Financial Times: Erdoğan, Atatürk'ten bile güçlü olacak

Financial Times gazetesi, anayasa değişikliklerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Atatürk'ten bile daha çok yetki vereceğini' yazdı. 'Erdoğan'ın da Atatürk gibi toplum mühendisliği' yaptığını savunan gazeteye göre bu değişiklikler, 'sadık bir devlet aygıtıyla desteklenmiş, İslamcı ideallere sahip bir cumhuriyet'e yol açacak.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İngiliz gazetesi Financial Times, Türkiye'de başkanlık sistemi öngören anayasa değişiklikleriyle ilgili analizinde, referandum sonrasında 'Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Mustafa Kemal Atatürk'ten bile daha geniş yetkilere sahip olacağı' yorumunu yaptı.

Gazete, 16 Nisan'daki referamdumu 'Erdoğan'ın devriminin son perdesi' diye tanımladı; 'Atatürk'ün bile hiçbir zaman sahip olmadığı yetkilerle donatılmış güçlü bir başkanlık sisteminin yaratılacağını' yazdı. Financial Times, "Yeni yetkileri Erdoğan'ın, bu NATO müttefikini başbakanlığının ilk günlerinde tasavvur ettiği ülkeye dönüştürmesinin önünü açacak: Sadık bir devlet aygıtıyla desteklenmiş, İslamcı ideallere sahip bir cumhuriyet" ifadelerini kullandı.

'ATATÜRK KURUCU, ERDOĞAN KORUYUCU'

'Erdoğan Türkiye'nin ikinci devrimini tamamlıyor' başlıklı makalenin ilgili bölümü şöyle:

"Türkiye'de öğrenciler eylül ayında okula döndüklerinde, müfredatta yeni bir şey vardı: Milli Eğitim Bakanlığı'nın zorunlu kıldığı, birçoklarının 'Türkiye'nin ikinci devrimi' diye andığı gelişmeleri kutlayan haftalık bir ders programı. İçerikte, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz'daki darbe girişimini bastırmaktaki başarısına atıflarla bezenmiş, kurnazca kurgulanmış iki video da vardı. İlki, modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusun kırmızı bayrağının üzerinde görünen bir fotoğrafı ve Erdoğan'ın etkili sesiyle İstiklal Marşı'nı söylediği bir sahneyle açılıyordu.

İkinicisi belki de daha çok şey anlatıyordu. Atatürk'ün, Türkiye'nin kurulmasının zeminini hazırlayan Çanakkale zaferinin sinematik bir canlandırmasıyla, geçen yılki darbenin şiddeti ve Erdoğan'ın bunu bastırma hamleleri arasında geçiş yapılıyordu. Mesaj açık: Kurucu Atatürk, koruyucu ise Erdoğan.

'AYNI YÖNTEMİ KULLANIYOR'

Fakat Erdoğan'ın Atatürk'e 'hürmet'i, imgelerin ötesine geçiyor. Erdoğan bir yandan Atatürk'ün fikirlerine (İslam'a hükümette bir rol verilmesini reddetmesinden Batı'yla yakınlaşmaya kadar) karşı çıkarken, bir yandan da onun hükümet etme biçimini benimsedi. Erdoğan da Atatürk gibi kendisini, gücünü halk desteğinden alan demir yumruklu bir lider ve toplumu kendi ideallerini yansıtacak şekilde yeniden şekillendiren bir toplum mühendisi gibi sunuyor.

Washington Yakın Doğu Enstitüsü'nün Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağaptay şöyle diyor: "Bu, başarısız darbeden sonra zemini genişleyen aşamalı bir süreçti. Atatürk tarzı, tepeden inme bir toplum mühendisliği söz konusu. Aynı değerleri değil ama aynı yöntemi kullanıyor. Hristiyanları ve yabancıları yenilgiye uğratan Atatürk yaşıyor ama kadınları özgürleştirip laikliği yaratan Atatürk yaşamıyor."

'ATATÜRK'ÜN BİLE SAHİP OLMADIĞI YETKİLER...'

Erdoğan'ın devrimi henüz tamamlanmış değil. Türkler 16 Nisan'da, bu devrimin son perdesi için oy kullanacak: Atatürk'ün bile hiçbir zaman sahip olmadığı yetkilerle donatılmış güçlü bir başkanlık sistemi yaratmayı amaçlayan referandum. Devletin kaldıraçlarının birçoğunu elinde tutacak olan Erdoğan, Meclis'in geri çevirmesinin neredeyse imkânsız olduğu kararnameler yayımlayabilecek; bütçeleri, yargı ve kabine atamalarını denetleyebilecek. Referandumu kazanması, Türkiye'nin terör saldırıları, komşu Suriye'deki karmaşa ve istikrarsız bir ekonomiyle boğuştuğu bir zamanda, Erdoğan'ın gücünü artıracak.

Yeni yetkileri Erdoğan'a, bu NATO müttefikini başbakanlığının ilk günlerinde tasavvur ettiği ülkeye dönüştürme araçlarını sağlayacak: Sadık bir devlet aygıtıyla desteklenmiş, İslamcı ideallere sahip bir cumhuriyet."