Atilla Kart'tan CHP'ye 'Cumhuriyet' çağrısı

En son Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonla muhalefetin susturulmaya çalışıldığını söyleyen CHP Milletvekili Atilla Kart, partisine çağrıda bulundu. Kart, "Faşizme ramak kaldı" dedi. HDP'li Garo Paylan da tüm kesimleri Cumhuriye'te yönelik operasyona tepki göstermeye davet etti.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - CHP’nin eski milletvekili avukat Atilla Kart, Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarlarına yönelik gözaltı ve ev baskınlarını 'kaygı verici bir tablo' olarak değerlendirdi. “Türkiye’de faşizme ramak kaldı” diyen Kart, siyaset ve hukuk kurumunun üzerine düşen görevi yapması gerektiğini söyledi. HDP İstanbul Milletvekili Gero Paylan, "Son haber alma kaynaklarımızdan biri Cumhuriyet gazetesine operasyon düzenlediler. Ses çıkarmazsak burayı kapatabilirler; herkesi tepki vermeye çağırıyorum" dedi. Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı, CHP’li Umut Oran da operasyona tepki gösterdi.

ATİLLA KART: CHP EDİLGEN TAVRI BIRAKMALI

Ana muhalefet partisi CHP’nin bürokratik, edilgen tavrından çıkarak demokratik refleksini ortaya koyması gerektiğine dikkat çeken Kart, muhalefet partilerine kısır çekişmelerden vazgeçerek dayanışma çağrısında bulundu. Kart’ın Cumhuriyet Gazetesi operasyonuyla ilgili Duvar’a değerlendirmeleri şöyle.

"Sözün bittiği yerdeyiz. Kanun, adalet, hukuk ve basın özgürlüğü üzerine konuşacak bir şey yok. Gerçekten sözün bittiği yerdeyiz. Faşizme ramak kaldı. Türkiye çatışmaya doğru gidiyor. Tam da barışa, dayanışmaya ihtiyaç olduğu bir ortamda tam aksine bu barış ortamı sabote ediliyor. Bu son derece kaygı verici tabloya artık siyaset kurumu ve hukuk kurumunun üstüne düşen görevi yapması gerekiyor. Demokrasinin kanallarını, nefesi ayakta tutmak ana muhalefet partisinin görevidir. Hukuk mücadelesini korkmadan, sinmeden yapmak gerekiyor. Bu vahim tabloya ortaya koyması için refleks göstermesi gerekiyor. Ana muhalefet partisi, bürokratik, edilgen tavrında çıkarak, protokol yaklaşımının dışına çıkarak demokratik refleksini ortaya koyması gerekir. Bunu meşru direnme hakkı, provokasyona, şiddet ve tahrike izin vermeden siyaset kurumu ortaya koyacak.

Muhalefetin kısır çekişmeleri bırakıp tam bir dayanışma içinde olması gerekiyor. Husumet ve intikam üzerine insanların üzerine gidiliyor. Mesela Musa Kart olayını ele alın; kedi karikatüründen itibaren elen bir süreç. Musa, bir çizgi ile siyasi iktidarın karakteristiğini ortayı koyuyor."

HDP'Lİ GARO PAYLAN: TEPKİ VERMEZSEK KAPATABİLİRLER

HDP İstanbul Milletevikili Garo Paylan ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Sağdan soldan tüm kesimlerin kendi mahallesinden tepki verme zamanıdır. Darbe başarısız olmadı. 15 Temmuz günü iki darbe girişimi birbiriyle kavga ettiler ve 1 yıldır darbe dinamiğini sürdüren Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP bütün hayat kanallarını tıkamaya devam ediyor. Siyasi soy kırımlar yapıyor ve medyayı susturmak için operasyonlarına devam ediyor.  Bugün de son haber alma kaynaklarımızdan biri Cumhuriyet Gazetesine operasyon düzenlediler. Ses çıkarmazsak burayı kapatabilirler; herkesi tepki vermeye çağırıyorum. Yeni Kapı ruhu faşist bir ruhtur. Bunu halk açısından demiyorum. Siyasi partiler ve Saray arasında kurulan Yeni Kapı ruhu faşist bir anlayıştı. Sağdan soldan tüm kesimlerin kendi mahallesinde tepki vermesi zamanıdır."

Cumhuriyet'e operasyonCumhuriyet'e operasyon

UMUT ORAN: DEMOKRASİ TAHAMMÜLDÜR

Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı, CHP’li Umut Oran, Başbakan Yıldırım’ın bölünme tehdidi ile ilgili sözleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonla ilgili  yazılı bir açıklama yaptı. Oran, şunları söyledi:

"Sayın Başbakan, kan ve gözyaşlarıyla kurulan ülkemizin nasıl bölüneceği konusunda fikir geliştirmek yerine, şartlar ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatmak için çalışmaya odaklanmalıdır ve unutmamalıdır ki siyaset bir tehdit aracı değil bir hizmet aracıdır. Bu vesileyle, Cumhuriyet ile yaşıt ve Cumhuriyet değerlerini benimsemiş Cumhuriyet gazetesine düzenlenen şafak operasyonunu da kınıyorum. İsim babası Mustafa Kemal Atatürk olan ve ilk sayısında kendisiyle yapılan röportajı yayınlayan Cumhuriyet’e yönelik baskı kabul edilemez. İktidarın bu hareketi Türkiye’yi basın özgürlüğü ve demokrasiden iyice uzaklaştırır, yalnızlaştırır ve itibarsızlaştırır. Demokrasi bir ülkede yaşayan sadece belli bir zümrenin değil o ülkede yaşayan herkesin hakkıdır. Demokrasi tahammüldür, demokrasi çoğunluğun tahakkümü değil azınlığın, muhalefetin güvencesidir. İktidarı eleştiren her muhalif yayın organının FETÖ damgası vurularak kapatılmasına artık bir son verilmelidir."