İHD: Yeni anayasa barış masasında yazılacak
İnsan Hakları Derneği, (İHD) eferandum üzerine basın açıklaması düzenledi. İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Referandum sonrası sonuç ne çıkarsa çıksın, yeni anayasa barış masasında yazılacaktır” dedi.
DUVAR - İnsan Hakları Derneği (İHD), OHAL'de yaşanan hak ihlalleri ve referandum süreciyle ilgili İstanbul Cezayir toplantı salonunda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Referandum sonrası sonuç ne çıkarsa çıksın, yeni anayasa barış masasında yazılacaktır” dedi.
Evrensel'in haberine göre, Türkdoğan, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu şöyle özetledi: “Türkiye fiili başkanlık ile yani otokrasi ile yönetiliyor. Bu fiili durumu da siyasi iktidar anayasal güvenceye bağlamak için anayasa değişikliğini gündeme getirdi. 16 Nisan’da yapılacak referandumla bu yasallaştırılmak isteniyor. Bu durum şunu gösteriyor; Türkiye şu anda anayasasında olmayan bir şekilde yönetiliyor. Bu vahim bir durum. Bir ülke düşünün ülkeyi yönetenler anayasa dışına çıkarak ülkeyi yönetiyorlar. Bu aslında, o ülkede demokrasinin rafa kaldırıldığını gösteriyor.”
Türkiye'nin insan hakları ihlalleri konusunda en kötü dönemini yaşadığına dikkat çeken Türkdoğan, “Yaşam hakkı ihlalleri başta olmak üzere, ifade özgürlüğü en dip seviyede. Örgütlenme özgürlüğü darbe yemiş durumda. Bir çok hak kategorisi kötü bir durumda. Demokratik olduğunu iddia eden bir ülkede yaşanmaması gereken ihlallerle karşı karşıyayız” diye konuştu.
'ÇÖZÜM DEMOKRATİK ANAYASA'
İHD'nin 31 yıldır demokratik bir anayasa istediğini vurgulayan Türkdoğan, “Nasıl bir anayasa gerektiğini yıllarca sorduk. Ama iktidar demokratik bir anayasa yerine, en az 100 sene bizi geriye götürecek önermelerle karşımıza çıkıyor. Getirilen anayasa toplumsal cinsiyet sorununu çözemediği sürece, sosyal devlet ilkesine bağlı kalmadıkça, Kürt meselesini, Alevilerin yıllardır dile getirdiği inanç özgürlüğünü sorununu çözmedikçe bu anayasayı desteklememiz mümkün değil. İnsan hakları ilkesine dayalı bir anayasayı destekleyebiliriz” dedi.
İHD'nin yayınladığı raporda hak ihlalerine dikkat çekildiğini söyleyen Türkdoğan, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesini de “Suriye halklarının kendi geleceğini belirleme konusuna doğrudan Türkiye hükümeti müdahil oluyor. Başta Kürtler olmak üzere farklı ulusların bir arada yaşamasına, kendi geleceğini belirlemesine engel oluyor. Türkiye’nin Suriye’deki toplumların kendi kaderini belirlemesine engel olmasını yanlış buluyoruz” dedi.
Hükümetin referandum sürecinde barış dilinin hakim olmasını istemediğini vurgulayan Türkdoğan, “Bunları konuştuğumuzda terörist olarak yaftalanıyoruz. Yeniden barış süreci başlamalı. Referandum sonrası sonuç ne çıkarsa çıksın, yeni anayasa barış masasında yazılacaktır” ifadelerini kullandı.
'BÖYLE BİR ŞEY İLE İLK DEFA KARŞI KARŞIYAYIZ'
OHAL sürecine de değinen Türkdoğan “OHAL'in ilan edilme gerekçesi ile sürdürülme gerekçesi birbirine uymuyor. OHAL darbenin bastırması için ilan edildi. Şimdi ise bütün toplumsal muhalefete uygulanıyor. OHAL ile düşman ceza yargılaması hayata geçirilmeye çalışılıyor. Düşman hukuku OHAL ile yasallaştırılmak isteniyor. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyoruz” açıklamasında bulundu.
Toplantıda konuşan Eren Keskin ise kadın tutukluların cezaevlerinde yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekti: “Kadın mahkumların büyük sıkıntısı var. Yaşam alanlarına kamera yerleştiriliyor. Özel ihtiyaçlarını bile gideremez durumdalar. Bu konuyla ilgili bazı cezaevlerinde açlık grevleri başladı. Bizler, İHD olarak herkesin hakkını savunmak zorundayız. Nazlı Ilıcak'ı defalarca kez ziyaret etmek istedik. Haftada bir gün bir saat avukat görüşüne izin veriliyor.”