'Kemal müzik aşığıydı, ev arkadaşım olacaktı'

Diyarbakır'da Newroz alanı girişinde polis tarafından vurularak öldürülen Kemal Kurkut'u üniversiteden sınıf arkadaşı anlattı: "Kemal'in bu ana kadar hiç kimseye kötülük ettiğini görmedim. Önümüzdeki sene ev arkadaşı olacaktık..."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Diyarbakır Newroz alanına bıçakla girmeye çalıştığı iddia edilen ve polis kurşunuyla vurularak öldürülen Kemal Kurkut'un İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü'nden sınıf arkadaşı Kurkut'u anlattı: “Kemal'i toprağa verdiğimizden beri kendimize gelemedik. Önümüzdeki yıl Kemal ile aynı eve çıkacaktık. O müzik aşığı birisiydi.”

Ayrıca Malatya İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Eşbaşkanı Gönül Öztürkoğlu, İHD olarak konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, Batalgazi Belediyesi'nin Kurkut ailesine cenaze sırasında yaşattıklarına değinirken, Kurkut'un öldürülmesine ilişkin de hukuksal sürecin takipçisi olacakları belirtildi.

'DOSTUM, GİTARINI VERİR MİSİN DEDİ'

Kurkut, İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü 2. sınıf öğrencisiydi. Aynı sınıfta eğitim gören arkadaşı Kurkut'u toprağa verdiklerinden beri kendilerine gelmediklerini söylüyor. Diyarbakır Nevroz'una gitmeden iki gün önce Kurkutla evde görüştüklerini söyleyen sınıf arkadaşı, Kurkut'un kendisine, "Dostum gitarını verir misin biraz çalmak istiyorum' dediğini söyledikten sonra şunları anlatıyor:

“Kemal çok güler yüzlü, enerjik ve heyecanlı bir arkadaşımızdı. Kemal'i iki yıldır tanıyorum, birlikte birçok sosyal aktiviteye katılırdık. Bu ana kadar hiç kimseye kötülük ettiğini görmedim. O, keman çalardı ben gitar çalardım, diğer arkadaşımız da bağlama çalardı. Bunların dışında Kemal'in okul içinde veya dışında bir eylemi bir sıkıntısı olmadı. Kemal, siyasi görüşünü her ortamda bağıra bağıra söyleyen biri de değildi. Evet solcuydu. Herkesin siyasetten anladığı kadarıyla siyaset yapardı.”

'EV ARKADAŞIM OLACAKTI AMA...'

“Önümüzdeki sene birlikte aynı eve çıkacaktık” diyen Kemal'in sınıf arkadaşı, “Ama kısmet olmadı” diyor ve devam ediyor anlatmaya: “Kampüste birlikte oturup yemek yerdik. Öyle bahsettikleri gibi uyuşturucu kullanıyordu iddialarının asılsız olduğunu düşünüyorum. Çünkü Kemal'in bu ana kadar uyuşturucu kullandığına dair tek bir şey görmedim. Daha önce psikolojik ilaçlar kullandığını söylemişti. Ama bu ilaçlardan dolayı ya da herhangi bir durumdan bir sıkıntı yaşadığını görmedim. Bu ana kadar hal ve hareketlerinde küçücük bir sıkıntı ne yaşadı ne de bizlere yaşattı. Valiliğin, üzerinde canlı bomba var dediği kişinin Kemal olduğunu öğrenince buna hiçbir şekilde inanmadık. Valiliğin yaptığı hiçbir açıklama Kemal ile bağdaşmıyor.”

'MÜZİĞE AŞIK BİRİSİYDİ'

Daha önce Kemal ile birlikte Diyarbakır'a gezmek için gittiklerini belirten sınıf arkadaşı son olarak şöyle konuşuyor: “Kemal'de Diyarbakır'a Nevroz'u kutlamak için gitmişti. Psikolojik olarak da herkesin yaşadığı sıradan şeyleri yaşamış biriydi. Bana artık bu ilaçları da bıraktığını söylemişti. Onun müzik dışında sevdiği bir şey yoktu. Kendisi sadece müziğe aşık bir insandı.”

'TIPKI HRANT DİNK, TAHİR ELÇİ GİBİ...'

İnsan Hakları Derneği (İHD) Malatya Şubesi Kurkut ailesi ile görüşmeler yaptı. İHD Malatya Şube Eşbaşkanı Gönül Öztürkoğlu, bu görüşmelere ilişkin şu bilgileri verdi: “Öldürülen gencin tek hedefi müzisyen olmaktı. Kemal'in tek hedefi güzel keman çalmak ve iyi bir müzik öğretmeni olmaktı. Elinde su şişesi, yarı çıplak vaziyette kontrol noktasında polislerle tartışan Kurkut, daha sonra noktayı geçerek koşmaya başladı. Kimi polisler havaya kimi polisler üzerine ateş açarak Kurkut’u durdurmak istedi. Bir polis amirinin “Ateş etmeyin” uyarısına rağmen açılan ateş sonucu Kurkut sırtından vuruldu. Yarasını tutarak yaklaşık 10-15 metre daha kaçan Kurkut, TOMA aracının arkasında yolun kenarında yere yığıldı. Yaklaşık 10 dakika sonra gelen ambulansla hastaneye kaldırılan Kurkut yaşamını yitirdi. Bu yaşanan durumun açık bir infaz olduğu görülüyor. Tıpkı Tahir ELÇİ ve Hrant Dink gibi yaşam hakkını elinden aldılar. Kurkut ailesine cenazede bir kez daha zulüm yaşattılar, aile adli tıpta cenazeyi aldıklarında morgdaki suyu kestiler. Aile kendi imkanlarıyla cenazelerini yıkadı. Taziye çadırı ve cenaze aracı verilmedi. Cenazenin defnedilecek mezarlık da SİT alanı diye izin verilmedi. Bu yapılan zulüm siyasi hesaplar yüzünden yapıldı. Kemal'in amcası, 'biz de bu ülkenin insanlarıyız başka yerden mi geldik?'” dedi.

Malatya İHD, hukuksal sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. Malatya İHD, hukuksal sürecin takipçisi olacaklarını belirtti

'SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'

Hukuksal sürecin takipçi olacaklarını belirten Öztürkoğlu, şöyle devam etti: “Gördüğümüz kadarıyla resimler de ve kamera kayıtlarında gencin doğrudan vurulmasını gerektirecek bir durum yok ve vurulmadan da durdurulabilirmiş. Bu açık bir infaz, açık bir yaşam hakkı ihlalidir. Açık bir şekilde kasten adam öldürme suçtur. Gencin direkt hedef alındığını ve böyle bir kimsenin şikayetine, müracaatına bağlı olmaksızın savcılığın soruşturma başlatmasını talep ediyoruz. Türkiye’de aynı olayların defalarca yaşandığını söylüyoruz. Nevroz günü bu gencin ölümüyle sonuçlanan olayda bu olay cesaretle yapılmış, yaşanmış bir hak ihlalidir. Kolluk görevlilerinde ihlallere karşı ciddi cezalar alabileceklerine ilişkin kaygı, endişe olsa yurttaşlara yaklaşımları çok daha farklı olacak ama ‘zaten öldürsem de bir kılıfı bulunur’ mantığıyla hareket ediyorlar. Bu durum bir kez daha cezasızlığa karşı ölümlerin önüne geçecek adımların atılması gerektiğini gösterdi. Evrensel hukuk yasalarının her an ihlal edildiği bir dünyada sakatlanmış bir adalet duygusuzluğu ayak da kalmaya çalışırken parçalanmış bir vicdanın kırıklarının kestiği bir gırtlaktan ses çıkarmaya çalışırken olanı biteni anlamaya çalışıyoruz. Ailenin onayı olması durumunda insan hakları savunucuları ve İnsan Hakları Derneği olarak hukuki süreci de başlatılacaktır. Bu sürecin ayrıca takipçisi olacağız.”