuluyor: “Oturabilirsiniz, ama halay çekemezsiniz, slogan atamazsınız. Yoksa müdahalede bulunuruz.” Tepkilerini sloganlarla gösteren gençler halayı bırakarak, kaldırımda beklemeye devam ediyorlar.

Lise Caddesi’nden henüz ayrılmışken belediye binasına asılan pankart nedeniyle Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Necati Pirinççioğlu, Rojda Balkaş Akyüz ile Destek Hizmetleri Daire Başkanı Şiyar Nezan'ın gözaltına alındığı bilgisi ulaşıyor. Pankartta, “Halkın İradesine Saygı Duyulsun, Başkanlarımız Serbest Bırakılsın” yazılı olduğu için…

Akşam saatlerinde ise DTK, HDP ve DBP eş genel başkanlarının da katılacağı bir etkinliğin duyurusu ulaşıyor. Buna göre eş başkanların, DBP Bağlar İlçe Binası’nın önünde basın açıklaması yapacaklar.

Bu açıklamanın ardından aralarında milletvekillerinin de olduğu partililerin Bağlar ilçesinde etkinliği duyurmak için kahvelere gittikleri, esnafı ziyaret ettikleri bilgisi geliyor.

Bütün bu gelişmeler ve hazırlıklar, Diyarbakır’ı ve bölgenin diğer illerini hareketli günlerin beklediğine işaret ediyor. İlçe belediyelerine kayyım atanması, 2 bine yakın HDP’li ve DBP’linin son bir ay içinde tutuklanması gibi olaylar sessizlikle karşılanmıştı. Ancak, Selahattin Demirtaş dün yaptığı konuşmada, “Yağma yok, direniş var” demişti. Kürt siyaseti bundan böyle baskılara karşı sessiz kalmayacak, tepkilerini kitlesel eylemlerle dile getirecek gibi görünüyor.