'Zafer kazanamadık, çocukların başı yine belada'
Cinsel istismar önergesi AK Parti tarafından geri çekildi ama çocuklarda ‘rıza yaşı’nı 15’den 12’ye indiren düzenleme Meclis’te. Konunun uzmanlarından avukat Sema Kendirci konuyu Duvar’a değerlendirdi.
ANKARA - AK Parti milletvekillerinin ‘cinsel istismar mağdurunun failiyle evlendirilmesi durumunda 'failin affı’ olarak yorumlanan önergesi kamuoyundan gelen itirazlar üzerine geri çekildi. Ancak yine çocuklar açısından büyük önem taşıyan ve yine torba yasanın içine konulan başka bir düzenlemenin Meclis Genel Kurulu’nun gündemine gelmesi bekleniyor. Bu düzenlemeyle rıza yaşı 15’ten 12’ye indiriliyor.
Torba Yasa’nın 13’üncü maddesi yani Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 103’üncü maddesiyle ilgili bu düzenlemeyi Avukat Sema Kendirci ile konuştuk. Birleşmiş Milletler (BM) Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi'nin (CEDAW) Türkiye Sekreteryasını yürüten Türk Kadınlar Birliği Başkanı Sema Kendirci, konunun uzmanı. Medeni Kanun, Türk Ceza Kanunu, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun başta olmak üzere birçok temel yasanın hazırlanmasına katkıda bulunan isimlerden biri olan Kendirci, “İstismar önergesinin geri çekilmesi zafer değil. Kadınların ve çocukların başı yine belada” dedi. İşte Sema Kendirci’nin Duvar’ın sorularına verdiği yanıtlar:
AYM’DEN 3 AŞAMALI İSTİSMAR PAKETİ
Çocuk istismarı ve çocuk evlilikleri konusunda Anayasa Mahkemesi (AYM) üst üste birbirinden önemli kararlar aldı. Bu kararlar mı bütün bu tartışmaların yolunu açtı?
AYM’nin verdiği 3 kararı bir paket olarak düşünmek gerekiyor. Öyle düşünüyorum ki, sistemli bir biçimde bir takım yargıçlar bunu yaptılar. 3 başvuru da hâkimler tarafından yapıldı.
Birincisi, bizim yasalarımızda resmi nikâh belgesi olmayanlara dini nikâh kıyan imama ve nikâh kıydıran çifte 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası veren maddeyi iptal etti AYM. O kadar ilginç gerekçelerle iptal etti ki. ‘Bir arada yaşamayı bizim yasalarımız suç saymıyormuş, o zaman niye bu anlamdaki dinsel törenle bir arada olanların fiili birlikteliğine tören yapanlar cezalandırılıyormuş!’ Bir arada yaşamak yetişkinlerin yaptığı ve özgür iradeyle yapılan bir şeydir. 18 yaşın altındaki fiili birlikteliklerin adı özgür iradeyle bir arada yaşamak değildir. Bunu aklınızın bir köşesinde tutun ve devam edelim şimdi.
4 yıl kadar önce bir takım milletvekilleri televizyon televizyon dolaşıp çocuk taciz-tecavüz suçlarını ağırlaştıralım diyorlardı. Fatma Şahin’in ekibinden Aşkın Asan, Beril Dedeoğlu gibi isimler ekranlardan hadım yasasını savunurken biz ona da şiddetle karşı çıktık ama o gayretler sonucu TCK 103 maddesinde ceza tek kademeli ve 16 yıla çıkartıldı. Dışarıdan bu güzel görünüyordu çünkü ‘suçu ağırlaştırıyoruz’ dediler. İşte AYM’nin ikinci iptal kararı bu 16 yılı ortadan kaldırmaktı. Oradaki gerekçede, ‘Hâkimin takdir yetkisini elinden alan bir yasal düzenleme yapamazsınız’ denildi. Hâkimin önüne gelen her olayın niteliği farklıdır. Hâkim yaşa, fiili duruma vb. durumlara bakar ve cezada kademelendirme öngörür. Yani cezayı ‘16 yıla çıkartarak ağırlaştırıyoruz’ övgüsüyle ortaya çıkan bu düzenleme saten sakattı. AYM bu cezayı ortadan kaldırdığı için Meclis’e yeniden düzenleyin diye emretti, süre verdi.
“ÇOCUKLAR AÇISINDAN EN TEHLİKELİ KARAR”
Biz yeni düzenlemeyle ceza kademelendirilecek diye beklerken AYM bu kez 103’üncü maddenin 2’inci fıkrasını da iptal etti. Tam da kademelendirmeye giren, 12 ile 15 yaş arasında farklı bir ceza öngören fıkraydı bu. Bu iptal bence bu güne kadar verilmiş, bu iptal paketinin içindeki en tehlikelisiydi. Birinciyle de bağlantılıydı.
AYM, 15 yaş sınırını iptal ediyor ve diyor ki, ‘12 ile 15 yaş arasındaki olaylarda rızanın olabileceği göz önüne alınarak…’ Halbuki bizim ceza yasamızın mantığında bir rıza araştırması yapılacaksa 15 yaşın üstüne yapılır. 15 yaşına kadar olan taciz, tecavüz, tüm cinsel saldırılar cebir, hile, tehdit araştırılmaksızın suçtur.
Bizim ceza yasamızda 15 ile 18 yaş arası kendisine yönelik farkındalık yaşıdır. Yine çocuktur ama kendisine yapılanı farkında olabilecek yaşta olduğu varsayılır. Şimdi 15 sınırı kalktığına göre rıza aranma yaşı 12’ye düşmüştür.
“AYM’NİN 3 İPTAL KARARI, SİSTEMLİ”
Anlattığınıza göre sistemli bir biçimde bütün bu iptaller ve düzenlemeler adım adım gelmiş.
Çok üzgünüm ama sistemli! AYM’nin iptal kararının gerekçelerini lütfen dikkatli okuyun. Birincide insanlar bir arada yaşıyor, dini nikâhla neden yaşayamasın diyor. İkincide, 12 ile 15 yaş arasında rızayı araştırın diyor. Yani 12 yaşındaki çocuk 40 yaşındaki adamla ‘isteyerek birlikte oldum’ deyince suç olmayacak.
“KARDEŞİM SİZ HASTA MISINIZ!”
Torba Yasada TCK 103’le ilgili yeni düzenleme bir an önce kabul edilmezse boşluk doğar diyenler var. Bu doğru mu? Yani yasada boşluk var diye hâkimler, 12 yaşındaki bir çocuğun 40 yaşındaki biriyle ‘rızasıyla’ birlikte olduğuna karar verip adama ceza vermeyebilir mi?
‘Efendim bunun çıkması lazım, boşluk olur.’ 11 Aralık’a yetişecekmiş. Kardeşim siz hasta mısınız! İsterseniz 9 yaşına da indirelim, 11 Aralık’a yetişsin diye! Hangi birini düzelteyim? Ceza Yasası temel yasadır. Temel yasayla ilgili bir düzenlemeyi bir torba yasanın içine koymak yapılabilecek en büyük hatadır. Bunu yaparken kiminle tartıştınız, hangi hukukçu, akademisyen, sivil toplum örgütünden görüş aldınız? Bu kanayan yaraları bilenlerden söz ediyorum. Kim vardı yanınızda bu düzenlemeyi hazırlarken?
“ZAFER KAZANAMADIK, ÜZGÜNÜM”
İstismar önergesi geri çekildi diye olumlu bir hava doğdu ama asıl tartışılması gereken madde sessiz sedasız kabul edilmiş görünüyor.
Artık önergeden söz etmiyoruz ama zafer kazanmadık, üzgünüm! Ölümü gösterip sıtmaya razı etme bile değil bu! Çok geniş bir katılımla bu kararları vermeliydiniz. Şu anda 12-15 yaş arasındaki sürmekte olan bütün davalarla ilgili elinizde istatistiki bir veri olmalıydı. O kadar doğru yaklaşılması gereken bir yasa düzenlemesi ki, AYM’nin üç kararının karşısında bunun çok doğru, akıllıca, planlı şekilde düzenlenmesi gerekiyordu çünkü bunları yapmadığınız zaman başınız gene belada. Yani bizim başımız belada. Çocukların ve kadınların başı belada.
“12 YAŞI KABUL ETMEK, TECAVÜZÜ HAYATA GEÇİRMEKTİR”
Bu yasalaştığı gün 12 yaş üstündeki sanıkların kurtulma, hatta rızası var diye beraatleriyle ödüllendirilmeleriyle karşı karşıya kalacağız. Oysa bütün ülkelerde belirli bir yaşın üzerinde rıza aranır. Gençler flört ederler, birlikte yaşamaya heves edebilirler. Kimi ülkelerde yaş sınırı 18, kiminde 16’dır. Kendisine yapılacak davranışın bilincinde olma yaşıdır bu. Bu çocuk olmaları gerçeğini ortadan kaldırmaz. Aralarında 2-3 yaş varsa bunu flört olarak adlandırabilirsiniz. Bu hâkimin değerlendirmesidir. Siz 12 yaşı kabul ederseniz tacizi, tecavüzü rahat rahat hayata geçireceksiniz demektir. Bu üçlü iptal bizim için çan alıcı öneme sahipti. Bunun için çok daha iyi bir düzenleme gerekiyordu.
Ekranlara çıkıp 12 yaşında çocukla evlenilebileceğini söyleyen milletvekili adayı vb. sıfatlara sahip bir takım adamlar var. Onlar için ne yapıyorsunuz?
Bir takım sapıklar çıkıyor, bunlarla ilgili ne yapıyorsunuz diye soruyorlar. Ben artık bunlarla tek tek uğraşmıyorum çünkü bunları besleyen kaynak, bu ortam, anlayış zihniyet. Yaptıklarından zarar görmedikleri gibi tam tersi onları televizyonlara çıkarmak demokrasiyle açıklanıyor, bu sapıkların sözleri normalleştirilmeye çalışılıyor. Bir adam çıktı 6 yaşında bir çocukla evlenilebilir dedi, bir başkası anne kendi evladına dizini göstermemeli dedi. Öteki de regl olduğunda evlenebilir dedi. Nedir bunların referansı? Dinsel referans. Soruyorum size anayasada ne yazıyor? Bizim anayasamızda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dahi laik bir çerçevede çalışmalarını sürdüreceği belirtilir. Biz bu sapıkları yetiştiren bir dinsel referanslı bu bataklıkla mücadeleye başladık. AYM’deki anlayış neyse siyasi iktidara da bütün bunları normalleştirmeye çalışan medyamıza da aynı anlayış hâkimse soruyorum size biz kimle mücadele edeceğiz? Topyekûn bir mücadele, biz buna başladık artık. Adına ister din âlimi ister kanaat önderi densin, iğrenç bu laflar ama, benim için bunların tek tek hiçbir önemi kalmadı. Bu temellendirme bir siyasi iktidarın yol göstericiliği, kolaylaştırıcılığı ve duruşu bakışıyla, eşitliğe inanmayan sözleriyle hayata geçiliyor. Yasa tasarısını kim hazırladı? Önergeyi kimler getirdi? Bitti! Sesimiz nefesimiz tükeniyor artık.
“MECLİS’TEKİ MUHALEFET KADINLARLA KIZ ÇOCUKLARI KORUMUYOR”
Ana muhalefet partisi, diğer muhalefet partileri neden bu maddeyi gündeme taşıyamadılar ya da itiraz etmediler?
Beni şaşırtan, bir telaşı olmuş onların da. Diyorlar ki, eğer bu yasa çıkmazsa boşluk olacak. Bu o kadar kötü bir gerekçe ki!. Ben ana muhalefet partisinin maddeyle ilgili muhalefet şerhini de okudum. Ne yazık ki hiçbir şekilde bizim bu kadar kaygı duyduğumuz rıza yaşını 12’ye indiren hatta ileride evlenme yaşını da 12’ye indirecek olan -ki şu an bizim yasalarımıza aykırıdır bu düzenleme, geri bulduğumuz, uyumsuz diye reddettiğimiz Medeni Kanun’un 17 olan evlenme yaşı sınırı ilkelerine bile aykırı- itirazlarımızla ilgili bir ifade yok. Boşluk doğacak diye bunlara oy veriyorlar. Muhalefet diye sadece Meclis dışındaki STK’ların, kadın örgütlerinin ve kamuoyunun muhalefetinden söz edin. Ben bu konuda dikkatli, itinalı, kadınları ve kız çocukları koruyan bir muhalefetin Meclis’te olmadığını buradan size ilan ediyorum. Bir muhalefet partisinin lideri kadınlara teşekkür etmiş. Kusura bakmasın ben ona teşekkür etmek isterdim, birinci görev onundu. Bu Yenikapı ruhu bizim 13 15 yaşındaki kızlarımızın üzerinde yeşerecek öyle mi? Bir daha yuh olsun!
“CUMHURBAŞKANI’NA ÇAĞRIMDIR, O YASAYI VETO ETSİN!”
Parti ayırt etmeksizin konuşuyorum. Muhalefet, iktidarın hatalarını ve bizim yaşadığımız güçlükleri ortadan kaldıracak şekilde kamuoyuna duyurmak, bizim geleceğimizi şekillendiren her şeyle bizimle iş birliği yapmak durumunda olan kesimdir. Biz muhalefeti böyle tanırız. Şimdi bütün bilgilerimizi gözden geçirmek zorunda kalıyoruz. Bu konuda duyarlı herkese çağrı yapıyorum. Eğer bu torba yasa çıkarsa son bir şansımız var Cumhurbaşkanı’nın bu maddeyi veto etmesi. ‘Cumhurbaşkanımız araya girdiği için önerge geri çekildi’ denildi. Demek ki duyarlılık gösterdi. Eminim 103’le ilgili kendisine de bilgi verilecektir. Evlilik yaşının 12’ye indirilmesiyle ilgili sakıncaları, bizi dinlemese bile kendi kızının derneği ona anlatacaktır. Meclis’ten umudumu kestiğim için ve buradan Cumhurbaşkanı’na çağrı yapmak istiyorum. O maddenin imzalanmaması, veto edilmesi ve Meclis’e gönderilmesi için çağrı yapıyorum.
“12 YAŞ SINIRI DA SONUÇTA AFFA DÖNÜŞECEK”
Hâlâ iyi niyet görmek için bir umut var mı? Ne yapılabilir?
Gece yarıları bir saat içinde kişiye özel yasalar çıkartıp Türkiye’de sistemi değiştirebiliyorsunuz ama bunu yetiştiremeyeceğinizi söylüyorsunuz aralık ayına kadar. TCK’yı tek olarak alın, ilgili hükümleri düzenleyin. En önemlisi 12 yaş ne olacak canım bir sakıncası yok diyorsanız, erken ve zorla evliliklerin suç olacağını belirleyen bir madde koyun TCK’ya. İyi niyetinizi görelim. Önerge versin muhalefet bunun Ceza Yasasına girmesi için. 15 yaş iken bile toplu tecavüze uğramış kadınları kız çocukları rızası var diye bıraktılar. Şimdi bizim kaygımız anormal öyle mi? Vah muhalefete vah! Bizim de okumamız yazmamız yokmuş gibi davranıyorlar, bırakın hukukçuluğumuzu. Ben 35 yıldır avukatım ve bu yasaların noktasından virgülüne kadar içindeyim. Yapmasınlar bunu!
Torba yasa uygulaması giderek sıradanlaşıyor. Bu hukuken ne anlama geliyor?
Dünya üstünde hiçbir hukuk sisteminde böyle bir şey yoktur. Bizim hukuk bu torba yasalar sayesinde kim vurduya gidiyor. Hiçbir yerde yok böyle bir uyulama. Hele temel yasalar, Ceza Yasası…Bizde meydana getirilen o aflar gibi bir şey de yok dünyada. Herkes güveniyor, suçu işlerim nasıl olsa 2-3 yıl içinde af çıkar. 12 yaş de sonuç affa dönüşecek. (DUVAR)