Dudaklarına dikiş atan hükümlü açlık grevinde

Tekirdağ Cezaevi'nde hükümlü bulunan Sercan Zorba ve Mehmet Balaban, cezaevi yönetiminin kendilerine baskı uyguladığını belirterek açlık grevine başladı. Zorba, 5 yıl önce de ağzını diktirerek açlık grevine başlamıştı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Tekirdağ 2 No'lu T Tipi Cezaevi'nde hükümlü olarak bulunan 27 yaşındaki Sercan Zorba ve 30 yaşındaki Mehmet Balaban 10 gündür açlık grevinde. Zorba, 2015 yılında da cezaevi yönetiminin uygulamalarını protesto etmek için, dudaklarını diktirerek açlık grevine gitmişti.

Tekrar açlık grevine başlayan Balaban, ailesine gönderdiği mektupta Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na Tekirdağ Cezaevi'ndeki uygulamalara karşı şikayet dilekçesi yazdığını söyledi. Sercan Zorba'nın ablası Ebru Zorba, kardeşinin sağlığından endişe duyduklarını belirtti. Kardeşinin 2015'te yaşadıklarını hatırlatan Ebru Zorba "Bir an önce sesimizi duymalarını istiyoruz" dedi.

Açlık grevine başlayan diğer hükümlü Mehmet Balaban'ın ablası Habibe Balaban ise ''14 yıldır her telefon görüş gününde beni arayan kardeşim, ilk defa beni aramadı'' diyerek kaygılarını dile getirdi.

'SON BULANA KADAR DEVAM EDECEĞİZ'

Sercan Zorba'nın, 2015 yılında çıplak aramaya maruz kaldığı için ağzını dikerek ölüm orucuna başlamasının ardından annesi Aysel Zorba da oğluyla görüşebilmek için açlık grevine girmişti. 5 Ocak’ta başlayan açlık grevi 15 Ocak’ta son bulmuştu.

Geçen hafta koğuş arkadaşıyla yine açlık grevine giren Zorba ve Balaban, ailelerine cezaevindeki kötü uygulamalar son bulana kadar süresiz olarak eylemlerine devam edeceklerini söyledi. Abla Zorba, konuyla ilgili savcılıkta suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Kardeşimle açık görüşe gittiğimde bana diğer koğuşlarda kalan mahpuslara işkence ediliğini söyledi. İki gün önce avukatımız kardeşimin durumunu öğrenmek için cezaevine gitti. Avukatımız bize, Sercan ve Mehmet'in açlık grevinde olduklarını, kendisine açlık grevine son vermesini istemiş. Fakat Sercan, avukatımıza,''Bizi her seferinde tehdit ediyorlar, bu işkenceler son bulana kadar açlık grevine devam edeceğiz'' demiş. Bunun üzerine Mehmetle de görüşmek isteyen avukat kendisiyle görüşemeden cezaevinden ayrılmak zorunda kaldı. Kardeşimin sağlık durumundan endişeliyim. Lütfen sesimizi duyurun!”

'14 YILDIR ARAYAN KARDEŞİM DÜN ARAMADI'

Kardeşinin telefon görüş günlerinde 14 yıldır aksatmadan kendisini aradığını belirten Mehmet Balaban'ın ablası Habibe Balaban ise şunları anlattı: ''Kardeşim 14 yıl sonra ilk defa telefon görüş gününde beni aramadı'' diyor:“Hiç kimse sesimizi duymuyor. Diğer medya kuruluşları bu durumu yazmak istemiyor. Ama Tekirdağ Cezaevi'nde işkence var. Biz Kürt olduğumuz için bunu yapıyorlar. Kardeşime ulaşamıyorum, kardeşim 10 gündür açlık grevinde. Kardeşimi 1 saat görmek için Antalya'dan Tekirdağ'a 14 saate gidiyorum. Cezaevi gardiyanları o bir saati bize zehir ediyor, bize hayvan muamelesi yapıyorlar. Kardeşimle en son görüştüğümde şiddete maruz kaldığını ve idareye hizmet eden bir grubun koğuşlarda kendilerine hakaret ettiklerini söyledi. Şu an kardeşimin ne durumda olduğunu bile bilmiyorum...”

'SÜRESİZ AÇLIK GREVİNE BAŞLADIM'

Mehmet Balaban, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği açlık greviyle ilgili dilekçeyi ailesine gönderdi. Balaban, dilekçesinde şunları dile getirdi:

“06.02.2017 tarihinden beri süresiz açlık grevine başladım. Cezaevi yönetimi OHAL'i fırsat bilip her türlü hukuksuzluğu kanun adına yapıp kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutuyor. Başka hükümlüleri şahsıma karşı bir olmalarını ve öyle hareket etmelerini isteyip tehlikeli işlere başvuruyorlar. Şahsıma defalarca tezgah kurmuş ve kurum 1. Müdürü bana hitaben, sen daha tezgah görmemişsin diyerek şahsıma karşı saldırıların devam edeceği mesajını vermiştir. Cezaevi idari yönetimi koğuşlar arası fitne çıkartıp neyi amaçlamaya çalıştığı manidar. Bu durumlardan ötürü olarak sözlü ifade vermek istiyorum.”