Mavi Marmara davasında gerginlik
Mavi Marmara davasında müştekiler, Türkiye-İsrail anlaşmasına tepki gösterdi. Mahkeme salonuna çevik kuvvet polisleri girerken, duruşma ertelendi.
DUVAR - Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik İsrail saldırısıyla ilgili davanın duruşması bugün görüldü. Savcı Türkiye ve İsrail arasındaki anlaşma nedeniyle davanın düşürülmesini istedi. Anlaşmaya müştekiler ve izleyiciler tekbir getirdi ve "Mavi Marmara onurumuzdur", "Kahrolsun İsrail" sloganları attı. Mahkeme salonuna çevik kuvvet polisleri girerken, mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
Gazze'ye insani yardım taşıyan filo 31 Mayıs 2010'da İsrail askerlerinin saldırısına uğradı. Mavi Marmara gemisinde bulunan 10 Türkiye vatandaşının ölümü ve 490 kişinin yaralanmasıyla ilgili davanın 21'inci duruşması bugün görüldü. Davada, İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levvi hakkında sanık olarak yargılanıyor.
İstanbul 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya çok sayıda müşteki ve avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Maksut Karakulak, bir önceki celse müşteki avukatları tarafından yapılan reddi hakim talebinin İstanbul 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini belirtti. Karakulak, bir önceki celse istenen Türkiye ve İsrail arasındaki anlaşmanın geldiğini belirterek, anlaşmanın gönderilen metnini okudu.
SAVCI DAVANIN DÜŞÜRÜLMESİNİ İSTEDİ
İsrail ile Türkiye arasında anlaşma ile, Türkiye'nin yargılama hakkından vazgeçtiğini söyleyen duruşma savcısı Hüseyin Aslan, "Anlaşmanın 4'üncü maddesi bizim için yargılama koşuludur. Bundan sonra davanın devam etmesi mümkün değildir" diyerek davanın düşürülmesini talep etti.
MÜŞTEKİ AVUKATLARI ANLAŞMANIN YOK SAYILMASINI İSTEDİ
Söz alan müşteki avukatı Selçuk Kar, anlaşmanın maddelerinin incelenmesi halinde verilen tazminatın bir lütuf tazminatı olduğunu söyledi ve anlaşmanın yok sayılması gerektiğini belirtti.
Müşteki avukatı Kaya Kartal ise, anlaşmanın bir af niteliği taşıdığını öne sürerek, "Af niteliğinde olursa bu davayı düşürebilir. Bu nedenle mahkemenizin bu anlaşmayı iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürmesini istiyoruz. Bu anlaşma ile hak arama hürriyeti ihlal edilmektedir. Yaşam hakkı, işkence görmeme hakkı gibi temel insan hakları normlarını çiğneyen bu anlaşmanın yok sayılarak davaya devam edilmesini istiyoruz" dedi.
Anlaşmanın TBMM'de kabul edilerek yürürlüğe girdiğini belirterek mahkeme, anlaşmanın iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi talebini reddetti.
Öğleden sonra yapılan oturumunda esas hakkındaki mütalaasını açıklayan duruşma savcısı Hüseyin Aslan, anlaşmayı gerekçe göstererek davanın düşürülmesi talebini yeniledi.
Müşteki avukatlarının hazırladığı 26 sayfalık esas hakkındaki savunmayı avukat Kaya Kartal, özetleyerek okudu. Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşmanın bu davayı düşürmeye yetmeyeceğini belirten Kartal, "Kovuşturma mecburiyeti nedeniyle yargılamaya devam edilmelidir. Kamu davasını düşüren sebepler, TCK'da ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda ayrıntılı olarak ve tahdidi olarak sayılmış ve bunu genişletmek mümkün olmadığından, yargılanmaya devam edilmelidir" şeklinde konuştu.
DURUŞMADA GERGİN ANLAR
Müşteki avukatları, taleplerinin yerine getirilmediğini gerekçe göstererek reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti reddi hakim talebini, oy birliği ile reddetti.
Bu sırada duruşma salonunda gergin anlar yaşandı. Türkiye ve İsrail arasında imzalanan anlaşmaya tepki gösteren müştekiler ve izleyicilerin, tekbir getirerek slogan attı. Mavi Marmara'da hayatını kaybeden Çetin Topçuoğlu'nun eşi Çiğdem Topçuoğlu fenalık geçirdi. Topaloğlu, ambulans ile hastaneye kaldırıldı.
"Mavi Marmara onurumuzdur", "Kahrolsun İsrail" sloganlarının devam etmesi üzerine, duruşmaya ara verildi. Gerginliğin sürmesi üzerine çevik kuvvet polisleri salona girerek önlem aldı.
GERGİNLİK GEREKÇESİYLE ERTELEME
Tekrar duruşma salonuna gelen mahkeme heyeti, duruşmanın sabah saat 10.30'da başladığını, yaklaşık 12 saat sürdüğünü, sloganlar atıldığını, gerginlik olduğunu, bu şartlar altında sağlıklı bir yargılama yapılamayacağını gerekçe göstererek duruşmayı 9 Aralık'a erteledi.
İSTENEN CEZALAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levvi hakkında, "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek" suçundan 9 kez ağırlaştırılmış müebbet isteniyor.
Aynı kişiler hakkında, "Mala zarar vermeye azmettirme", "Yağma suçuna azmettirme", "Eziyet suçuna azmettirme", "Haberleşmenin engellenmesine azmettirme", "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirme" "Yaralama suçuna azmettirme", "Silahla yaralama suçuna azmettirme" suçlamalarından toplam 18 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. (DHA)