Cumhuriyet yazarları: Kayyıma geçit yok
Cumhuriyet yazarları gazetenin önünde... Yazar Ataol Behramoğlu, "Eğer bu gazeteye bir kayyım atarlarsa ve o kayyım buraya girmeye yeltenirse biz ona geçit vermeyeceğiz. TOMA'larıyla panzerleriyle gelsinler, üstümüzden geçerek gireceklerdir. Teslim etmeyeceğiz Cumhuriyet gazetesini" diye konuştu.
DUVAR - Cumhuriyet gazetesi yazarları, gazetenin Şişli'deki binası önünde, gazetenin yönetici ve yazarlarına yönelik soruşturmaya ilişkin açıklama yaptı. Şair ve yazar Ataol Behramoğlu, Türkiye'de bugün bir diktatörlük yönetimi olduğunu belirterek, "Bakınız uygar bir ülkede 'Bu ülkede diktatörlük var' dese bir gazeteci, şöyle düşünülür: Demek ki daha genişletilmiş daha iyi bir demokrasi istiyor bu kişi. Türkiye'de bunu söylediğiniz zaman yarın başınıza ne geleceğini bilemezsiniz. Diktatörlük de işte budur. 'Türkiye'de diktatörlük var' dediğinizde şimdi benim dediğim gibi yarın başınıza ne geleceğini bilemiyorsanız, diktatörlük budur" ifadelerini kullandı.
BEHRAMOĞLU: TESLİM ETMEYECEĞİZ
Türkiye Cumhuriyeti'nin 2023'te ölümünün ilan edilmeye hazırlanıldığını kaydeden Behramoğlu, "Bu süreçte Cumhuriyet gazetesinin yok edilmesi onlar açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Bu nedenle Cumhuriyet savunucuları için de Cumhuriyet gazetesini savunmak yaşamsal önem taşımaktadır. Eğer bu gazeteye bir kayyım atarlarsa ve o kayyım buraya girmeye yeltenirse biz ona geçit vermeyeceğiz. TOMA'larıyla panzerleriyle gelsinler, üstümüzden geçerek gireceklerdir. Teslim etmeyeceğiz Cumhuriyet gazetesini" diye konuştu.
EMRE KONGAR: BU HALK HUKUK DEVLETİNE LÂYIK
Yazar Prof. Dr. Emre Kongar da Cumhuriyet gazetesinin sadece isim olarak değil, ruh olarak da Türkiye Cumhuriyeti ile özdeş olduğunu, adının Mustafa Kemal Atatürk tarafından konulduğunu belirterek, "Şu anda Türkiye Cumhuriyeti de Cumhuriyet gazetesi de bir saldırı altındadır" diye konuştu. Siyaset sosyololjisinde 'Her halk layık olduğu yönetimle idare edilir' ilkesi bulunduğunu aktaran Kongar, "Ben, Türkiye Cumhuriyeti halkının demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletine layık olduğunu düşünüyorum. Bu sınırlar içinde yaşayan bu halk, bu Cumhuriyeti kanıyla kurmuştur ve aynı şekilde koruyacaktır. Cumhuriyet gazetesi de onun bir parçasıdır. Cumhuriyet gazetesine ve Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkıyoruz çünkü bu halk demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletine lâyıktır" diye konuştu.
MİNE KIRIKKANAT: KAPISINI KIRDIRDIK AMA BURCUNU VERMEYECEĞİZ
Yazar Mine Kırıkkanat ise Cumhuriyet gazetesini, "Türkiye Cumhuriyeti'nin sonuncu kalesi" şeklinde tanımlayarak, "Cumhuriyet'in kapısını kırdırdık ama burcunu vermeyeceğiz. Buradan geriye gitmek yok, bundan sonra taviz yok, Cumhuriyet'i yedirmeyeceğiz, Cumhuriyet'i bitirtmeyeceğiz, Cumhuriyet'i ezdirtmeyeceğiz. Cumhuriyet, isimlerle değil kendi kurumsal varlığı ve Atatürk'ün yolundaki çizgisiyle her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin son kalan kurumu olarak artık ayakta kalmaya mecburdur" ifadelerini kullandı.
EROL MANİSALI: EMPERYALİZM MEMNUN
Erol Manisalı, "Cumhuriyet'e yapılan saldırıdan emperyalizm memnundur. Türkiye'yi karanlığa, demokrasi dışına götürmek isteyenler memnundur. Cumhuriyet'in ve Cumhuriyet gazetesinin tarafında mıyız, yoksa karanlıkların ve emperyalizmin yanında mıyız bu tercihi Türkiye'de herkesin yapması gerekiyor" dedi.
ORHAN ERİNÇ'TEN TEŞEKKÜR
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç de destek için gelenlere, telefonla ve mesajla desteklerini iletenlere teşekkür ederek, şunları söyledi, "Biz Cumhuriyeti yayınlamak için elimizden gelen olanağı kullanarak yayını sürdürmeye çalışıyoruz. Gazetede 'Soruşturma 3 günde çöktü' diye başlığımız var. Cumhuriyet soruşturmasını açan, gözaltı kararlarının yaşama geçmesini isteyen Cumhuriyet savcısı FETÖ üyesi olmaktan Yargıtay'da. Belirli derecedeki hakimler savcılar yargılanabiliyor, sanık olarak bulunuyor. Bu da FETÖ'cülerin FETÖ'cülere açtığı bir soruşturma olarak gözüküyor ki Cumhuriyet daha 1970'lerde Fethullah Gülen'le ilgili yazıları yayınlamaya, araştırmaları değerlendirmeleri yayımlamaya başlamıştır." (DHA)