'Önceki anayasada Kürtler yoktu, şimdi de yok'
Anayasa değişiklik referandumu öncesinde Van'daki havayı, sivil toplum örgütü temsilcileri ile konuştuk. Yorumlar 'hayır'ın öne çıkacağı yönünde. Sık vurgulanan gerekçeler anayasa değişikliğinde Kürtlere yer verilmemesi ve AK Parti-MHP yakınlaşması...
DİYARBAKIR - Son 2 yılda şehir ve ilçe merkezlerinde yaşanan çatışmalar, sokağa çıkma yasakları, tutuklanan siyasetçiler, belediye başkanları, Kanun Hükmünde Kararname ile işinden ihraç edilen insanlar… Bölge halkı bu atmosferde, Nisan ayında gerçekleşmesi beklenen anayasa değişikliğini öngören referanduma hazırlanıyor.
Referandumda Kürtler, 'Evet' mi, yoksa 'Hayır' mı diyecek? Kürtlerin oy potansiyeli düşünüldüğünde bu sorunun cevabı önem kazanıyor. Öte yandan siyasetçiler henüz meydana inmediği için referandum havası sokağa taşmadı, ama seçmen Nisan ayında sandık başına gideceğini biliyor ve kullanacağı oyu tartışmaya başladı bile.
Bölgenin en büyük illerinden biri olan Van’da seçmenin eğilimi ne olacak? Bu sorunun cevabını sivil toplum örgütü temsilcilerinden almaya çalıştık.
'ESKİ BİR ANI DEFTERİNİN YENİDEN CİLTLENMESİ...'
Van’da çalışan sosyolog İnci Uyar, referandumla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Eski bir anı defterinin yeniden ciltlenmesi, içindeki yaşanmış olumsuzlukları değiştirmemektedir” diyerek 14 yılda Kürtlerin AK Parti iktidarını iyi tanıdığını söyledi.
Uyar, özellikle son iki yılda kazanılmış hakların gasp edilmeye çalışıldığına dikkat çekerek şunları söyledi: “14 yıldır ülkeyi yöneten bir parti başkanlık sistemini referandumla hayata geçirmek istiyor. Bu nedenle halk, iktidar partisinin pratiğine de bakıyor. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması, ekonominin çöküşü, eğitim sisteminin siyasi doğrultuda oluşturulması, kadına yönelik politikalar, Kürtler üzerinde yürütülen savaş politikası ve çözüm sürecinin bitirilmesi, AKP’nin Türkiye halkları üzerinde yarattığı olumsuz politikalardır.”
'KADININ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLI'
Hükümetin kadınlara yönelik politikalarını da eleştiren Uyar, “Kadınlara karşı saldırıların meşrulaştırılıp arttırılması, kadının ifade özgürlüğünü, kendi bedeni üzerindeki karar hakkını ve siyasette yer edinme hakkını, kısaca kadınların eşit hak ve özgürlüğünü kısıtlayan bir uygulama görmekteyiz” dedi.
Kadınların erkek zihniyete karşı verdiği mücadeleyi durdurmaya çalışmanın boş bir çaba olduğunu ve kadınların örgütlendiğini ifade eden Uyar, “Türk tarzı başkanlık denilen muğlak sistem, erilliği ve tek adamlığı şiddetle barındırmaktadır. Özellikle Kürt kadın siyasetçilerinin, yöneticilerinin tutuklanması getirilmeye çalışılan zihniyeti ifşa etmektedir. Dolayısıyla kadınların başkanlık sistemine fırsat vermeyecekleri çok açıktır” şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİ VE SİYASETÇİLERİN TUTUKLANMASI
Devletin çözüm sürecini 16 Temmuz 2014’te Resmi Gazete’de yayımlanan "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" ile bitirdiğine değinen Uyar, “Bu kanundan sonra Kürt kentleri yakılıp yıkıldı, insanlar yerlerinden sürüldü, bodrumlarda Kürt gençleri diri diri yakıldı. Elbette ki bütün bunlar Kürt halkı oy kullanırken göz önünde bulunduracaktır” ifadelerini kullandı.
Halkın iradesiyle Meclis’e giden Kürt siyasetçilerin tutuklandığını, belediyelere kayyım atandığını hatırlatan İnci Uyar, “Kürt siyasetçi ve yöneticilerinin tutuklanmaları ve Kürtler için siyasetin önünün tıkanması yine ciddi tepkilere yol açmıştır” diye konuştu.
Uyar, “Saydığım nedenlerden dolayı Kürtlerin çoğunluğunun başkanlık sistemine ‘Hayır’ yönünde oy kullanacaklarını öngörmekteyiz” dedi.
‘KASABALAR, ŞEHİRLER YIKILDI…’
Van Çevre Derneği Başkanı Ali Kalçık ise referandumda sandık başına gidecek Kürtlerin, 2015’ten bu yana yaşadıklarını unutmadıklarını dile getirdi. Kalçık, “Kasabalar, şehirler yıkıldı, insanlar öldürüldü, halkın barışa dair umutları kırıldı. Bütün bunlara neden olanların 'Evet'ine karşı Kürt halkı 'Hayır' diyecek” şeklinde konuştu.
Kürtlerin demokrasiyi ve barışı savunduklarını belirten Kalçık, şunları söyledi: “Demokrasiyi, parlamenter sistemi ve barışı savunan Kürtler diktatörlüğün önünü açacak bir sistem değişikliğine ‘Evet’ demez. Ayrıca öngörülen değişiklik içinde ne Kürtler ne de diğer halkların haklarıyla ilgili hiçbir vaat yok. Ayrıca AK Parti-MHP ittifakı milliyetçilik üzerine inşa edildi. Bunu herkes görüyor ve buna göre oy kullanılacaktır.”
Kalçık, referandumda ‘Evet’ oyu kullanacak Kürtleri ise, “Mevcut iktidarla kişisel çıkar içinde olanlar” şeklinde yorumladı.
Belediyelere kayyım atanarak, milletvekillerinin hapse atılarak Kürt halkının iradesinin hiçe sayıldığını vurgulayan Ali Kalçık, “Şimdi hangi yüzle gelip tek adam sistemi için Kürt halkından ‘Evet’ oyu isteyecekler, merak ediyorum” dedi.
REFERANDUM HAVASI YOK
Geçtiğimiz hafta Twitter, Facebook ve blog paylaşımları nedeniyle gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan feminist aktivist ve Van Kadın Derneği (VAKAD) kurucularında Zozan Özgökçe, Van’da henüz bir referandum havasının oluşmadığını söyledi. Özgökçe, Kürt siyasetçilerin tutuklanmasının insanları öfkelendirdiğini belirterek, “Vanlılar özellikle Ahmet Türk’e yaşatılanları kabul etmiyorlar” diye konuştu.
Referandumda boykotu tercih edenlere de değinen Özgökçe, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çünkü önceki anayasada Kürtler yoktu, şimdi oylanacak anayasada Kürtler yine yok. Kadınlar için de değişen bir şey yok. Boykotu bu nedenle düşünen insanlar var etrafımda.”
Gözlemlerinden yola çıkarak Van’ın referandumda “Hayır” diyeceğini belirten Özgökçe, gerekçelerini ise şöyle anlattı: “Hayır diyeceklerin anayasa değişikliği ile yeterince ilgilenmediğini görüyorum. Daha çok tek adam rejimine, Erdoğan karşıtlığından yola çıkarak 'Hayır' diyecekler. Ama tabii son 2 yılda yaşananların da 'Hayır’da önemli etkisi olacak. Belediyeye kayyım atanması da bunda rol oynayacak.”
Siyasetçilerin gündemi ile halkın gündeminin aynı olmadığına dikkat çeken Zozan Özgökçe, çevresindeki kadınların ise referandumda 'Hayır' oyu kullanacağını söyledi. (DUVAR)