'Merhaba plastik torbanız var mı?'

Bali adasında kızkardeşler plastik torbalara nasıl savaş açıp, açlık grevine yattı... İstanbul'da denizlerin yükselmesi 15 milyar dolarlık hasara sebep olabilir... Peru iklim değişikliğine hazır mı? Hepsi Yeşil Gündem'de...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Endonezya'daki Bali adası birçoğumuz için bir turizm cenneti olarak biliniyor ama adada her gün 14 katlı bir bina büyüklüğünde (680 metreküp) plastik çöp üretiliyor.Plastik torbaların yarattığı kirliliğe çare 2013 yılında bugün 14 ve 16 yaşlarında olan iki kız kardeş Melati ve Isabel Wijsen tarafından geliştirildi. İki kardeş, adada plastik torbaları yasaklamayı hedefleyen "Bye Bye Plastic Bags" (Plastik Torbalara Elveda) adıyla bir kampanya başlattılar.

Kampanya kapsamında bugüne kadar 427 plaj temizlendi, 588 köyde pilot ekinlikler yapıldı. Melati ve Isabel öğrencisi oldukları Bali Yeşil Okulu'nda derste dinledikleri Nelson Mandela, Leydi Diana ve Mahatma Gandhi gibi tarihi kişiliklerin hayatlarından etkilendiler. İki kızkardeş, bünyesinde adadaki başka öğrencilerin de bulunduğu 25-30 kişilik bir gönüllü grubuyla birlikte çalışıyorlar.

KIZKARDEŞLER AÇLIK GREVİNDE

2008 yılında Ruanda'da polietilen poşetlerin yasaklandığını duyan Wijsen kardeşler, "Ruanda gibi bir yoksul bir ülkede bile yapılabiliyorsa burada da yapabilmeliyiz" diye düşünüp kolları sıvıyorlar. İki kardeş önce bir milyon imza toplamaya çalışıyorlar ama çok uzun uğraşlar soncu sadece 100 bin imza toplayabiliyorlar. 2014 yılında Wijsen ailesi Hindistan'ı ziyaret ettiği sırada Melati ve Isabel Gandhi'nin hedefine yürüyüşler ve açlık grevleriyle ulaştığını öğreniyorlar. Bunun üstüne Isabel ve Melati Bali'ye dönünce açlık grevine başlıyorlar.  Şu anda Wijsen kardeşlerin idaresine teslim edilmiş olan 800 hanelik bir köy bulunuyor. Buna ek olarak Bali valisi I Made Mangku Pastika, 2018 yılından itibaren adada plastik torbaları tamamen yasaklamayı kabul etti.     Wijsen kardeşler daha şimdiden turistleri  Ngurah Rai havaalanında karşılayıp şu soruyu soruyorlar: 'Merhaba, bildireceğiniz plastik torbanız var mı?'


istanbul

İstanbul ve İzmir'de 15 milyar dolarlık hasar ortaya çıkabilir

Bask İklim Değişikliği Merkezi’nde çalışmalarını yürüten bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre iklim değişikliği yüzünden yükselecek olan deniz suları aralarında İstanbul ve İzmir’in de bulunduğu 19 büyük Avrupa kıyı şehrinde deniz seviyelerinde yaşanan yükselme  2100 yılında yıllık 40 milyar dolarlık bir hasara neden olacak. İstanbul ve İzmir’de ise yılda 15 Milyar dolarlık hasar ortaya çıkabilir.

İklim değişikliği konusundaki küresel haberleri ile tanınan Climate News Network’un haberine göre fosil yakıt kullanımı ve diğer insan aktivitelerine bağlı olarak hızla değişen iklim ve artan hava sıcaklıkları deniz seviyesinin yükselmesine neden olacak. Dünya’daki karasal alanın sadece beşte biri deniz seviyesinden 10 metre yükseklikte, fakat dünyanın en büyük şehirleri bu kıyı şeritlerinde bulunuyor. Bu bölgeler, toplam 7 milyarlık dünya nüfusunun onda birine de ev sahipliği yapıyor.

Nüfusu beş milyondan fazla olan üç mega şehirden ikisi bir kıyı şeridinde bulunuyor. Ayrıca bu şehirler, giderek büyümeye devam ediyor. Başta İstanbul, Barselona, Londra ve Kopenhag olmak üzere, Avrupa’daki büyük şehirler deniz kenarında kurulu ve iklim değişikliği yüzünden yükselecek olan deniz seviyesinin yükselmesi tehdidiyle karşı karşıya.

MEGA ŞEHİRLERDE 40 MİLYAR DOLARLIK HASAR GÖRÜLEBİLİR

İspanyalı bilim insanları, bu tehdidin ekonomik etkilerini incelemek için, Avrupa’daki 19 mega şehrin iklim değişikliğinden nasıl etkileneceğini hesaplayan bir ekonomik model oluşturdu. Yapılan analize göre, 2100 yılında bu şehirlerde, deniz seviyesindeki yükselme sebebiyle yıllık 40 milyar dolarlık hasar görülebilir.

İncelenen 19 şehir arasında İstanbul ve İzmir de bulunuyor. İklim değişikliğinin etkileri arttıkça, deniz seviyesindeki yükselme ve iklim kaynaklı afetler (kasırgalar, fırtınalar, seller vs.) yüzünden ekonomik hasarın artacağını hesaplayan araştırma, Türkiye’deki iki büyük şehrin, ciddi ekonomik risk ile karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre, İstanbul ve İzmir iklim değişikliği yüzünden en çok mali kayba maruz kalacak ilk üç şehir arasında gösteriliyor. İstanbul, 2030 yılında, yıllık ortalama 201 milyon dolar hasar ile yüz yüze kalacakken, bu rakam, fosil yakıtlardan vazgeçilmez ve dolayısıyla iklim değişikliği durdurulamaz ise, 2100 yılında yıllık 10 milyar dolara kadar çıkıyor. İzmir’de de benzer bir durum gözleniyor; İzmir 2030 yılında iklim değişikliği yüzünden yıllık 132 milyon dolar kaybedecekken, bu rakam 2100 yılında 6 milyar dolara çıkıyor.


peruseliklim

Peru'nun iklim değişikliğine hazırlanması gerekiyor 

Peru'da yaşanan son otuz yılın en büyük sel felaketinde 72 kişi ölmüşken ülkenin iklim değişikliği ve küresel ısınma sorununa karşı ne kadar hazırlıklı olduğu tartışılmaya başlandı. Sel ve topraqk kayması felaketiyle birlikte 115 bin ev hasar gördü, 100'den fazla köprü yıkıldı ve binlerce kişi evini tahliye etmeye zorlandı.

The Guardian'ın haberine göre sel ve toprak kayması felaketi uzun süren bir kıtlığın hemen arkasından geldi. Cumhurbaşkanı Pedro Pablo Kuczynski, selin yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında 1998 yılından beri bu kadar büyük bir afetle karşı karşıya kalmadıklarını söyledi. Başbakan Fernando Zavala, bu olayı bir sahil El Nino'su olarak tanımlayıp, böyle bir kasırganın 1925 yılından beri görülmediğine dikkat çekiyor.

'BİLİM İNSANLARI UYARMIŞTI'

Öte  yandan daha iki ay önce turistik Maçu Piçu bölhesinde de toprak kaymaları yüzünden bölgedeki turistler uçakla tahliye edilmek zorunda kaldı. Buna ek olarak, Kasım ayında 12 bin hektarlık orman arazisi yandığında da Peru olağanüstü hal ilan etmek zorunda kalmıştı.  Bu yüzden muhalefet partilerinin milletvekilleri, bu tür aşırı hava olaylarının yaygınlaşacağıyla ilgili öngörüler ortadayken hükümetin gerekli tedbirleri almadığını savunuyor.Yeni Peru Hareketi lideri Verónika Mendoza, geçen hafta yaptığı bir açıklamada Peru'nun iklim değişikliğinin etkileri karşısında ciddi bir biçimde kırılgan olduğunun bilindiğini ve bu yüzden daha iyi hazırlanılması gerektiğini söylemişti. Bilim insanları ise devleti bölgede büyük bir kuraklık yaşanacağına dair uyarıları dikkate almamakla suçluyor.  Çevre bakanlığı sözcülerinden biri ülkenin El Nino tarzı fırtınaların daha sık tekrarlanacağına dair bilimsel çalışmalar ortada olduğu halde iklim değişikliğine bağlı sel felaketlerine karşı tedbir almada kadük kalındığını itiraf etti. Peru El Nino Komitesi bünyesinde çalışan bilim adamı Dimitri Gutiérrez, deniz suyunun ısınmaya devam etmesiyle yerel El Nino fenomeninin Nisan ayı boyunca devam edeceği uyarısını yaptı.  Dimitri Gutiérrez, Peru'nun bir an önce bir kentsel ve bölgesel planlama yapması gerektiğine dikkat çekiyor.