FETÖ çatı iddianamesinden de 'aldatma' çıktı

FETÖ çatı iddianamesinden de 'hükümetin kandırıldığı' sonucu çıktı. Örgütün siyasi iktidarlarla ilişkisi bölümünde, “Hükümeti kandıracaklarına ihtimal verilmedi”, “Hükümet inanmaya mecbur edildi” gibi ifadeler kullanıldı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - 15 Temmuz darbe girişimi sonrası cemaat için “aldatıldık” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözleri iddianamede “kandırılma” olarak yer aldı. İddianamede, “Cemaatin hükumeti kandıracağına hiç kimse ihtimal vermemiştir” denildi.

FETÖ çatı iddianamesinde “devlet ve siyasi iktidarlar ile FETÖ arasındaki ilişki” başlıklı iki sayfalık bir bölüm yer aldı.

Türkiye’nin yakın geçmişindeki askeri darbe örneklerine yer verilen bölümde, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 seçimleri sonrasında da askerin siyaset üzerindeki gölgesini açıkça hissettirdiği belirtildi. FETÖ’nün TSK içindeki kadrolarının bu süreçte, dışarıya sürekli bilgi belge taşıdığı belirtildi. İddianamede şöyle denildi:

HÜKÜMETİ KANDIRACAKLARINA İHTİMAL VERİLMEDİ

“Hükümete elindeki askeri belgeleri gösterip askerin yapacağı faaliyetler hakkında bilgi vererek onları bu faaliyetlere inandırmıştır. Hükümet askerin hareketleri nedeniyle ihtilal hazırlığı emarelerine inanmış, hükümeti teslim almak isteyen cemaat sahte askeri belgelerle hükümetteki vehmi pekiştirmiştir. Cemaatin sahte belge hazırlayıp kamuoyunu ve hükümeti kandıracağına hiç kimse ihtimal vermemiştir.”

“HÜKÜMET İNANMAYA MECBUR EDİLDİ”

Cemaat yapılanmasının vesayetin yeni versiyonu olduğu belirtilen iddianamede, “Bu yeni tip vesayet askere karşı oluşturulan nefret ve toplum algısıyla yönetilmiştir” denildi. İddianameye göre, "FETÖ, TSK’ya karşı hükümeti yanına çekmek için, sürekli Başbakan ve bakanlara suikast girişimlerinin önlendiği iddialarını yaydı, hükümet de cemaatin söylediklerine inanmaya mecbur edildi. Yayınlar yoluyla da karanlık örgütlerin hükumeti devireceği, suikast yapacağı, sabotajlar olacağı, bunları illegal örgütlerin yönettiği havası ile hükümet algı olarak idare edildi."

İddianameye göre, 2003 ile 2007 yılları arasında pasif durumda kalan örgüt, 2007 yılından sonra örgütlenmesini tamamladı. Anayasa değişikliği de örgütü devlet içinde çok ileriye taşıdı ve 12 Eylül 2010 sonrasında artık örgüt kendini devletin tek fiili hakimi olarak görmeye başladı. Bu durum 17 Aralık 2013 gününe kadar devam etti.

İDDİANAMEDE LİYAKAT UYARISI

İddianamede devlet yönetiminde yalnızca “ehliyet-liyakat” ilkesi ile hareket edilmesi gerektiği belirtilerek şöyle denildi.

“Türkiye, sırf Fetullah Gülen Cemaatinden olmanın kamuda atama ve yükselmede yeterli tek kriter olduğu bir dönemi yaşamıştır. Bu örgütlenme dini bir cemaat sanılarak devletin bütün sistemi ve siyasal iktidarlar tarafından kuruluşundan beri korunup kollanmıştır. Siyasal iktidara gelen bütün partiler, dini cemaat olarak gördükleri yapının kusur ve hatalarını görmezlikten gelmişlerdir. Bu yapılanma hiçbir zaman ciddi bir araştırma ve soruşturma konusu yapılmamıştır. İşlenen suçlar hep münferit olaylar kabul edilerek dini cemaat denilen yapı dışında tutulmuştur.”

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mart 2015 tarihindeki Harp Akademileri Komutanlığı ziyaretinde Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin konuşmuş, "Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı” demişti.