HDP Edirne ve Kandıra'dan yola çıktı
HDP, referandum çalışmalarında ikinci etabın startını eşbaşkanlar Demirtaş ve Yüksekdağ'ın tutuklu bulunduğu Edirne ve Kocaeli'nde verdi. Edirne'ye giden heyet cezaevi önünde açıklama yaparken, Kandıra Cezaevi'nin önüne gitmek isteyen HDP'lilere polis engel oldu.
DUVAR - HDP, referandum çalışmalarında ikince etabına HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın tutuklu bulunduğu Edirne ve Kandıra'da başladı. Edirne'ye giden HDP'liler Demirtaş'ın tutulduğu cezaevinin önünde açıklama yaptı. Kandıra'ya giden heyete ise polis izin vermeyince açıklama HDP Kocaeli İl Başkanlığı'nda yapıldı
Demirtaş'ın kaldığı Edirne Cezaevi'nin önünde bir araya gelen HDP MYK (Merkez Yönetim Kurulu) üyeleri, milletvekilleri ve il-ilçe yöneticileri açıklama yaptı. Grup adına HDP Meclis Başkanvekili Pervin Buldan ile HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Serpil Kemalbay söz aldı.
'KRİTİK BİR REFERANDUM'
Serpil Kemalbay şu mesajları verdi: "Rehin alınan eş genel başkanlarımızın tutulduğu cezaevleri önünden start verilmektedir. Önümüzde Türkiye halkları için kritik bir referandum vardır. Burada aslında oylanacak olan 'demokrasi, özgürlük ve barış mı yoksa diktatörlük ve faşizm mi' sorusunun cevabıdır. Türkiye halklarının bu referandum sürecinde partimize yönelik bu rehin almaları da göz önünde bulundurarak, baskıyı şiddeti göz önünde bulundurarak önemli bir karar verme aşamasında olduğunu düşünüyoruz. Bizler halkların özgürlüğü için demokrasi ve barış için mutlaka kazanacağımıza inancımızla bugün burada referandum çalışmamızın ikinci etabının startını veriyoruz."
'ONLARA SÖZ VERİYORUZ'
Pervin Buldan şunları söyledi: "Eş Genel Başkanlarımız ve milletvekillerimizin rehin tutulduğu bir süreçte seçim sürecine giriyoruz. Bu kadar eşitsiz bir süreçte bu referandum çalışmalarının ne yazık ki hiç de adil ve eşit olmadığını düşünüyoruz. İçerideki tüm yoldaşlarımıza, tutuklu milletvekili, belediye eşbaşkanı, il ve ilçe eşbaşkanlarımıza selam ve saygılarımızı iletiyoruz. Onlar rehin alınmış olabilir ama onlara söz veriyoruz, biz onlar adına da referandum çalışmasını güçlü bir şekilde yürüteceğiz."
'TÜRKİYE'YE HİÇ BİR YARAR GETİRMEYECEK'
Buldan, konuşmasına şöyle devam etti: "Edirne’de yaşayan Romen halkımıza, Pomak halkına, Kürt halkına, Türk halkına, Ermeni halkına, Alevi halkına, kadınlara ve gençlere çağrı yapıyoruz. Aydınlık ve demokratik bir Türkiye için tercihinizi hayırdan yana kullanınız. 18 maddelik anayasa taslağı Türkiye’ye hiçbir yarar getirmeyecektir. Bizlerin tercihi daha demokratik ve çoğulcu bir anayasadan yanadır. Biz 16 Nisan’da tercihimizi Türkiye’nin özgür yarınları açısından, barışı açısından hayırdan yana kullanacağız. Kocaman bir Hayır’ı altın harflerle 16 Nisan’da yazacağız. Ve bu Hayır tüm Türkiye halkları açısından daha hayırlı olacaktır. Siyasi iktidara, milletvekillerimizin bir an önce tahliye edilmesi çağrısı yapıyoruz. Eğer referanduma eşit koşullarda gitmek istiyorsanız yoldaşlarımızı derhal tahliye etmeniz gerekiyor. Her türlü zorlamaya, baskıya rağmen mutlaka kazanacağımıza, Hayır’ın kazanacağına inanıyoruz."
KANDIRA'DA POLİS ENGELİ
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutulduğu Kandıra Cezaevi önüne giden HDP heyeti ise polis engeliyle karşılaştı. Cezaevine giden yol boyunca ve cezaevi önünde görevlendirilen yüzlerce polis tarafından engellenen heyet, açıklamayı HDP Kocaeli İl Başkanlığında yaptı. Açıklamada HDP MYK üyesi Gülsüm Ağaoğlu ve İstanbul Milletvekili Garo Paylan söz alarak engellemeye tepki gösterdi.
'KARARLAR HUKUKİ DEĞİL SİYASİ'
Gülsüm Ağaoğlu şöyle konuştu: "Bizim siyasi seçilmişlerimiz, Eş Genel Başkanlarımız, Belediye Eşbaşkanlarımız, 4 Kasım ve öncesi siyasi operasyonlarla alındılar ve hala içerideler. Koşulları ağırlaştı. Siyasi olarak HDP’nin iradesini kırmaya dönük olduğunu biliyoruz. Biz bu rehin alma operasyonlarını kınıyoruz hukuk garabetiyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Kararlar ve yargılamalar hukuki değil siyasidir. KCK davalarında da cezalar yağdı. Bu siyasi kararı tanımıyoruz. Bir kez daha tekrarlıyoruz Figen Yüksekdağ özelinde, Eş Genel Başkanlarımız, milletvekillerimiz bizim irademizdir. Bizim tanıdığımız halkın iradesidir ve halk bu iradeyi çekerse karar meşru olur."
'BİNLERCE KİŞİYLE YOLUMUZU KESTİLER'
Garo Paylan ise şunları söyledi: "Basın açıklamamızı Kocaeli Kandıra Cezaevi önünde Eş Genel Başkanımız ve milletvekillerimizin rehin alındığı, rehin tutulduğu cezaevi önünde yapacaktık. Engellemeye çalıştılar maalesef. Yol boyunca şunu gördük binlerce kamu görevlisi ve polisler yollarımızı kesti. Biz burada siyasi hakkımız olan basın açıklamamızı yapmak istiyorduk. Binlerce kamu görevlisiyle engellemeye çalışılması, nasıl korktuklarını gösteriyor. Korku dağlarının her yeri sardığını gösteriyor. Halkın iradesinden, halktan korkmalılar, çekinmemeliler. Halktan korkuyorlar ve korkmaya da devam etsinler."
'SEFERBERLİK RUHUYLA SANDIĞA GİDECEĞİZ'
Paylan şöyle devam etti: "Açıklamamızı Kocaeli İl Binasında yapmak zorunda kaldık, olsun buradan da halkımıza sesimizi duyururuz. Onlar yolumuzu kesmeye çalışırlar ama sesimizi, sözümüzü asla kesemeyecekler. 16 Nisan’da 2 yıldır yaptıkları uygulamaları sandığa götürecekler. Aynı zamanda bu uygulamaları, barikat kurmayı da, bu yol kesmeleri sandığa götürecekler. Türkiye halklarının vicdanına güveniyorum. Bunun da cevabını 16 Nisan’da en net şekilde, kuvvetli bir 'hayır'la tüm uygulamalara 'hayır' demiş olacağız. Bunun da kampanyasın bugün itibariyle yükseltiyoruz. Geriye 19 günümüz kaldı. Bu 19 günde onlara “hayır”ın ne kadar güçlü çıkacağını göstereceğiz. Biz seferberlik ruhuyla sandığa nasıl gidileceğini, sandıkların nasıl korunacağını en net şekilde göstereceğiz kuvvetli bir 'hayır'la." (HABER MERKEZİ)