Eskişehir'de 'No Başkanlık No Cry' söyleşisi düzenlendi
Eskişehir, referandumun tartışıldığı "No Başkanlık No Cry" söyleşisi düzenlendi. İhraç edilen akademisyenlerin Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'ne alınmaması hatırlatan İrfan Değirmenci, "Orada hocalara yapılan muameleleri görmek sanırım bende bardağı taşıran son damla oldu” dedi.
DUVAR - Eskişehir'de Emek Gençliği tarafından, referandumla ilgili olarak "No Başkanlık No Cry" adlıyla söyleşi düzenlendi. Söyleşiye Evrensel gazetesi yazarı Nuray Sancar, Barış Bildirisi'ni imzaladığı için ihraç edilen Yrd. Doç. Dr. Gökhan Şen ve "hayır" oyu kullanacağını açıkladığı için Kanal D’deki işine son verilen gazeteci İrfan Değirmenci konuşmacı olarak yer aldı. Söyleşiye, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da katıldı.
'OY KULLANIN SONRA EVDEN ÇIKMAYIN'
Evrensel gazetesinin haberine göre, moderatörlüğünü Songül Argünağa yaptığı söyleşide ilk sözü Yrd. Doç. Dr. Gökhan Şen aldı. Konuşmasına parlamenter sistemin tarihini anlatarak başlayan Şen, parlementer sistemden tek adam egemenliğine geçen ülkelerde yaşanan olumsuzlukları örnek gösterdi.
İktidarı referandumla hakları gasp etmesinin söz konusu olduğunu söyleyen Şen, referandum sürecinin haksız rekabetle devam ettiğini belirtti. Politikacıların halkı kutuplaştırdığını ifade eden Şen, bu durumun nefret söylemi nedeniyle yaşandığını dile getirdi.
Referandum sürecinde ve sonrasında meydana gelebilecek olaylardan tedirginlik duyduğunu dile getiren Şen, “Yakınlarıma gidin oy kullanın sonra da evinizden çıkmayın diyorum” şeklinde konuştu.
'ÇİÇEKLİ GÜNLERE UYANMAYACAĞIZ'
Anayasa teklifi maddelerin anlatılanlardan çok daha farklı olduğunu söyleyen Nuray Sancar, halkın gerçeği gördüğünü belirtti. Sancar, “Evet ya da hayırı tartışmaktansa referandumdan sonra ülkeyi bekleyen sürecin tartışılması gerekiyor” dedi.
AK Parti'nin dış politikasını eleştiren Sancar, “Bütün komşularımızla aramızın bozulması yetmiyormuş gibi bir de Avrupa ülkeleriyle kapışmaya giriliyor. Seçmenlerin hayali düşmanlar yaratarak kontrol edildiği koşullarda referandum sürecine girmiş bulunuyoruz. Referandum süreci ve sonrası da dahil olmak üzere mücadelenin saflarını sıklaştırmalıyız. Hayır çıkması sonucunda 17 Nisan sabahına çiçekli günlerle uyanmayacağız” ifadelerini kullandı.
'VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
"Hayır" oyu kullanacağını açıkladığı için Kanal D’deki işine son verilen İrfan Değirmenci, her şeye rağmen umutlu olduğunu vurguladı. 16 Nisan’da hiçbir şey bitmeyeceğini ya da başlamayacağını kaydeden Değirmenci, ancak 16 Nisan’ın bir şeylerin kırılma noktası olacağını savundu.
Söyleşilere gittiği üniversitelerdeki gençlerin ümitsiz olduğunu aktaran Değirmenci, “Bu çok üzücü, çünkü gidecek bir yerimiz yok ve neden gidelim? Var olduğumuz yerde var olmaya devam edeceğiz. Ötekileştirmelere, baskılara rağmen birbirimize sarılarak olacak bu” diye konuştu.
'HOCALARA YAPILAN MUAMELE BARDAĞI TAŞIRDI'
KHK'lerle ihraç edilen akademisyenlere de değinen Değirmenci, “Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde bir kısmı benim arkadaşım olan bir kısmı hiç tanımadığım hocalar KHK ile okullarından ve öğrencilerinden uzaklaştırılmışlar, vedalaşmaya gelmişler kampüse ve içeri alınmamışlar. Gördüm haberlerde, daha sonra fotoğraflara baktım. Orada hocalara yapılan muameleleri görmek sanırım bende bardağı taşıran son damla oldu” dedi.
'HER YAYIN SONRASINDA TEDİRGİNLİK YAŞADIK'
İşine son verilmesinde gerekçe olarak gösterilen 20 maddeyi okuyan Değirmenci, Aydın Doğan’ın Kanal D’ye zarar verdiği gerekçesi ile 30 bin liralık tazminat davası açtığını söyledi. Aydın Doğan’ı takıntılı bir eski sevgiliye benzeten Değirmenci, sermayenin her zaman iktidarı sevdiğini kaydetti.
Sadece 10 Şubat’ta yazdıkları nedeniyle işten çıkarılmadıklarını belirten Değirmenci, uzun süre boyunca yaptıkları her yayın sonrasında işten çıkarılma tedirginliğini yaşadıklarını kaydetti.