KESK: OHAL değil, oyalama komisyonu

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, konfederasyonlarına bağlı sendikaların başkanlarıyla OHAL komisyonu ile ilgili açıklama yaptı. Özgen komisyonu eleştirerek, 'OHAL komisyonu değil, oyalama komisyonu' dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- KESK Genel Başkanı Lami Özgen, konfederasyonlarına bağlı sendikaların genel başkanlarıyla beraber, OHAL komisyonuyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantıda OHAL komisyonunu “oyalama komisyonu” olarak değerlendiren Özgen, “ KHK’nın zamanlaması oldukça manidardır. Çünkü bir gün sonrasında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM), ‘Türkiye’deki demokratik kurumların işleyişi’ konusunun acil gündem maddesi olarak ele alınıp alınmamasına ilişkin oylama yapılacaktı. Yapılan oylamada çoğunluk evet yönünde oy kullansa da salt çoğunluk sağlanamadığı gerekçesiyle konu gündeme alınmamıştır. Konunun gündeme dahil edilmemesiyle AKPM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin tekrar denetim sürecine dahil edilmesi de AKP’nin 685 sayılı KHK’yı devreye sokmasıyla en azından bir süre engellenmiş oldu” dedi.

KOMİSYONUN İNCELEMELERİ YILLARI BULACAK

Evrensel'de yer alan habere göre, Özgen komisyonun önüne gelecek dosyaların yığılacağına vurgu yaparak, “ Örneğin şimdiden 100 bin ihraç edilenden 50 bin kişi bile başvursa, hafta sonlarını dışında bıraktığımızda komisyonun günde yaklaşık 100’den fazla dosyaya bakması gerekecek. Başvurunun reddedilmesi durumunda istinaf mahkemelerine başvuru, Danıştay ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru gibi iç hukuk yollarının alacağı süre de gözetildiğinde AİHM’e başvurmak için yıllarca beklemek gerekecektir. AİHM’den çıkacak kararın da süresi gözetildiğinde on yılları bulacak bir süreç karşımıza çıkmaktadır” diye konuştu.

Özgen komisyonun soruşturma yapmayacağı için etkin bir değerlendirme yapamayacağına da değinerek, “Etkin bir mekanizma olmasının bir diğer koşulu da başvurucuların itirazlarını, delillerini, savunmalarını dinlemek ve gerekli belgeleri toplamaktır. Oysa Komisyon sadece dosya üzerinden karar verecektir. OHAL süresince açığa alma, ihraçlar, kurum kapatma ve diğer tüm işlemlerde hükümetin herhangi bir belge ve delil sunmadığı, sadece Milli Güvenliğe tehdit oluşturduğuna kendisinin karar verdiği, istihbarat bilgilerinin yeterli görüldüğü gözetildiğinde dosya bilgilerinin de bunlardan oluşacağı açıktır" dedi. (HABER MERKEZİ)