'Ankara Barosu'nun kararı avukatlık tarihinde kırılma'

DUVAR - Ankara Barosu'nun, Ankara Üniversitesi'nden Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen akademisyen Cenk Yiğiter'in stajyerlik başvurusunu reddetmesine tepkiler devam ediyor. Ankara Barosu'nun staj için başvuran Yiğiter hakkında soruşturma olup olmadığına ilişkin savcılıktan yazı talep etmesine karşılık veren soruşturma savcısı Fatih Şimşek'in 2013 yılında açıldığı belirtilen Gezi soruşturmasını 'FETÖ/PDY soruşturması' olarak göstermesi de eleştiriliyor. İstanbul Avukat Hakları Grubu'ndan avukat Ömer Kavili, tebliğ yazısına tepki göstererek, “Soruşturma savcısı Fatih Şimşek gönderdiği bu yazıyla suç işlemiştir. Bu da devletin düzgün çalışmadığının kanıtı” dedi. Adana Baro Başkanı Veli Küçük ise, Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ihraç edilen akademisyen Günal Kurşun'u örnek göstererek, “Günal Kurşun avukatlık yapmak için Adana Barosu'na başvurdu. Biz de bu talebi kabul ettik. Eğer kişiler hakkında soruşturmalar varsa baroların bunu değerlendirme yetkisi vardır” diyor.

Yiğiter hakkında gönderilen soruşturma yazısı.

'BİZ KABUL ETTİK...'

Adana Baro Başkanı Veli Küçük, ihraç edilen akademisyen Günal Kurşun'un avukatlık başvurusu için Adana Barosu'na başvurduğunu böylece bu talebi kabul ettiklerini söyledi. Küçük, barolara avukatlık ya da stajyerlik için başvuran kişilerin hakkında soruşturmaların baro yönetimleri olarak değerlendirebilme yetkisine sahip olduklarını belirterek şöyle konuştu: “Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ihraç edilen Yrd. Doç Dr. Günal Kurşun'un daha evvel Ankara Barosu'na kaydı vardı. İhraç edildikten sonra avukatlık yapmak için Adana Barosu'na müracaat etti. Avukatlık yapmak için baroya başvurmak ya da staj yapmak için baroya başvurmak aynı kısaslardır. Biz de doğrudan kabul ettik. Cumhuriyet Savcılığı'na soruşturma var mı diye yazı yazdık. Ama soruşturma varsa bile soruşturmanın içeriğini barolar değerlendirir. Avukatlığa ya da avukatlık stajına engel mi değil mi sorusunu ilgili barolar değerlendirir. Günal hoca hakkında hiç soruşturma yoktu fakat ihraç kararı vardı. Bu durumu avukatlık yapmasına engel hal olarak görmedik. Bunun dışında herhangi bir dosya ve belge de yoktu. Yani burada baroların karar verme yetkileri var.”

Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran: Kararımız kanunidir

'KARAR DOĞRU DEĞİL'

Adana Baro Başkanı Veli Küçük

Ankara Barosu'nun stajını reddettiği Cenk Yiğiter'in başvurusunun kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Küçük, “Her ne kadar kanun hükmünde kararnamelerle 'kamu görevlerinde istihdam edilemezler' gibi bir ibare olsa da barolar üyesi oldukları avukatlı istihdam eden kurumlar niteliğinde değil” diyerek Ankara Barosu'nun Cenk Yiğiter'in müracaatını kabul etmesi gerektiğini söyledi: “Stajyerlik başvurusunun reddedilmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim. Biz de yönetimde bulunan arkadaşlarımızla bu konuyu konuştuk ve bunun değerlendirmesini yaptık. Ancak şu belki gündeme gelebilir: Kişinin baroya kaydı yapılır, staja başlar, ruhsatını alır sonrasında kamuda avukatlık yapma noktasında engel olabileceği düşünülebilir. Bunun dışında, serbest meslek yapma noktasında engel teşkil etmediğini düşünüyorum. Bu nedenle Cenk Yiğiter için verilen bu kararın doğru bir değerlendirme ve karar olduğu kanaatinde değilim.”

'SORUŞTURMA SAVCISI SUÇ İŞLEDİ'

İstanbul Barosu'nun son başkanlık seçimlerinde Avukat Hakları Grubu'nun adayı olarak seçime giren avukat Ömer Kavili ise, “Cenk Yiğiter hakkında soruşturma savcısı Fatih Şimşek'in, 2013 yılına ait bir soruşturmayı 'FETÖ soruşturması' olarak Ankara Barosu'na göndererek suç işlediğini” söyleyerek şöyle devam etti: “Gönderilen bu yazı Cenk beyin suçlu olduğunun kanıtı değil tam tersi devletin düzgün çalışmadığının kanıtı. Dolayısıyla Ankara Barosu savcılıktan gelen bu yazıyla hareket etmiştir. Ankara Barosu'nun yönetimi bu haliyle yapmaması gereken şeyi yapmış ve özellikle idareye karşı bağımsızlık, koruması gereken bir birim olması ve bir meslek örgütü olması gerekirken tam tersine idarenin eğri evraklarını dahi anlayamadan hareket eden duruma düşmüş. Kaldı ki idarenin bu yazısı kararnameye dayalı olarak yolladığı bir yazı. Fakat Ankara Barosu bir hukuk kurumu ve avukatlık meslek örgütüdür. Yani başka mesleklere benzemez hukukçular içerisinde başka meslek grupları da var başka meslekleri yapanlar da var. Ama avukatlık mesleği bunların çok dışında ve bambaşkadır, başka hiçbir mesleğe benzemez. İşte avukatlığın kendisine ait, kendisine özgü ve kendisine özel ilkelerini Ankara Barosu çiğnemiş durumda.”

OHAL görevlisi olarak baro!

Avukat Ömer Kavili

'AVUKATLIK TARİHİNDE KIRILMA AŞAMASI'

“Tarih boyunca despotlara, padişahlara, krallara boyun eğmeyen avukatların günümüzde kalkıp da hükümetin bir kararnamesine itaatkar olması kabul edilemez” diyen Kavili, Ankara Barosu'nun savcılığın yazısını 'emir' saydığını belirtiyor: “Bu haliyle Cenk Yiğiter'in stajını yapmaya başlamasına engel Ankara Barosu'nun, idarenin paraleline düştüğünü gösteriyor. Ayrıca bu durum hukuka da aykırı. Böylece bu durum savcının aleyhine kanıttır. Savcı kendi suçunun evrakıyla Cenk bey hakkında mesleğe girmesini engellemiş. Savcı, 'Ben suç işliyorum, benim suçumla başka birini engelleyin, durdurun demiş' ama kötü olan baro yönetimi de 'Tamam sizin bu kanunsuzluğunuzu hatta suç işlemenizi biz görmüyoruz, sizi mi kıracağız sayın savcım, nasıl olsa OHAL içindeyiz emriniz olur' diyerek savcının yazısını emir saymış olmalı. Ankara Barosu yönetimi yanlış yaparak savcının kanunsuzluğuna itaat etmiş. Bunun başka bir anlamı yok. Ankara Barosu'nun bu şekilde çalışması avukatlık tarihinde kırılma aşaması.”

Hukukçulardan Ankara Barosu'na Cenk Yiğiter itirazı