İstanbul'da OHAL karşıtı miting

OHAL ve uygulamalarına karşı İstanbul Kartal'da 'Teslim olmayacağız' mitingi düzenlendi... Mitingde, demokratik bir Türkiye için ortak mücadele çağrısı yapıldı.

Google Haberlere Abone ol

Sadık Güleç  [email protected]

DUVAR - 'Emek ve demokrasi güçleri'nin çağrısıyla, “Demokratik siyaset engellenemez, OHAL kaldırılsın, KHK’ler durdurulsun, tek adam diktatörlüğüne geçit vermeyeceğiz. Başkanlığa hayır" talepleriyle İstanbul'da miting düzenlendi. Mitinge, 95 parti, sivil toplum kuruluşu ve dernekler katıldı. Saat 14.00'da Kartal Meydanı'nda toplanan kitleyi, polis arama noktalarından geçirerek alana aldı.

CHP PARTİ OLARAK ÇEKİLDİ

CHP, çağrıcısı olduğu mitingden çekilme kararı almasına rağmen alana çok sayıda CHP'li geldi. CHP İstanbul İl Başkanı, katıldığı bir TV programında, HDP'nin alınan kararlara uymadığını öne sürerek, mitinge parti olarak katılmayacaklarını ancak, bireysel katılımın olacağını söylemişti.

CHP İstanbul İl Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada da, mitinge katılmama gerekçesi olarak, "Provokasyona açık bir ortamın oluşması" gösterildi. CHP, mitinge katılmama gerekçesini İstanbul'daki 220 bin üyesine SMS'le duyurdu

ORTAK SLOGANLAR

Eylemciler, gruplar halinde ellerinde 'Teslim olmayacağız, laikliği kazanacağız' pankartlarıyla meydana giriş yapıyorlar. Sık sık 'Yaşasın halkların kardeşliği, adalet HDP'yle gelecek sloganları atılıyor. Miting tertip komitesi, katılımcıları ortak sloganlar atmaları konusunda uyardı.

'TARİHİ BİR BULUŞMA'

Mitingde ilk olarak, Birleşik Haziran Hareketi adına Erkan Baş konuşma yaptı. 'Saray medyası'nın mitingi karalamak istediğini ifade eden Baş, 'Oyuna gelmeyip alanda toplananları' selamladı. Tarihi bir buluşma gerçekleştirildiğini ifade eden Baş, şunları söyledi: "Sadece tarihe not düşmek için değil, bu iktidarı yıkacağız demek için buradayız. Biz buraya Türkiye halklarını birleştirmek için geldik. 'Kandırıldık' diyerek halkı kandırmaya çalışıyorlar, kanmıyoruz demek için buradayız. Bu alanda toplanan onbinlerce insanın pek çok konuda farklı görüşleri olduğunu biliyoruz. Ama biz birbirimizi kandırmadık ve aldatmadık, bundan sora da asla kandırmayacağız ve aldatmayacağız. Halkımızı esir alan bu diktatörlüğü yıkacağız. Nasıl ki FETÖ'ye karşı dimdik durduysak, bugünde bu diktaya karşı duracağız. Laikliğin ekmek gibi su gibi gerekli olduğunu söylüyoruz. Kürt halkı üzerinde baskı sürerken bu ülkede tek bir insan rahat yaşayamaz. Kürt halkının sesini duymak zorundayız. Gazetecilerin, yazarların da sesini duyurmak zorundayız. Gün bugündür. Artık evimizden oturup birilerinin gelip bizleri kurtarmasını beklemeyeceğiz. Şimdi daha güçlü bir şekilde el ele verip yan yana duracağız. Onursuzca bin yıl yaşamaktansa onurumuzla bir dakika yaşamayı tercih ediyoruz. Bu gerici diktatörlük heveslerine teslim olmayacağız. Bugün artık korku duvarı kırılmıştır. İlk hedefimiz her ne pahasına olursa olsun o tecavüz yasasını durduracağız. İkinci çağrımız ise başkanlık hedefi olan Recep Tayyip Erdoğan seni padişah yaptırmayacağız."

HDP'Lİ ERBAŞ'TAN 'MECLİS' YORUMU

doganerbas Doğan Erbaş, gün güçlerimizi birleştirme günüdür" dedi.

Daha sonra kürsüye gelen HDP İstanbul İl Eş Başkanı Doğan Erbaş "Parlamentoda daha etkin şekilde yer alacağız. HDP olsa cinsel istismar yasasını geçirebilirler mi" dedi.

Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti: “HDP sadece parlamentoda siyaset yapan bir parti değildir, alanlarda da, meydanlarda da yer alan partidir. Parlamentoyu bu hırsızlara bırakmak doğru olmazdı. Ülke tarihi çoğulcu bir yapıdır, farklılıklarımızla birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Eş başkanlarımız tutuklanmadan önce pek çok gazete, tv ve radyo kapatıldı. Özgür Gündem’i kapatanlar Cumhuriyet’e de el attı. Bütün muhalif kesimlere karşı saldırıların arttığı bir dönemdeyiz. OHAL şartlarında referandum yapılamaz fakat anlaşılıyor ki OHAL şartlarında yeni bir düzen getirecekler. AKP’ye karşı hepimizin kendisini gözden geçirmesi ve birlikte hareket etme şartlarını zorlaması gerekir. O yüzden parti olarak laik, demokratik, eşit yurttaşlıktan, kadın özgürlüğünden yana ekoloji mücadelesi veren tüm demokratik güçlerle bir araya gelmeye devam edeceğiz. Yerelde işbirliği ve güçbirliği yapmazsak merkezlerden konuşulanlar hayata geçmiyor. Bu nedenle bu miting İstanbul’da yeni bir düzenin başlangıcı olabilir. Yarından itibaren tüm sokaklarda eylemlerde güçbirliği yapalım. Bu şekilde kötü gidişi durdurabiliriz.”

miting3

MİLLİYETÇİ CEPHE UYARISI

Miting alanında okunan ortak basın açıklamasında ise AK Parti ve MHP'nin milliyetçi cephe oluşturmaya çalıştığı belirtilerek, bu durumun emekçiler için yıkım olacağı ifade edildi. Ortak mücadelenin önemine vurgu yapılan açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:

SURİYE: Milyonlarca insanın göç etmesine, sayısız insanın ölümüne neden olan savaşın derinleşmesinden AKP Hükümeti sorumludur. Silahlı cihadist çeteleri destekleyerek Suriye’deki yangına benzin dökmekle başlayan saldırgan tutum, emperyalist güçlere yaslanarak,  Suriye’ye fiziki müdahale aşamasına geçmiştir.

HDP'YE YÖNELİK TUTUKLAMALAR: 7 Haziran seçim sonuçlarının ardında bölgede ve Kürt illerinde kıyım ve yıkım politikaları sürdürülmektedir. Aylarca süren sokağa çıkma yasakları kapsamında kentler yıkıldı, çok sayıda insan öldü ve birçoğu göç etti. Şehirlerden geriye enkaz kaldı. Bugün ise halkın iradesi mühürlenmeye devam etmektedir. Her gün bir belediye başkanının yerine kayyım ataması yapılıyor; siyasetçiler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. HDP milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmış, eşbaşkanları dahil 10 milletvekili tutuklanmıştır.

DARBE GİRİŞİMİ: AKP’nin 14 yıldır cemaatle sürdürdüğü koalisyon ortaklığı çökerken bu kirli ittifakın halka maliyeti 15 Temmuz darbe girişimi olmuştur. İktidar bu darbe girişimini “Allahın bir lütfu” olarak görmüş ve muhalif kesimlerden kurtulmak için bir fırsat saymıştır. İlan edilen OHAL’le birlikte, artık en küçük demokratik talep bile bastırılmaktadır. OHAL toplumun tüm muhalif kesimlerini susturmanın, teslim almanın bir aracıdır.

İHRAÇLAR VE KHK'LER: Arka arkaya çıkarılan KHK’lerle, Gülen Cemaati ile mücadele adı altında, başta barış deklarasyonuna imza atan akademisyenler olmak üzere 100 bini aşkın emekçi kamudan tasfiye edildi. Kimileri ihraç edildi, kimileri açığa alındı. Onlarca muhalif TV kanalı, radyolar, gazete ve dergiler kapatıldı. Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarları cezaevine kondu. En son 370 muhalif dernek kapatıldı. Kısacası Saray ve AKP Hükümeti toplumun tüm muhalif kesimlerini susturmaya ve biat ettirmeye çalışıyor. Ancak biat etmiyoruz/etmeyeceğiz.

Teslim olmadık/ olmayacağız. Baskı ve yıldırma operasyonlarının karşısında hep birlikteyiz, birlikte direneceğiz.

kartalmiting3

BAŞKANLIK: Başkanlık sistemi ve tek adam, tek parti diktatörlüğü için yol temizliği yapılırken; halkın bütün haklarının tasfiye edildiği bir anayasa hazırlıkları devam ediyor. Toplumu tehdit ederek anayasa değişikliği yaptırılmak isteniyor. Ancak bilindiği gibi 12 Eylül Anayasası yüzde 92.5 gibi ezici bir çoğunluk tarafından kabul edilmiştir. Ancak kabulün ikinci gününde meşrutiyeti tartışılmaya başlanmıştı.

MİLLİYETÇİ CEPHE: Görünen köy kılavuz istemez: AKP ve MHP’nin oluşturmaya çalıştığı yeni milliyetçi cephe, emekçiler için bir yıkım olacaktır. İşsizlik had safhaya çıkmış, yoksulluk derinleşmiştir. Toplu iş cinayetleri devam ediyor, dün Soma’da, Ermenek’te bugün ise Siirt’in Şirvan ilçesinde 16 işçi göçük altında, 5 işçi yaşamını yitirdi, diğer işçilere de hala ulaşılamadı.

ÇOCUK EVLİLİĞİ TASARISI: Bütün bunlar olurken toplum yandaş medyanın kara propagandası aracılığıyla uyuşturulmaya, dindar ve kindar bir nesil yetiştirilmeye çalışılıyor. Dindar ve kindar nesil yetiştirme hevesiyle yetinemeyen iktidar, şimdi de çocuk evliklerini meşrulaştırmanın, tecavüzü aklayan ve kadını esaretin içine atacak yasal düzenlemeleri gece yarısı gündeme getirmiştir. İnanıyoruz ki; hevesleri yarım kalacak, başta kadınlar olmak üzere bu ülkenin emekçileri buna izin vermeyecekler.

mitingson

(HABER MERKEZİ)