İmzasını çeken akademisyenler neden ihraç edildi?

DUVAR - 330 akademisyenin KHK'larla meslekten ve memuriyetten çıkarılmasıyla ilgili YÖK'ün savunması tartışma yarattı. YÖK, 'imzalarını çekmediler görevimizi yaptık' savunması yapınca imzalarını çektikleri halde atılan akademisyenler gündeme geldi.

İhraçlara yönelik tepkilerin artmasının ardından hükümet YÖK'ü (Yükseköğretim Kurulu) işaret etmişti. YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın, “Bildiriye imza atan öğretim üyeleriyle dekanlar tek tek konuştu, bildiriden imzalarını çekmeleri istendi. Çekmemekte direnenler atıldı, biz görevimizi yaptık” sözlerinin basına yansımasının ardından son KHK ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ihraç edilen akademisyen Dinçer Demirkent, Ankara ve Gazi üniversitelerinde bildiriden imzasını çeken akademisyenlerin de ihraç edildiğini hatırlattı.

YÖK: İmzalarını çekmediler, ihraç edildiler

'YÖK'ÜN GÖREVİ İKNA ODALARI KURMAK DEĞİL'

Demirkent, "Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi gibi üniversitelerde bildiriye verdikleri imzaları çeken öğretim üyelerinin ihraç edildiğini biliyoruz" diyerek, YÖK'ün görevinin 'ikna odaları' oluşturup insanları fikirlerinden vazgeçirmek olmadığını belirtti. Demirkent şunları söyledi, “YÖK Başkanı görevimi yapıyorum diyor da onun görevi insanların ifade üretme özgürlüğüne engel olmak değil. Onların görevi YÖK bir akademik kurulunun, yüksek kurulun başkanıysa akademik, hak ve özgürlüğümüzü korumalıdır. Asıl mesele bu. 'İmzalarını çekmeleri için insanlara ısrar ettim' demenin kendisi zaten faşizm kokan bir açıklama. Faşizmin en net tarifi insanları düşüncelerini açıklamaya zorlamak ya da düşüncelerini geri çevirmeye zorlamak. İşte tam da bunu yapıyorlar. Bunu yapan da bir akademik kurulun başkanı olarak 'görevimi yapıyorum' diyor.”

'DEVLET KATLİAM YAPTI İBARESİNİ KALDIRIN DEDİ'

"Olması gereken, imzasını çekenleri atmıyorum diyerek akademisyenleri ihraç etmek değil" diyen Demirkent, şöyle devam etti: “Açıkça bu bir itiraf niteliğinde, açıkça 'biz ikna odası kurduk' diyorlar. Bunun sıkıntısını çok yaşadık. Rektör, dekanlığa, dekanlık bölüm başkanlarına, bölüm başkanları da bizlere 'imzanızı çekin' belki sizi kurtarırız dedi. Bizden istenen bir başka bir şey de şuydu: Dekanlık bizlere; 'Tamam imzanızı çekmeyin ama bildirideki 'devlet katliam yaptı' ifadelerini çekerseniz belki sizi kurtarırız' dedi. Bu yapılanlar aklımızla, haysiyetimizle oynamak. Bugün Anayasa sempozyumunda yapılan toplantıda Ankara Üniversitesi'nden ihraç edilen Anayasa Hukukçusu Murat Sevinç'in dediği bir cümle vardı: 'Biz buradan başımız dik gidiyoruz, bu da onlara dert olsun'... Bu cümleleri aynen sahipleniyoruz. Biz bütün bu ikna odalarına bütün baskılara boyun eğmedik ve başımız dik gidiyoruz.”

İhraç KHK'ları sahipsiz kaldı!

İhraç edilen akademisyen: İnadına gitmeyeceğim

Bilim Akademisi'nden tepki: Mahkeme kararı yokken kimse suçlu değildir