Memurlarda ihraç travması
İhraç edilen kamu çalışanlarının psikolojik durumlarına dair araştırma yapan KESK çarpıcı sonuçlara ulaştı. Özel hastanede çalışan bir psikiyatrist günde ortalama 30-40 hasta ile ilgilendiğini ve bunlardan 8-9'unun ihraç ya da tutuklu yakını olduğunu söyledi.
ANKARA - KESK, ihraç edilen kamu çalışanlarının psikolojik durumlarını ilişkin araştırma yaptı. “OHAL- KHK Rejimi İhraç Kurultayı” düzenleyen KESK, akademisyenlerin sunduğu tebliğlerde yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Mesleğinden uzaklaştırılanların hayatlarına son verdiklerini hatırlatan araştırmada ihraçlarla birlikte işsiz kalmanın kişilerin fiziksel ve ruhsal sağlığını tehlikeye attığı vurguladı.
CEZAEVLERİNDEKİ HASTALARIN SAYISI ARTTI
Raporda, ihraçların psikolojik sonuçlarına yönelik beş psikiyatrist ile yapılan röportajlarla yer verildi. “15 Temmuz sonrası yaşanan açığa alma, ihraç ve tutuklamalar hasta profilinize nasıl yansıdı” sorusuna şu yanıt verildi: “Daha önce cezaevlerinden gelen mahkum hastalarda kamu emekçisi yokken ya da çok azken, şimdi cezaevlerinden gelen hastaların en az yüzde 50'si kamu emekçisi. Yakınları ihraç edilmiş ya da tutuklanmış insanların yakınları da 'ben de ihraç edilir miyim?' gibi korkular, gelecek kaygısı ve başlarına geleni kabul edememe gibi durumlarla bize gelmektedirler. Daha önce böyle bir hasta profilimiz yoktu.”
İhraç edilen 100 kişiden 75'i borçlu
HASTALAR KAYIT ALTINA ALINMAMAK İSTİYOR
Araştırma çerçevesinde verilen bir diğer çarpıcı cevap da ihraçların ardından başvuran kamu çalışanlarının sayısındaki artış. Özel hastanede çalışan bir psikiyatrist “Günde ortalama 30-40 hasta bakıyoruz. Bunun 8-9 tanesi ihraç ya da tutuklu yakını. Özeli tercih etmelerinin sebebi kayıt altına alınmadan muayene olabilmeleri” açıklamasını yaptı. Başvuran hastalara da çoğunlukla terapiden çok ilaç tedavisi uygulanabiliyor.
TERÖRİST DENMESİ RAHATSIZLIĞI ARTTIRIYOR
Hastaların çoğunlukla ekonomik sorunlar ve kaygılar yaşadığını söyleyen doktorlar çoğunun eğitimli kişiler olmasına rağmen meslekleri dışında iş yapmalarını kabul edemediklerini belirtti. Elde edilen sonuçlara göre ihraç edilenlerin çevresindekiler tarafından 'suçlu, terörist' olarak bakılmaları, telefonlarının dinlenme ihtimalleri rahatsızlığı arttırıyor. Başvuran hastaların çoğunluğunun kadınlar olduğunu söyleyen doktorlar başvuranların yaş ortalamasını 30-50 yaş olarak yoğunlaştığını söyledi.
'TRAVMA YAŞIYORUZ'
Yaşanılan bu durumun gelecekte nasıl etkiler göstereceği sorusu üzerine şu yanıtlar verildi: “Korku, depresyon ve paranoya yaratır. Şu anda toplum olarak hem can güvenliği korkusu hem de gelecek korkusu yaşamaktayız. Toplumsal olarak derin bir travma yaşıyoruz. Maalesef bu travma daha da derinleşiyor. Bu durumların düzelmesi için kutuplaştırılmanın, yalnızlaştırmanın önüne geçecek adımlar atılmalıdır.” (DUVAR)