Mahkûmlara 'OHAL var sınava giremezsiniz' yasağı
Kırıkkale F Tipi Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlülere, OHAL nedeniyle sınavlara giremeyeceklerine dair resmi yazı tebliğ ediliyor. Zeynel Karabulut adlı mahkûm, avukat ve aile görüş haklarının da kısıtlandığını, ayrıca tedavi hizmetlerinden yararlanabilmek için haftalarca beklemek zorunda kaldıklarını bildirdi.
DUVAR - OHAL koşulları, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin de temel haklarında kısıtlamalar getirdi. Kırıkkale F Tipi Cezaevi'ndeki Zeynel Karabulut adlı mahkûm, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında mahpusların eğitim haklarının ellerinden alındığını, ayrıca insani koşulların da OHAL döneminde her geçen gün daha kötüye gittiğini bildirdi.
Karabulut, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'ne gönderdiği mektupla, maruz kaldıkları hak ihlallerini anlattı. Kırıkkale F Tipi Cezaevi yönetiminin, 22 Kasım 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 29896 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (Karar Sayısı KHK 677) sınavlara ilişkin tedbirler bölümünün 4. maddesine dayanarak, mahpuslara, "Terör örgütü üyeliği ya da bu örgütle faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar nedeniyle tutuklu veya hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunanların açıköğretim okulu, açıköğretim lisesi, uzaktan eğitim fakültesi, örgün eğitim ve açıköğretim fakültesi sınavlarına OHAL süresince katılmamalarına..." tebliğinde bulunduğunu bildirdi.
'GÖRÜŞLER İKİ AYDA BİR YAPTIRILIYOR'
Karabulut, OHAL süresince cezaevinde bulunan arkadaşları Mert Yazar, Sinan Akbayır ve Cihat Özdemir'e bu kararın tebliğ edildiğini, ayrıca avukat ve aile görüşlerine kısıtlama getirildiğini, kitap ve dergilerin de verilmediğini anlattı.
Karabulut, mektubunda içinde bulundukları koşulları şöyle anlattı: "Aylık olarak gerçekleşen açık görüş ve ziyaretlerimiz, OHAL gerekçe gösterilerek iki ayda bir yaptırılıyor. Hapishane idarecileri tarafından keyfi bir şekilde kurs etkinliklerimiz de engelleniyor. Arkadaşım Cihat Özdemir'in kulağından kan gelmesine rağmen bir ay sonra hastaneye kaldırıldı. Resül Kocatürk adlı arkadaşımızın Kırıkkale Tıp Fakültesi'ne götürülmesi gerekirken hastaneye götürülmeyip tedavisi engelleniyor. Hapishane hücreleri ve burada bulunan temel malzemeler üç kişinin kalmasına yönelik hazırlanmasına rağmen, kimi hücrelerde arkadaşlarımızın sayısal olarak fazla olması sıkıntılara neden oluyor. Bu konuda sorunların giderileceği söylenmesine rağmen adım atılmıyor.”
'50 BİN MAHPUSUN ÖĞRENİM HAKKI ELLERİNDEN ALINIYOR'
Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (TCPS) konuyla ilgili olarak 23 Kasım 2016 tarihinde yaptığı açıklamada, bu düzenlemenin 50 bin mahpusun eğitim hakkını engelleyeceğini belirterek, düzenlemenin gözden geçirilmesi çağrısında yapmıştı. TCPS, "677 sayılı KHK’nin 4. maddesi, mahpuslar arasında ayrıma gidiliyor. 'Terör örgütü üyeliği veya bu örgütlerin faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar' sebebiyle tutuklu veya hükümlü olanların öğrenim hakları ellerinden alınıyor” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Mahpusların öğrenim haklarının ellerinden alınmasının kabul edilemez olduğunu ifade eden TCPS, gerekçelerini şöyle sıraladı:
- Öğrenim, anayasal bir haktır. Anayasanın 42. maddesi 'Kimse, eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz' demektedir.
- Mahpuslar, yargılandıkları yasa maddelerine dayanılarak ayrı bir yaptırıma maruz bırakılamaz, infaz sürecinde ayrımcılık yapılamaz.
- Mahpusların mahkeme kararları haricinde hapishane içerisinde haklarının ellerinden alınması ceza içinde ceza anlamına gelir.
- KHK ile öğrenim hakkı elinden alınanlar sadece 'hükümlüler' değil aynı zamanda 'tutuklular. Henüz, Türkiye’nin yasalarına göre de 'suçları sabit görülmeyen', henüz kovuşturma aşamasında olan, beraat etmesi olası kişilerin hakları da ellerinden alınmaktadır.
- Potansiyel olarak 50 bin mahpusun öğrenim hakkını elinden alacak olan bu düzenleme gözden geçirilmeli ve hak gaspı anlamına gelen bu yanlıştan dönülmelidir.