'Osmanlı padişahlarında bu yetki yok'
TBMM Anayasa Komisyonu’nun CHP’li üyesi Muharrem Erkek, yapılmak istenen anayasa değişikliği ile getirilmek istenen sistemi “Ucube” olarak nitelendirdi. Erkek, “Bu pakete imza atanlar, evet diyenler, tarih önünde çok ağır hesap verir. Çünkü Türkiye bir felakete sürükleniyor” yorumunda bulundu.
ANKARA - AK Parti’nin Meclis’e sunduğu anayasa değişikliği teklifi 20 Aralık’ta TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak. Başkanlık sistemine karşı güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana olan CHP, sert bir muhalefete hazırlanıyor.
Komisyon toplantısı öncesi teklifi Gazete Duvar’a değerlendiren Anayasa Komisyonu’nun CHP’li üyelerinden Muharrem Erkek, tek elde toplanmak istenen yetkinin Başkanlık sistemiyle alakası olmadığını, bunun otoriter tek adam projesi olduğunu söyledi. Egemenliğin Meclis’ten alınıp Saray’a verildiğini söyleyen Erkek, “ucube” dediği sisteme “evet” diyeceklerin tarih önünde hesap vereceğini söyledi.
Muharrem Erkek'in başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmeleri şöyle:
BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE ALAKASI YOK: Bu anayasa değişikliği başkanlık olarak nitelendirilemez. Dünyada sağlıklı işleyen başkanlık sistemlerinde çok sert kuvvetler ayrılığı vardır ve bu parlamenter sisteme göre daha serttir. Bu paket ise ne kuvvetler ayrılığı ne de tek bir fren denge mekanizması getiriyor. Cumhurbaşkanı kararname çıkartacak, devleti yeniden şekillendirecek. Bütün üst düzey kamu görevlilerini, büyükelçileri, yüksek yargıçları, rektörleri atayacak ve bunların hiçbiri onaya tabii olmayacak. ABD Başkanı’nın tüm atamaları Senato onayına tabiidir. Kimseye bu kadar yetki verilmez. Bu otoriter tek adam projesidir.
UCUBE SİSTEM: Bu, başkanlık değil, Türk sistemi değil, bu bir ucube sistem. Çünkü egemenliği şahsileştiriyor. Millet egemenliğini yok eden, Meclis’i tamamen devre dışı bırakan bir paket. Egemenliğin şahsileştirilmesine bir örnek şu: Mevcut anayasada TBMM adına Başkomutanlık denilirken, getirilen teklifte TBMM adına kısmı çıkartılıyor.
OSMANLI PADİŞAHLARINDA BU YETKİ YOK: Teklif referandumdan geçerse cumhurbaşkanının hemen partisiyle ilişkisi kurulacak. Parti içi demokrasi olmadığı için tüm milletvekili adaylarını kendi belirleyecek. Yasama organında çoğunluğu elde edince ne olacak, yasama, yürütme ve yargının başı olacak. Böyle bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok. Osmanlı padişahlarında bu kadar yetki yoktu. Meclis’te farklı bir dengenin oluştuğunu düşünsek o zaman da çok ciddi bir çatışmaya yol açar. Parlamentoyu kilitleyip kararnamelerle her istediğini yapabilir. Veya keyfi feshedebilir. Hadi seçim diyebilir.
SARAY’DAN ALINAN İKTİDAR SARAY’A VERİLECEK: Ben buna milletin “evet” diyeceğine inanmıyorum. Çünkü bu Cumhuriyet, bu millet bu Meclis’le bağımsızlığını kazandı. Bu Meclis’le Kurtuluş Savaşı’nı yürüttü, Cumhuriyet’i kurdu. Ve Saray’dan iktidarı aldı Meclis’e, millete verdi, şimdi bunun tam tersi yapılmak isteniyor. Egemenlik Meclis’ten alınıyor, Saray’a devrediliyor.
BU SİSTEMDE BİR BAKANI DAHİ DENETLEYEMEZSİNİZ: Mevcut sistemde başbakan ve bakanların Meclis’e sorumlulukları var. 55 milletvekili bir önergeyle bakan hakkında Meclis soruşturması açtırabilir. Yeni pakette 301 milletvekili ile soruşturma talebi, 360’la komisyon kurulması, 400 milletvekili ile Yüce Divan deniliyor. Bu durumda hem cumhurbaşkanı hem yardımcıları hem de bakanların hiçbir şekilde denetlenmesi mümkün değil. Ne Meclis’e ne millete karşı bir sorumlulukları olur.
“EVET” DİYENLER AĞIR VEBAL ALTINDA: Bizim parlamenter sistemin nasıl güçlendirileceğiyle ilgili önerimiz hazır. Anayasa Komisyonu’nda çok ciddi, sert bir muhalefet yapacağız. Bu pakete imza atanlar, evet diyenler, tarih önünde çok ağır hesap verirler. Çünkü Türkiye bir felakete sürüklenir. Zaten biz yarı otoriter hibrit melez demokrasi dediğimiz bir sınıftayız. Hızla otoriter sınıfa düşeriz. Sonra Türkiye diktatörlüğe gider. Bugün dünyanın en gelişmiş ülkeleri demokrasileri parlamenter sitemle yönetiliyor. Darbe diyorlarsa bunun sorumlusu parlamenter sistem değil bizim demokrasi kültürümüz.