Barbaros Şansal Duvar'a konuştu
Türkiye’de ve Kıbrıs’ta gündeme oturan Barbaros Şansal Kıbrıs’tan sınır dışı edilmeden kısa bir süre zarfı öncesinde Duvar’a konuştu. Kıbrıs’ta bazı odaklar tarafından başlatılan ve ardından Türkiye’de saldırıyla devam eden kendisine yönelik kampanya karşısında endişesini gizlemeyen Şansal 'çeşitli düşünceleri ve açıklamaları nedeniyle hükümetin hedef tahtasına oturtulduğunu' savundu.
LEFKOŞA - Kıbrıs'ta yılbaşı akşamı yaptığı sosyal medya paylaşımları ile gündeme gelen modacı Barbaros Şansal, sınır dışı edilmeden hemen önce Gazete Duvar'a açıklamalarda bulunmuştu. Türkiye’de söz sahibi olan bir ailenin Kıbrıs’taki kumar bağlantıları nedeniyle Ankara tarafından hedef tahtasına oturtulduğunu öne süren Şansal, uzun zamandan beri çeşitli tehditlere ve hakaretlere maruz kaldığını belirtti.
Pazar gününden beri sosyal medyada kendisine yönelik tehditlerin arttığını söyleyen Şansal, yaşanan son hadiseler ışığında Kıbrıs’taki geleceğini gözden geçirmeyi düşündüğünü söyledi. “Emeğin ve özgürlüğün hakim olduğu kara parçası vatandır” düşüncesiyle hareket ettiğini söyleyen Şansal geleceğe dair planlarını artık değiştirmek durumunda olduğunu söyledi. Duvar ile mesajlaşmasından kısa bir süre sonra Şansal Kıbrıs Türk polisince alıkonuldu ve ardından THY’nin tarifeli uçağı ile İstanbul’a gönderildi. Şansal'ın uçuş bilgileri yerel ve Türkiye medyası tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. Ardından İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki linç görüntüleri gündeme geldi.
KIBRIS TEPKİLİ
Şansal’ın karşı karşıya kaldığı muamele Kıbrıs’ta çeşitli tepkilere de neden oldu. Kıbrıs’ın kuzeyindeki milliyetçi kesim Şansal’ın başına gelenler karşısında “sevincini” saklamazken, Kıbrıs Türk liderliği, toplumun geniş kesimleri ve Kıbrıs Rum kamuoyu son olaylar karşısında tepkilerini gizlemiyorlar.
Sosyal ortamda Şansal’ın özgürlüğü için iki toplum tarafından desteklenen bir kampanya başlatılırken, Kıbrıs Türk toplumunun lideri Mustafa Akıncı bir mesajla Kıbrıs’a ve Türkiye halklarına seslendi.
“Çok sesli demokratik toplum hayatı, özgürlüklerin, farklı düşünenlere saygıyı esas alan bir üslubu gözeterek kullanılmasına dayanır. İster doğru, ister yanlış olsun tüm düşünce ve görüşlerin ifadesinin üslubunda saygı sınırının aşılmaması elbette gereklidir. Ne var ki üsluba gösterilen tepkinin ifrata kaçması ve hele bir linç girişimine dönüşmesi haklı gösterilemez” diyen Akıncı sözlerine şunları ekledi: “Barbaros Şansal’ın tepkilere neden olan söylemlerini onaylamak mümkün olmasa da, İçişleri Bakanlığı’nın eski bir karara dayanarak uyguladığı anlaşılan sınır dışı işlemi sonrasında bunun havaalanında bir linç girişimine dönüşmesi, hepimizi derinden düşündürmelidir. Bu olay, ülkemizde yaşanmamış olabilir. Ne var ki, nefret, kin ve linç kültürünün tohumlarının kendi ülkemiz ve toplumumuzda da yeşertilmeye çalışıldığını büyük bir kaygıyla izliyorum. Nefret, kin ve linç kültürüne fırsat vermemeliyiz. İfade özgürlüğünün sınırlarının hem koruyucusu hem belirleyicisi hem de geliştirilmesinin dayanağı hukuktur. Hukukun yerine linç kültürünün geçmesi, çok sesli demokratik çoğulcu toplum hayatının en büyük düşmanıdır. İhtiyacımız olan, çoğulcu, demokratik hukuk devletinin ve toplum hayatının kökleşmesi, ilerlemesi ve gelişmesidir; yerini linç kültürünün alması değildir."