Ankara'da asbest alarmı
Ankara’da şehir merkezinde bulunan ve 350 ton asbest barındırdığı uzmanlarca belgelenmiş tarihi Havagazı Fabrikası'nın, Büyükşehir Belediyesi’nce hiçbir önlem almadan yıkılması paniğe neden oldu. Uzmanlar derhal bölgenin karantinaya alınması gerektiğini söylüyor.
ANKARA - Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yapılaşma gerekçesiyle yıkımına karar verdiği ve dava süreci devam eden, Kültür Bakanlığı’nın da tescilli endüstri mirası olduğu gerekçesiyle yıkımına karşı çıktığı tarihi Havagazı Fabrikası yıkıldı.
Toraks Derneği'nden Ankara'ya uyarı: Asbest riski ciddiye alınmalı
Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin hiçbir önlem almadan yıkımı gerçekleştirmesi, uzmanlar tarafından panikle karşılandı çünkü binanın 350 ton asbest barındırdığı belgelenmişti. Asbestli binanın yıkımının ardından konuşan uzmanlar, o bölgenin derhal ıslatılması ve yıkanması gerektiğini söylüyorlar. Uzmanlar 5 yıl içinde o bölgede asbestli havayı soluyan herkesin kanser olacağını ve ölüm tehlikesi bulunduğunu belirtiyorlar.
'Binanın asbestli olmayan bölümü yok'
Asbest ve halk sağlığı konusunda daha önce kamuoyuna çağrıda bulunan ve suç duyurusu yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Ankara halkı önlemini almayan Büyükşehir Belediyesi’ne karşı kendi önlemini almalı ve bölgeden uzak durmalılar. Ancak orası şehrin merkezi. Yıkım alanının yakınında Atatürk Lisesi, Gazi Üniversitesi, her gün binlerce kişinin girdiği Ankara Garı ve çok sayıda da konut bulunuyor. Bu yıkım bir cinayettir” dedi.
Mimarlar Odası: Ankara halkı kanser soluyor
BÜLENT ŞIK: HALK SAĞLIĞI İÇİN BÜYÜK TEHDİT
Yıkımın yapıldığı sırada, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde düzenlenen bir etkinlikte bulunan, Akdeniz Üniversitesi’nden 677 sayılı KHK ile ihraç edilen Dr. Bülent Şık konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Asbest eskiden yapılarda yağlacıyı ya da izolasyon sağlamak için kullanılan ama kanser yapıcı olduğu anlaşıldıktan sonra kullanımı yasaklanan bir kimyasal madde. Eski binalar yıkılırken cüruf ve toz ile çevreye yayılır. Asbest tozu camsı ya da lifli bir yapıya sahiptir. Beyaz, mavi ya da kahverengi asbest olarak bilinen türleri yıkım esnasında açığa çıkan tozun çevreye yayılması ile insan sağlığına büyük zarar verir. Asbest hem sulara karışabilir hem de solunum yoluyla insan vücuduna girebilir. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) asbesti ‘kesin kanser yapıcı’ madde olarak tanımlamaktadır. Yani bu ifade kansere neden olduğuna dair hiçbir şüphe yok anlamına gelmektedir. Yıkım esnasında açığa çıkan toz, yıkım işinde çalışan işçiler, oradan geçen kişiler, yıkım esnasında oradan geçenler, çevrede oturan kişiler için ciddi sağlık riski oluşturur. Ayrıca rüzgârla birlikte asbest tozlarının taşınması da halk sağlığı için tehdidi büyütecektir.”
BÜYÜKŞEHİR’DEN AÇIKLAMA
Mimarlar Odası’nın çağrısının ardından Büyükşehir Belediyesi de yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, ‘Mimarlar Odası tarafından açılan davalar nedeniyle yıkımı yıllardır gerçekleştirilemeyen binanın asbest bulunmayan bölümünün yıkıldığı’ öne sürüldü.