Karaca: Sevdim diyen içeri alınıyor

Kapatılan Samanyolu Yayın Grubu'nun Başkanı Hidayet Karaca, FETÖ Çatı Davası'nda ifade verdi. "Fetullah Gülen'in avukatı değilim, ben gazeteciyim" diyen Karaca, kendini "Hiç bir suçu olmayan sadece 'sevdim' diyen insanlar içeri alınıyorsa bunu doğru bulmam" diye savundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açılan FETÖ Çatı Davası'nın görülmesine sanıklardan Hidayet Karaca'nın çapraz sorgusuyla devam edildi. Karaca, kendisine Fetullah Gülen ile ilgili yöneltilen soruya "Hizmet hareketinin, Fetullah Gülen'in ya da oradaki insanların avukatı değilim. Ben Samanyolu Tv'den sorumluyum, gazeteciyim" diye cevap verdi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanıklardan İlhan İşbilen, mazeret bildirerek, katılmadı. Sanık Dilaver Azim, duruşmaya bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılırken, diğer tutuklu sanıklar hazır edildi.

'SANIK AVUKATLARI ÇEKİLDİ'

Kapatılan Samanyolu Yayın Grubu'nun Başkanı Hidayet Karaca'nın sorgusundan önce Mahkeme Başkanı Selfet Giray, mahkemeye gelen evrakları okudu. Mahkeme Başkanı, bazı sanıkların avukatlarının daha önce çekildiklerini, Ankara Barosu'na yazılan müzekkere sonrası baro tarafından aralarında sanık Fetullah Gülen'in de bulunduğu bazı sanıklara yeni müdafi atandığını söyledi.

Bir önceki duruşmada ifadesini tamamlayan Hidayet Karaca'nın çapraz sorgusu yapıldı. Mahkeme Başkanı Giray, sanık Karaca'ya Fetullah Gülen ve 'hizmet hareketi' ile ilgili savcılıkta verdiği ifadeler ile yazdığı kitaptaki ve katıldığı televizyon programındaki ifadeler arasındaki çelişkileri sordu.

'SORUMLUSU BEN DEĞİLİM'

Karaca, verdiği ifadelerde ve yaptığı konuşmalarda bir çelişki olmadığını belirterek, şunları anlattı: "Bana örgüt sorulduğu için öyle bir örgütten haberim olmadığını söyledim. Hizmet hareketini bir örgüt olarak görmediğimi söyledim. Hizmet hareketinin, Fetullah Gülen'in ya da oradaki insanların avukatı değilim. Ben Samanyolu TV'den sorumluyum, gazeteciyim. Hizmet hareketinin eğitim faaliyetlerini, hoşgörü ve diyalog konusunda attığı adımları takdir ettiğimi söyledim. Savcı bana örgüt olarak sorduğu için bilmediğimi söyledim. Hizmet hareketine yönelik bir soru sorulacaksa bunun muhatabı ben değilim. Ben yaptığım fiil ve davranışlardan sorumluyum. Bana televizyonda yaptığım faaliyetlerinden soru sorulursa onlara cevap veririm."

'ÖRGÜT OLARAK KABUL ETMİYORUM'

Mahkeme Başkanı'nın cemaat ile ilişkisini ısrarla sorması üzerine Karaca, şu karşılığı verdi:"Hizmet hareketini örgüt olarak kabul etmiyorum. Yayın kurumlarının hizmet hareketinin bir şirketi olduğunu kabul etmiyorum. Hizmet hareketini, kanaat önderliğini Fetullah Gülen'in yaptığı, dünyada hoş görü ve barış mesajları veren bir yapılanma olarak biliyorum. Ben gazeteciyim, eğer kim suçluysa bunun karşılığını görsün ama hiç bir suçu olmayan sadece 'sevdim' diyen 'taktir ettim' diyen insanlar içeri alınıyorsa bunu doğru bulmadığımı her yerde söylerim. Burada da söylerim, Ahirette de söylerim."

'NORMALDE KAÇ PARA ALMALIYIM?'

Mahkeme Başkanı, Hidayet Karaca'nın ifadesinde maaşını 6 bin 250 lira olarak beyan ettiğini belirterek, "Yaptığınız işe göre az maaş alıyorsunuz. Bu gönül bağından mı kaynaklanıyor?" diye sordu. Karaca bu soruya, "Düşük ücret aldığımı söylemeniz bu çok güzel. Savcı çok maaş aldığımı söyledi" yanıtını verirken, başkana "Kaç para almalıyım normalde?" diye sordu. Hidayet Karaca, ayrıca "Ben Samanyolu'nun yaptığı tarafsız haber anlayışına gönül bağım var. Gayet profesyonel ilişki içerisinde çalıştım" dedi.

"Burada kimlerle bağlantınız oldu?" sorusuna ise Karaca, şöyle yanıt verdi: "Kiminle bağlantım olacak ki? Patron baskısı beni ilgilendirmez. Bu yayın organları Fetullah Gülen'i sevebilir, açıklamalarını verebilir. Ama birisine bağlı olarak hareket ettiğini düşünmüyorum. Kendi bağımsız yayın anlaşışına göre hareket etmiştir." (ANKARA/DHA)