Oyuncu Filiz Taçbaş adliyede sinir krizi geçirdi
'Arka Sokaklar' dizisinin oyuncularından Filiz Taçbaş, zorla senet imzalatıldığı gerekçesiyle şikayetçi olduğu davada mahkeme beraat kararı verince sinir krizi geçirdi. Duruşma salonundan çıktıktan sonra korkuluklara dayanan Taçbaş, bir anda yere yığıldı.
DUVAR - Gençlik yıllarında çektirdiği bazı fotoğrafların internetten silinmesi için anlaştığı kişilerce kendisine zorla senet imzalatıldığı iddiasıyla şikayetçi olduğu davada, sanıkların beraat etmesine isyan eden oyuncu Filiz Taçbaş sinir krizi geçirdi. Adliye çıkışında ayakta durmakta zorluk çeken Taçbaş, sanığın karar sonrası kendisine sırıtarak baktığını söyledi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklardan Mehmet T. katılırken diğer sanık Mustafa K. gelmedi. Davada şikayetçi Filiz Taçbaş ve avukatı da hazır bulundu.
'KIZIMLA TEHDİT ETTİLER'
Duruşmada konuşan Filiz Taçbaş, sanığı olay öncesi ve sonrası görmediğini ve tanımadığını belirterek "Sadece olay günü diğer sanıkla beraber gördüm. Beni kızımın yanında tehdit etmek suretiyle söz konusu belgeyi imzalatmıştır. Bir anne olarak öyle bir ortamda yapabileceğim başka bir davranış söz konusu değildir. Dolayısıyla mahkemenin beyanıma itibar ederek sanıkların cezalandırılmasını istiyorum. Hangi anneye sorarsanız o an odaklandığı nokta kızıdır. Evladıdır. Ben adalete sığınıyorum" dedi.
İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Son sözleri sorulan sanık Mehmet T. ise "Ben şikayetçiden zorla senet almış değilim. Böyle bir eyleme kalkışmam. Ben de çocuk sahibiyim. Dolayısıyla bir çocuğun yanında annesini tehdit etmem söz konusu olmaz. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
AYRI AYRI BERAAT ETTİLER
Duruşmayı sonlandıran mahkeme heyeti, sanıklar Mehmet T. ve Mustafa K.'nin, "Mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi suretiyle yağma" suçundan delil yetersizliği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
DAVA İKİBUÇUK YILDIR SÜRÜYORDU
Duruşma çıkışında karara tepki gösteren Filiz Taçbaş, fenalaşınca adliyenin sağlık birimine kaldırıldı. Kendisine geldikten sonra avukatıyla birlikte konuya ilişkin açıklama yaptı. Avukatı Meltem Banko'nun yardımıyla adliye dışına çıkan Taçbaş, bir süre konuşmakta zorluk çekti. Bu sırada avukatı Meltem Banko yaptığı açıklamada, karara itiraz edeceklerini söyledi. Davanın iki buçuk yıldır sürdüğüne belirten Avukat Banko, "Bir annenin kızı için yaptığı, sustuğu olayda hakkını arıyoruz. Maalesef delil yetersizliği nedeniyle beraat verildi" diye konuştu.
Filiz Taçbaş da göz yaşları içinde, "Anneyim. Kızımla tehdit edildim. Karşı taraf diyor ki, orada kalabalık var. Neden yardım istemedi o zaman. Ama bana imzalamazsanız kızınız evde dedi" diye konuştu. Aynı kişinin gelip yanına oturduğunu ve bacağını bacağına değdirdiğini ve elini omuzuna atarak kendisiyle fotoğraf çektirdiğini anlatan Taçbaş, kızıyla tehdit edildiği için bu duruma karşı bişey yapamadığını söyledi. Taçbaş, verdiği paradan çok sanığın beraat etmesinden sonra kendisine bakarak gülümsemesine içerlediğini belirtti. Taçbaş son olarak, "Bu ülkede kadınlar gerçekten taciz ediliyor ve ceza almıyorlar" diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
İddianamede, gençlik yıllarında çektirdiği bazı fotoğrafların bilgisi ve rızası dışında internet sitelerinde yayınlanması üzerine rahatsız olan Filiz Taçbaş'ın, bu resimleri sitelerden kaldırmak istedi. Taçbaş, resimlerin kaldırılması için Mustafa K.'dan yardım istedi. Ve o an için parasının olmadığını, TV'de iş yapıp para kazandığı takdirde bir miktar para vereceğini söylediği öne sürüldü.
Şüphelinin teklifi kabul ederek resimleri internetten kaldırdığı, daha sonra müştekiyi sürekli olarak telefonla arayarak para talebinde bulunduğu belirtilen iddianamede, şikayetçinin olay günü sanık Mustafa K.'nin yanında Mehmet T. ile Zekeriyaköy'de bir markette buluştukları, bu esnada kızının da yanında bulunduğu, sanıkların "Yaşadığın yeri biliyoruz. Kızının sıhhatini düşünüyorsan bu kağıdı imzala" diyerek zorla senet imzalattıkları anlatıldı. Daha sonra bu senedi icraya koydukları da belirtilen iddianamede şüpheliler hakkında ayrı ayrı "Nitelikli yağma" suçundan 10 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
(İSTANBUL-DHA)