Polis kurşunuyla ölüm davasında 4 polise beraat

Mahkeme, Büyükçekmecede Sinan Dağcı'yı, öldürdükleri iddiasıyla yargılanan 4 polise ceza vermedi. Polislerin beraat etmesine tepki gösteren Dağcı'nın ailesi, karara itiraz edeceğini açıkladı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR  - İstanbul Büyükçekmecede 37 yaşındaki Sinan Dağcı'yı, öldürdükleri iddiasıyla tutuksuz yargılanan 4 polis memuru beraat etti. Polisler  "meşru savunma sınırının aşılması suretiyle ölüme sebebiyet vermek" suçlamasıyla yargılanıyordu. Kararın ardından ağlayan anne Nurten Şar, “Çok üzgünüm karardan dolayı. Ellerini kollarını sallayarak çıktılar, gittiler. Ceza almadılar. Benim oğlumu kahpece arkadan vurmuşlardır" dedi.

'SABIKALI OLMASI BUNU GEREKTİRMEZ'

Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz 4 polis memuru hazır bulundu. Hayatını kaybeden Sinan Dağcı'nın annesi Nurten Şar ve kardeşi Serkan Dağcı da duruşmaya katıldı.

Şikayetçi Serkan Dağcı şikayetinin devam ettiğini belirterek, “Verilecek karar ne olursa olsun bu kişilerden birisi ağabeyimi öldürmüştür. Diğerleri de yardım etmiştir. Allah katında hesaplarını vereceklerdir. Ağabeyimin sanıklara ateş edip etmediği de belli değildir. Sabıkalı olması da böyle davranılmasını gerektirmezdi" diye konuştu.

'YETİRİNCE SERBEST GEZDİLER, MAAŞLARINI ALDILAR'

Şikayetçi Anne Nurten Şar da, “Adaletin yerine gelmesini istiyorum. Sanıklar yeterince serbest gezdiler, maaşlarını aldılar. Ancak benim çocuğumun ölümünden dolayı bizler ve çocuklarım mağdur olduk" şeklinde konuştu.

Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, olay tarihinde hakkında yakalama kararı bulunan Sinan Dağcı'nın polislerden kaçtığı ve üzerinden daha sonraki tespitlere göre Glock marka 9 mm çaplı tabanca bulunduğu belirtildi. Mahkeme, kararında Dağcı'nın bir tanesi atışa hazır toplam 15 mermi ve yine cebinde de 15 mermi bulunduğu halde kaçmaya başladığı belirtildi.

MAHKEME: YASAL YETKİLERİ VER

Kararda şunlara yer verildi: "Sinan Dağcı'yı polislerden önce C.Ü.' daha sonra da L.E. peşinden koşmak suretiyle yakalamaya çalışmıştır. Polis C.Ü. kaçmakta olan Sinan Dağcı'ya kendilerinin polis olduğunu ve kaçmaması gerektiğini belirtip, 'dur polis' şeklinde birden çok kez ikazda bulunmuştur. Bu sırada Sinan Dağcı da kendisine ait tabancayı belinden çıkartıp, peşinden gelen polislere doğru doğrultarak kaçmıştır. Olay yerinin kalabalıklığı, yerleşke durumu ve saati karşısında polisler, kaçan Sinan Dağcı'yı veya başka kişiye ateş ederek herhangi bir zarar vermemiştir. Havaya ateş edildiği sabittir. Polislerin varlığı tespit edilen ve hakkında yakalama kararı bulunan bir şüpheliyi yakalamak ve bu amaçla takip etmeleri yasal görevleridir. Muhataplarının karşı koyma şekli ve niteliği ile kullandıkları araç-gereç ve silahla orantılı olarak güç ve yetki kullanmaları yasal düzenlemeyle vardır."

'SİLAHINI KULLANMASI AN MESELESİYDİ' İDDİASI

Takibe başlanılan Sinan Dağcı'nın diğer polis memurlarının da geldiği ortamda elinde silah ile kaçmayı sürdürdüğü anlatılan kararda, takip eden polislerin de Sinan Dağcı'nın ateş etmesini büyük bir olasılık olarak görüldüğü koşullar içerisinde kendilerini koruyup kollayarak takiplerine devam ettikleri kaydedildi. Sinan Dağcı'nın takipten ve dolayısıyla polisin elinden kurtulmak amacıyla silahını kullanılmasının an meselesi olduğu iddia edilen kararda, polisin önce sözlü ikazlarda bulunup havaya ateş ettiği, sayısal çoğunluk ve buna bağlı silah ve mermi üstünlüğü karşısında atış mesafesinde başka birçok vatandaşın zarar görme olasılığının bulunduğu ifade edildi.

'ÖLDÜRME KASTI YOKTU'

Polislerin keyfiyet taşıyan biçimde davranmadığı belirtilen kararda, görevli sanık polis memurlarından O. C. Y. Y. ve L. E.'nin atılı eylemi gerçekleştirmedikleri kaydedildi. Sanıklardan C. Ü.'nün de hayati tehlikeden kurtulmak için görev amaçlı ve doğrudan öldürme kastı bulunmaksızın hareket ettiği belirtildi. kararda C.Ü.'nün kendisine yönelik tehlikenin ağırlığı takip edilen şüphelinin kullandığı vasıtanın niteliği dikkate alınarak zorunluluk içerisinde hareket ettiğinin kabulünün gerektiği savunuldu.

Mahkeme heyeti sanıklar O.C. Y.Y. ve L.E.'nin yüklenen suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin sabit olması gerekçesiyle beraatlerine karar verdi. Mahkeme heyeti, sanık C.Ü.'yü ise meşru savunma ve zorunluluk hâli içerisinde hareket ettiği gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.

'KARARA İTİRAZ EDECEĞİZ'

Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan anne Nurten Şar, “Çok üzgünüm karardan dolayı. Ellerini kollarını sallayarak çıktılar gittiler. Ceza almadılar. Benim oğlumu kahpece arkadan vurmuşlardır" dedi.

Serkan Dağcı da sanıkların hak ettikleri cezayı almadığını ve kardeşinin pisi pisine öldürüldüğünü belirterek, “Ben adalet istiyorum. Karara itiraz edeceğiz" dedi.

İDDİANAMEDEN

Olay 8 Mayıs 2015'te gerçekleşmişti. İddianamede sanık polisler O.C., C.Ü.,Y.Y., L.E.,'nin, "Meşru savunma sınırının aşılması suretiyle adam öldürme" suçundan 3'er yıldan 6'şar yıla kadar hapis cezaları talep ediliyordu. (İSTANBUL/DHA)