Ermeni Patrikliği seçimi öncesi Ateşyan'a tepki

Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan'ı eleştiren Ruhani Kurul Başkanı Episkopos Sahak Maşalyan istifa etti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Ruhani Kurul Başkanı Episkopos Sahak Maşalyan, Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan'ı eleştirerek istifa etti.

Agos gazetesinin haberine göre, Maşalyan bu kararı Ateşyan'ın son toplantıdaki tavrı nedeniyle aldı. Maşalyan istifa mektubunda, "Aram srpazan kendi yöntemleriyle, kaprisli, tehditkâr tavırlar ve toplantıyı terk etme şantajları altında kendi istediği gibi manipüle etmeyi başardı" ifadelerini kullandı.

Patrik seçimi sürecinin en fazla bir kaç hafta sürmesi gerektiğini kaydeden Maşalyan, Aram Ateşyan'ın "ayak diremesi yüzünden" bugüne kadar hiçbir yasal başvuru yapılmadığını aktardı.

İstifa mektubunda Patrik adayı olmadığını belirten Maşalyan, şehri terk edeceğini ifade etti. Maşalyan’ın bugün yaptığı yazılı açıklamanın tam metni şu şekilde:

'HİÇBİR YASAL BAŞVURU YAPILMADI'

"Patriklik seçimiyle ilgili son gelişmeler ışığında aşağıdaki sorunlar üstünde halkımı aydınlatmayı bir görev telakki ederim.

Kilise Genel Meclisi Patriğin emekliye ayrılmasıyla boşalan makamın doldurulması için yeni bir patrik seçme kararı almış ve süreci başlatmıştır. Bu seçim süreci geleneklerimiz uyarınca şöyle işlemeliydi: Değabah seçilmeli, seçimi düzenleyecek Müteşebbis heyeti atanmalı ve gelişmeler bir mektupla valiliğe bildirilerek sürecin yasal boyutu başlatılmalıydı. En fazla birkaç hafta sürmesi gereken bu basit süreç maalesef Patrik vekili sayın Aram başepiskopos’un direnci ve ayak sürümesi yüzünden bir kez daha akamete uğradı ve bugüne kadar hiçbir yasal başvuru yapılamadı.

Aram srpazan şu olumsuzlukları sergiledi.

1. Makamın münhal (boş) ilan edilmesinden hemen sonra bir Değabah (patriklik kaymakamı) seçilmeliydi. Ancak her türlü kaprisi ve tehdidi yaparak Aram srpazan bu seçime engel oldu. Ruhani Meclis bazı hassasiyetleri gözeterek Aram Srpazanın vekilliğine göz yummak zorunda kaldı. Maalesef Aram srpazan vekilliğini bir değabah niyetiyle ve amacıyla değil, eski alışkanlıkları uyarınca başına buyruk bir tavırla sürdürmeye devam etti. Böylece Değabahlık makamının patriğin yokluğunda seçim sürecinin sağlıklı işlemesi için ne denli elzem olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

2. Kilise Genel Meclisi devlete başvuru mektubunu kaleme alacak dört ruhaniden oluşan bir komisyon atadı. Bu komisyon önceki başvuruları gözden geçirerek temel unsurları içeren bir mektup kaleme aldı. Başvuru mektubu bir bilgilendirme mektubu olmalıydı. Mutlaka orada Patriklik Seçimi Müteşebbis heyetinin varlığından söz edilmeli ve isimlerin daha sonra Valiliğe bildirileceği söylenmeliydi. Aram Srpazan canhıraş bir direnişle Müteşebbis Heyetinden söz edilmemesi ve devletten seçim izni istenmesini talep etti. Bir ortalama yol bulunarak kaleme alınan mektup beklemeye alındı ve valilikten gelecek randevu beklenildi.

3. Bu arada sayın Bedros Şirinoğlu, Surp Prgiç Hastanesi yönetim kurul başkanı sıfatıyla sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşmesinde cemaatin seçim sorunlarının Referandumdan hemen sonra ele alınarak çözüleceği müjdesini verdi. Bu, seçim sürecini hızlandıracak bir haber olmalıydı. Oysa bu güzel haber Aram srpazan için seçimden kaçmanın bir başka bahanesine dönüştü. 6 Ocak Surp Dzınunt bayramında cemaate verdiği sözü de çiğneyerek seçim başvurusunda bulunmayacağını hiç kimseye danışmadan basına ilan etti. Ruhani Meclis ve onun başkanı ben, bu haberi basından işittik.

'KENDİ İSTEDİĞİ GİBİ MANİPÜLE ETTİ'

Bugün, 13 Şubat 2017 tarihinde toplanan son Ruhani Meclis gündemine getirilen bu konuyu Aram srpazan kendi yöntemleriyle, kaprisli, tehditkâr tavırlar ve toplantıyı terk etme şantajları altında kendi istediği gibi manipüle etmeyi başardı ve Ruhani Meclis çoğunluğuyla Sahak Srpazan’ın önerisi reddedildi. Önerim şuydu:

Cumhurbaşkanından gayri resmi yollarla bize gelen haberler seçim çalışmalarımızı hızlandırıcı bir nitelik taşımalıydı. Hemen örneğin bu Çarşamba günü yeni bir Müteşebbis Heyeti oluşturup, perşembe günü başvuru mektubunu valiliğe verip, mektubun içeriğini halk ile paylaşabilirdik. Böylece gönül rahatlığıyla Referandum sonrası bir seçim tarihini bekleyebilirdik. Sorumlu bir Ruhani Meclisten halkın beklediği sağduyulu ve onurlu davranış bu olmalıydı. Bu önerim reddedildi.

'MİDEM KALDIRMIYOR'

Ancak sorun Referandumu bekleyip sonra başvurma sorununu aştı ve Aram Srpazan Ruhani Meclise, yine aynı yöntemlerle, Referandumdan sonraki başvuruda devletten PATRİK SEÇİM İZNİ isteme kararı çıkarttı. Yani, Müteşebbis heyet bu izin geldikten sonra oluşturulacaktı. İnkâr edilmez hukuksal bir dille laik bir devletten böyle bir iznin asla gelmeyeceği ve bu seçimin gelecek bahara değil çıkmaz ayın Çarşambasına ertelendiği anlamına geldiğini kendisine dostça anlatmaya çalıştım. Ama Şeytandan korktuğundan daha fazla Müteşebbis Heyetten korktuğu belli olan Aram Srpazan, bu konuda da amacına ulaştı. Özetle bu seçim Referandumdan sonra da OLMAYACAK!!! Bu bayat pilav daha kaç kere ısıtılıp bu şaşkın halkın önüne koyulacak ve onlar da afiyetle yiyecekler. Kusura bakmayın artık benim midem kaldırmıyor.

'AYNI YOLDA YÜRÜMEM SÖZ KONUSU OLAMAZ'

Aram srpazan vekil kaldığı müddetçe bu seçimin yapılamayacağı açıkça görülmektedir. Makamın boşaldığı ve kaosun giderek derinleştiği bu durumda bu gidişin Aram srpazanla düzelmek bir yana daha da kötüleştiği artık herkesin hemfikir olduğu bir gerçektir. Bu konuda Aram srpazanın tavır ve eylemlerini istem dışı basit hatalar olarak görmek mümkün değildir.

1. Kilise Genel Meclisinin patrik seçim kararını ivedilikle uygulamamış, tam tersine süreci sürüncemede bırakarak vekillik yetkilerini seçimi geciktirmek için kullanmıştır.

2. Kendisinden daha üst yetkiye sahip Ruhani Meclis ile istişareyi dikkate almamış, gelişmeler konusunda bilgilendirmemiş ve başına buyruk, seçim başvurusu yapmama kararı almıştır. Böylece Aram srpazan Kilise Genel Meclisine ve Ruhani Meclise karşı ağır bir disiplin suçu işlemiştir.

3. 1717 yıllık Ermeni Kilisesi tarihinde hiçbir patriklik yada Katolikosluk makamı dokuz yıl boş bırakılmamıştır. Yetkilerini kullanarak dokuz yıldır yaptığı manipülasyonlar, makamını ve yetkilerini kendi çıkarları yönünde suistimal etmesi bir suç niteliği taşımaktadır ve kilise hukukunca cezai müeyyide gerektirmektedir.

Ancak ödlekler ordusu böyle bir din adamı güruhuyla bırakın cezalandırılmayı, her skandalı mükafatlandırılan Aram srpazanla aynı yolda yürümem artık söz konusu olamaz.

1. Ruhani Meclis Başkanlığından istifa ediyorum.

2. Pis kokuların ötesinde artık lağım kokuları yükselen Hovagim 1461 vakfı Yönetim Kurulu ikinci başkanlık görevimden istifa ediyorum.

3. Bir kişinin keyfine her türlü ehliyeti veren kendi küçük dünyasına hapsolmuş basiretsiz vakıf yöneticilerine, kilise ve cemaat sorunlarına duyarsız ve umursamaz bir halka artık hizmet etmek istemiyorum. Bu şehri terk ediyorum.

4. Herkesin çok merak ettiği soruya gelince: Patrik adayı değilim. Üretkenliğimi ve ömrümün geri kalan yıllarını daha anlamlı hizmetlere ayıracağım. O koltuğun zaten ölümüne sevdalı pek çok adayı var.

Din adamları, yöneticiler ve halk, beni yalnız bıraktınız. Bu bir yenilgi çığlığıdır. Ama sadece ben değil, siz hepiniz yenildiniz. Yine bir kişi kazandı.

Tanrı yardımcımız olsun."