Diyarbakır'da yine 'tarihi' Newroz
Son iki gün milletvekilleri ve parti temsilcileri bizzat sokağa çıktılar ve Diyarbakırlıları Newroz’a davet ettiler. HDP'li vekiller, "Katılım nasıl olacak?” sorusunu sürekli “Muhteşem olacak” şeklinde cevapladılar. Son iki yılda yaşatılan ağır tahribata rağmen 2017 Newroz’unun coşkusu, kararlılığı ve kitlesi bana da "Tarihi bir Newroz yaşandı" dedirtiyor.
DİYARBAKIR - 2017 Newroz kutlamaları için önce şöyle bir endişe vardı: Valilik izin vermezse ne olacak? Valilikten izin çıktı, bu kez, herkes en yakınındakine, “Katılım nasıl olacak” sorusunu sormaya başladı. Newroz kutlamasını tertip eden DTK, HDP, DBP ve KJA bilbooardlara afiş, caddelere pankart asarak Diyarbakırlıları Newroz alanına davet etmeye birkaç gün önce başlamıştı. Pankart ve afişlerde, önceki yılların aksine "Newroz piroz be" dışında bir slogan da yer almıyordu.
Son iki gün milletvekilleri ve parti temsilcileri bizzat sokağa çıktılar ve Diyarbakırlıları Newroz’a davet ettiler. HDP'li vekiller, "Katılım nasıl olacak?” sorusunu sürekli “Muhteşem olacak” şeklinde cevapladılar. Ama tabi Newroz günü bunun gerçek cevabını almak mümkün olacaktı.
Çözüm sürecinin bitirilmesinden sonra bölgede yaşananlar katlanılır gibi değildi. Şehirler neredeyse haritadan silindi. 15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra üç kişinin bir araya gelmesi polis müdahalesiyle karşılık buldu. HDP ve DBP’nin eş başkanları ile milletvekili ve belediye başkanları tutuklandı. Kayyımların yönettiği şehirlerde her köşe başında polis barikatları var. Binlerce insan tutuklandı, binlerce insan işsiz bırakıldı. Ve daha pek çok olumsuzluk nedeniyle nasıl “Muhteşem” bir Newroz kutlanacaktı?
NEWROZ SABAHI
Sabah evden çıktığımda saat 10.00’a geliyordu. Buna rağmen bakkal, berber, tesisatçı dükkanları ile kahvehaneler kapalıydı. Haftada bir gün kurulan mahalle pazarı da ıssızdı neredeyse. Pazar yerinde az sayıda satıcıdan başka kimse yoktu. Esnafın tamamı Newroz alanına gitmiş olabilir miydi?
Bindiğim araç Newroz alanına çıkan yola vardığında, kutlamanın kalabalık geçeceğine dair ilk işareti almış oldum. Kayyımın yönettiği belediye Newroz için araç tahsis etmemişti. Alana uzanan yolu yürüyerek aşıyordu Diyarbakırlılar. Çocuklar, gençler, erkekler ve illa ki rengarenk giysileri ve zılgıtlarıyla kadınlar, alana ulaşmanın telaşı içinde, koşar adımlarla ilerliyorlardı.
Araçtan inip onlarla birlikte yürüdüm. Kime sorsam, “Yasak da olsa gelirdik” diyor. Bir kadın, hapisteki milletvekillerini, belediye başkanlarını neredeyse tek tek sayıyor, sonra zafer işareti yaparak “Selahattin Demirtaş için buradayız, milletvekilleri için, belediye başkanları için ve bütün siyasetçiler için buradayız” diyor.
Diyarbakır'da yüz binler Newroz alanında
Polis barikatının olduğu yerde, üst araması uzun sürdüğü için insanlar birikmiş. Polisin bilerek üst arama işini ağırdan aldığını ileri sürüyorlar. Beklerken attıkları sloganlar polisin yüzünde bir memnuniyetsizlik olarak beliriyor. Ufak tefek atışmalardan başka büyük bir gerginliğe tanık olmadan geçiyorum arama noktasını.
DAHA 11:00’E ÇOK VAR, AMA…
Newroz programının saat 11:00’de başlayacağı duyurulmuştu, ama saat daha 10:00 olmadan alan dolmaya başlamıştı. Birkaç tanıdığa rastlıyorum alanda. Katılım az olur kuşkusunun uçup gittiğini söylüyorlar. Biri, “Amed yine gösterdi kendisini” diyor heyecanla.
Basına ayrılan bölüm alanı en iyi gören yerlerden biri. Saatler ilerledikçe alandaki boşluklar da kapanıyor. Gazeteci arkadaşlarımdan biri, “Geçen yılki Newroz’dan daha kalabalık” diyor. Geçen yılki Newroz, Suruç, Ankara ve Diyarbakır’da patlayan bombaların gölgesinde kutlanmıştı ve buna rağmen yine görkemli bir kitle vardı.
HAYIR VE NA
Alanda HDP ve DBP’nin parti flamaları var. Bunların dışında sadece “Hayır” ve “Na” yazılı flamalar bulunuyor. Newroz alanı 16 Nisan’da gerçekleşecek referandumda kullanılacak oyların rengini gösterir nitelikte.
Yerine kayyım atanan ve bir süre cezaevine konulan Ahmet Türk konuşmasını yapmak üzere sahneye çıktığında büyük bir sevgi ve coşkuyla karşılandı. Kısa ama önemli bir konuşma yapan Ahmet Türk, yine barışı savundu ve çözüm için Abdullah Öcalan’ın 2013 Diyarbakır Newroz’unda okunan mesajını önerdi. Türk, konuşmasının son bölümünü ise referanduma ayırdı ve 'hayır' çağrısında bulundu.
HDP sözcüsü ve Şanlıurfa milletvekili Osman Baydemir de yaptığı konuşmada 2015’ten bu yana yaşananlara değinerek hükümeti eleştirdi. Kürt halkının verdiği mücadelenin öldürerek, hapse atarak bitirilemeyeceğin söyleyen Baydemir de konuşmasının sonunu referanduma ayırdı. Baydemir’in "Referandumda 'hayır' diyeceğiz" sözleri, alandan coşkuyla karşılandı.
‘YAĞMUR NEWROZ’UN BEREKETİDİR’
Baydemir konuşurken başlayan yağmur şiddetini arttırınca önce yaşlılar ve kadınlar alandan ayrılmaya başladı. Konuşmaların ardından konser başladı ve yağmura rağmen gençler alandan ayrılmadı.
Alandan ayrılan insanlar yaşadıkları Newroz için memnun görünüyorlar. Belki yaşlı olduğu için belki de günün sevincinden dolayı yağmurdan kaçmayan adama, “Biraz hızlı yürü, fena yağıyor” diyorum. Hiç aldırmıyor bana, “Yağmur Newroz’un bereketidir” diye karşılık veriyor gülümseyerek.
Birkaç gün önce, mahalle bakkalına, “Mahalleli Newroz’a katılacak mı?” diye sormuştum. “Katılacaklar ama kimsede eski coşku yok” demişti. Bakkal alana geldiyse yanıldığını görmüştür mutlaka, çünkü önceki Newrozları aratmayan bir coşku vardı.
Bildim bileli her Newroz için tarihi deniliyor. Ben de hep iddialı bulmuşumdur bu söylemi. Son iki yılda yaşatılan ağır tahribata rağmen 2017 Newroz’unun coşkusu, kararlılığı ve kitlesi bana da tarihi bir Newroz yaşandı dedirtiyor.