'MAZLUM-DER'in kapatılması 28 Şubat gibidir'

Diyarbakır'dan MAZLUM-DER'den kapatılmasına tepki: Alınan karar nezdimizde MGK kararları gibidir. Gayrimeşrudur...

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR- MAZLUM-DER'in kapatılmasına ilişkin Diyarbakır'da bir basın toplantısı düzenledi. MAZLUM-DER adına toplantıda konuşan Reha Ruhavioğlu,“Yasal gerekçe, meşruiyet gerekçesi olamaz ve hukuki süreci tamamlanmamış 19 Mart 2017 tarihli Olağanüstü Genel Kurul yasal olarak mümkün olsa dahi aldığı kararların tamamı nezdimizde 28 Şubat MGK kararları gibidir, gayrimeşrudur, askeri despotluğun ‘sivil’ kıyafet giymiş halidir” dedi.

Basın toplantısına DİTAM Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, DİSA Başkanı Necdet İpekyüz ile diğer sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.

'BİZE HAK MÜCADELESİ VEREMEZLER'

Türkiye’nin önde gelen insan hakları kuruluşlarından olan MAZLUM-DER’in, çoğu Kürt illerinde bulunan 16 şubesi geçtiğimiz günlerde kayyım kararıyla alınan kongrede kapatıldı. Diyarbakır MAZLUM-DER'de kapatılan şubeler arasında. Mazlum-Der Diyarbakır Şubesi kapatılma kararını,“28 Şubat MGK kararları gibidir, gayrimeşrudur, askeri despotluğun ‘sivil’ kıyafet giymiş halidir” şeklinde yorumladı. Mazlum-Der adına konuşan Reha Ruhavioğlu,“Bizim alnımız ak yüzümüz paktır, çünkü bu utanç bizim değil, insan hakları elbisesinin altında cuntacı generallerin üniformasını giymiş, aklını güç tutkusunun esaretine teslim etmiş azgın bir güruhun utancıdır. Devletlerin dahi tanıdığı meşru haklardan habersiz, dünyayı ayağa kaldırmış sivil katliamlarının kınanması karşısında homurdanan, 25 yıldır tek bir insanı hak mücadelesinin içine çekememiş, tek vasfı 25 yıl önce MAZLUM-DER’e üye olmak olan hak bilmezler, hep kendine yontanlar, hep kendiyle yatıp kalkanlar bize hak mücadelesi dersi veremezler. Zaten isteseler de veremezler” dedi.

'MAZLUM-DER 26 YILDIR BİRİKEN DEĞERLER MANZUMESİDİR'

'MAZLUM-DER 26 yıldır biriken bir değerler manzumesidir' diyen Ruhavioğlu, şöyle devam etti:“Bu değer güncellenerek, yenilenerek, güçlenerek bugüne taşınmıştır. Bütün bu 26 yıl boyunca sahada canını dişine takıp hak mücadelesi verenlerin sırtında kambur olarak duranlar, bugün sırf güçlü oldukları için haklı oldukları zehabına kapılmış ve bizi tasfiye etmişlerdir. Artık MAZLUM-DER’den geriye kalan, MAZLUM-DER’in sırtındaki kamburdan başka bir şey değildir! Hak ve Adalet mücadelesi MAZLUM-DER’le başlamadığı gibi, sırtımızdaki kambur bizi tasfiye ettiğinde bitecek de değildir. Tabelalara değer katan o tabela altında emeğinden, ailesinden, kendinden fedakarlık ederek kırk türlü zorluğa rağmen mücadele edenlerdir. Bu manada biz kendi çocuğumuz gibi büyüttüğümüz bu tabelaya kutsiyet atfetmiyoruz. Tabela fetişizmiyle yatıp kalkanlar varsın o tabelanın sırtındaki kambur olmaya devam etsinler, biz hak ehli bildiklerimizin eliyle zulme uğramış olmayı, zalim olmaya tercih ediyoruz. Çünkü rahmetli Aliya’nın dediği gibi, “Ulvi bir hedef aşağılık yöntemleri meşru kılamaz fakat aşağılık bir yöntem her hedefi kendine benzeterek alçaltır.” bunu biliyor ve bu vesileyle bir daha görüyoruz.”

'SİZE DERT OLSUN'

Ruhavioğlu, son olarak Seyid Rıza'nın,“Biz sizin yalan ve hilelerinizle, iftiralarınızla baş edemedik, bu bize dert oldu. Ama sizin önünüzde diz çökmedik, ağabeyliğinizi tanımadık, bağımsızlık ve eşitliğimizden ödün vermedik, kirlendiniz ama kirlenmedik, bu da size dert olsun” cümlelerini hatırlatarak şöyle konuştu:“Bugüne kadar MAZLUM-DER ve MAZLUM-DER’den bir ‘sivil’ darbe ile tasfiye edilen bizler hakkında hep hamasetin hakikate baskın geldiği bir yalan rüzgarı estirildi. Onlarca defa hamasete somut hakikatlerle cevap vermemize rağmen bu rüzgar durmak yerine aynı odaklar tarafından büyütüldü. Biz artık enerjimizi tüketen bu yalan rüzgarı karşısında pes ediyor ve bu operasyonel kadroyu bir kez daha gayrimeşru ilan ederek hesabımızı adl-i ilahi önüne bırakıyoruz.” (DUVAR)