Türkiye solu Castro için ne dedi?

Türkiyeli sol/sosyalist partilerin temsilcileri Fidel Castro'nun ölümünü değerlendirdi: Ömrünü halklara adamış bir devrimci olarak kalacak...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Küba Devlet Başkanı Raul Castro, devlet televizyonundan gece geç saatlerde yaptığı açıklamada abisi Fidel Castro’nun yaşamını yitirdiğini açıkladı. Küba'nın efsanevi lideri Castro'nun yaptıklarını ve önemini Türkiye'nin sol/sosyalist partilerinin siyasetçileri değerlendirdi.

'HEPİMİZ İÇİN UMUDUN VE DİRENCİN SİMGESİ'

erkan11 .

Halkların Türkiye Komünist Partisi Genel Başkanı Erkan Baş:  Küba devriminin önderi olmasının yanı sıra özellikle sosyalizmin dünya üzerinde ağır bir yenilgi aldığı 90’lı yıllardan bugüne küçücük bir ada ülkesinden insanlığın geleceğini simgeleyen bir direnişe önderlik etmesiyle de hatırlayacağız. Fidel, tartışmasız çağımızın en önemli devrimci liderlerinden birisiydi. Çok az sayıdaki yürekli devrimcinin ABD kuklası diktatörlüğe karşı başlattığı o büyük kavga, dünyanın dört bir yanında dün olduğu gibi bugün de diktatörlüklere karşı verilen özgürlük mücadelesine ilham kaynağı olmaya devam ediyor. İnanıyorum ki son diktatörlükler yıkılana, sınıfların ve sömürünün tümüyle ortadan kalkacağı bir dünya kurulana kadar böyle olacak. Sevgili Fidel’i insanlığın karanlığa mahkum edilmek istendiği, umutsuzluğa ve çaresizliğe boğulduğu bir dönemde hepimiz için umudun ve direncin simgesi olmayı başaran bu büyük devrimcinin anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

'FİDEL, HALKLARA VE İNSANLIĞA ADANMIŞ BİR ÖMÜR'

levent111 .

Emek Partisi MYK Üyesi Levent Tüzel: Castro bütün dünya halklarının sevgisini kazanmış bir devrimcidir. Kaybı da her yerde üzüntü konusu olacak. Fidel diktatörlüğe karşı verdiği mücadeleyle, Küba halkının kurtuluş mücadelesiyle, demokratik bir iktidarın kurulması yönündeki çabaları ile sınırlı değil sadece. Küba Devrimi dünya halkları için Amerika'nın kuşatması karşısında emperyalist abluka ve ambargoya rağmen bir halk iktidarını ayakta tutma çabalarının, onurlu duruşun ve bu yöndeki mücadelenin doğmasında ana etkendir. Fidel, halklara ve insanlığa adanmış bir ömür. Hem Küba halkının hem de dünya halklarının başı sağ olsun. Küba'nın 'sosyalist bir ülke' olduğunu söylemek zor belki ama bunca emperyalist saldırganlığa rağmen bir halk iktidarını yaşatma çabası nedeniyle takdir edilecektir...

'BAŞLICA İDEALİMİZ VE GÖREVİMİZ GERİDE KALMIŞ OLANLARA YARDIM ETMEK'

ertugrul11 .

Halkların Demokratik Partisi İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü: Fidel ve elbette Che dışında pek az insan 1960'ların dünyasında insanlık uğruna mücadele etmek için bir yol arayanlara, komünizm uğrunda yaşamaya ve ölmeye değer biricik amaç olabileceğine dair inandırıcı bir örnek sunmayı başarabilmişti. Fidel'in en çok şu sözleri hiç aklımızdan çıkmayacak: "Gelecekte başka ülkelerin hâlâ yardımımıza ihtiyacı varken büyük bir refahı hayal etmememiz gerekir. Şimdiden çocuklarımızı öyle yetiştirmeliyiz ki bütün acil ihtiyaçlarımız karşılandığında hedefimiz sırf bolluğun ötesine geçsin. Başlıca idealimiz ve görevimiz geride kalmış olanlara yardım etmek olmalı."

'DÜNYA EMEKÇİ HALKLARININ KURTULUŞ UMUDU VE GELECEĞİ OLARAK YAŞAYACAK'

alper112 .

Özgürlük ve Dayanışma Partisi Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş: Fidel Castro’nun vedasıyla dünyamızdan çok şey eksildi. Fidel bir kahramandı. Kahramanlığı yalnızca Che ve diğerleriyle birlikte Sierra Maestra’da diktatör Batista’ya karşı verdikleri savaşla sınırlı değildi. Emperyalizmin sömürgesinde yıkılmış bir toprak parçasından özgür ve eşit bir ülke kurdular. Onuru çalınmış insanlardan yazgısını avuçlarına almış bir halk yarattılar. Fidel ve Küba 50 yılı aşkın zamandır, emperyalizmin askeri ve ticari baskılarına boyun eğmedi. Bunu, birlikte üretmenin, birlikte yönetmenin yani devrimi ve sosyalizmi halkın yaratıcı inisiyatifine dayanarak geliştirmenin yolunu bularak başardılar. Fidel’in Küba’sı, bugün dünyanın emperyalizmin hegemonyası altında giderek yaşanmaz bir hale geldiği bir ortamda, bir umut ve direnç adası olarak ayakta durmaya devam ediyor. ABD başta olmak üzere kapitalist dünya krizde. İnsanlar büyük bir yolsuzluk ve işsizlik dalgası içinde eziliyor. Milyonlarca insan sağlık hakkına, eğitim hakkına ulaşamıyor. Yoksullar, etnik ve dini nedenlerle birbirine düşman edilmiş durumda. Emperyalist merkezler Ortadoğu’da milyonlarca insanın hayatını elinden alan bir savaş yürütüyor. Fidel ve Küba bu dünya karşısında, bizlere başka türlü olabileceğini devrimle ve devrimden bugüne uzanan devrimci yolculuklarıyla gösterdiler. Fidel, bu devrimin lideriydi, kahramanıydı ama aynı zamanda ‘ben halkın kölesiyim’ diyen bir neferiydi. Fidel şimdi dünya emekçi halklarının kurtuluş umudu, geleceği olarak yaşamaya devam edecek. Ve Fidel, ‘biz yenilirsek kalkar yine deneriz, ama diktatör yenilirse sonu olur’ sözleriyle bizleri yeniden denemeye, bir daha yapmaya çağıran bir inadın ve cüretin simgesidir. Güle Güle Fidel!