Keleşoğlu: Trump, Suriye'yi 4 nedenle vurdu

Uluslararası ilişkiler uzmanı Yrd. Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu'na göre Trump'ın Suriye'yi vurmasının dört temel nedeni var. Keleşoğlu, Trump'ın bu hamleyle, hem ABD yerleşik sistemine hem de uluslararası topluma mesaj verdiğini belirtirken, Rusya ve İsrail faktörlerinin altını çizdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Uluslararası ilişkiler uzmanı Dr. Erhan Keleşoğlu, ABD'nin Suriye'yi vurmasını değerlendirirken, Donald Trump yönetimine yönelik 'Rusya eleştirileri' ve İsrail faktörüne dikkat çekti. Trump'ın bu hamleyle ABD müesses nizamı ve uluslararası topluma da mesaj vermek istediğine belirten Keleşoğlu, ABD başkanına bu hamleyi yaptıran 4 önemli faktör olduğuna dikkat çekti.

İSRAİL'DEN GELEN AÇIKLAMALAR 

Suriye rejiminin İdlib'de kimyasal saldırı düzenlediği yolunda haberler gelmeye başladıktan sonra ABD'den böyle bir hamle beklediğini belirten Keleşoğlu, şunları kaydetti: “Kimyasal saldırı iddiasının ardından İsrail'den çok sert açıklamalar gelmişti. İsrail, Suriye'nin kimyasal silahlarının yok edilmesi için ABD hükümetine en fazla baskı yapan ülkelerden biriydi. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun son derece sert açıklamalarını gördükten sonra ABD yönetiminin böyle bir hamle yapmaya zorlanacağını düşündüm.”

'İNSANİ GEREKÇELER İNANDIRICI' DEĞİL'

Suriye'de yaklaşık 6 yıldır devam eden iç savaşta 500 binden fazla insanın öldüğünü ve bunların büyük bölümünün siviller olduğunu hatırlatan Erhan Keleşoğlu, "ABD'nin Suriye'yi insani gerekçelerle vurduğu" iddiasını inandırıcı bulmadığını belirtti.

Suriye rejiminin özellikle Rusya'nın 2015 ekiminde devreye girmesinden sonra sahada önemli oranda güç kazandığına dikkat çeken Keleşoğlu, kimyasal silah iddiasının araştırma yapılarak netleştirilmediğini belirtirken şu hatırlatmayı yaptı: "Suriye'nin elindeki kimyasal silahlar Rusya'nın da içinde olduğu anlaşmayla bir ABD gemisinde imha edilmişti. Buna rağmen Şam yönetimi kimyasal silahlardan bazılarını 'İsrail için caydırıcı olması' amacıyla saklamış olabilir. Savaşın bu aşamasında kimyasal silah kullanılmasının ardında yatan nedir? Bu ciddi bir soru olarak önümüzde duruyor. BM Araştırma Komisyonu'nun bölgeye gidip araştırmada bulunması şarttır. Kim kullandı, rejim mi yoksa Suriye ve Rusya'nın iddia ettiği gibi muhaliflere ait depodaki patlama nedeniyle mi oldu.”

BU HAMLENİN ARKASINDA NELER OLABİLİR?

ABD'nin BM'nin araştırma yapmasını ve bu soruların yanıtının netleşmesini beklemeden harekete geçtiğine dikkat çeken Erhan Keleşoğlu, “Bu hamlenin arkasında neler olabilir” sorusuna yanıt verirken 4 önemli gerekçeyi sıraladı:

“Birincisi Trump ve maiyetindeki kişiler özellikle seçim öncesinde Rusya ile ilişki kurdukları gerekçesiyle çokça eleştiriliyordu. Hem Demokratlar hem ABD müesses nizamı hem de medyadan ciddi eleştiriler yükselmişti. Bu saldırı Trump yönetiminin Rusya'ya tavizkar davrandığı ve Rusya ile işbirliği içinde olduğu iddiasını dağıtacaktır.

İkincisi Obama'dan farklı olduğunu sürekli söyleyen Trump yönetimini Obama'nın kimyasal silahlar konusundaki tavrını da eleştirmişti. Suriye'deki son gelişmeler bu politikayı tersine tersine çevirmek için fırsat yarattı.

Üçüncüsü İsrail'in Suriye'de var olduğu söylenen kimyasal silahlardan ciddi bir tahdit algıladığını görüyoruz. Suriye'de rejim, Hizbullah ve İran'ın mevzi kazanmasıyla birlikte İsrail bir çok saldırı düzenledi. Şam'da ve diğer bölgelerde bir çok askeri hedefi vurdu. İsrail, Suriye, İran ve Hizbullah'ın güç kazanmasını kendisine tehdit olarak algılıyor. Bu anlamda ABD'nin bu hamlesi İsrail'i memnun edecektir.”

Dördüncü olarak  Trump uluslararası topluma da mesaj vermek istemiş olabilir. Kimyasal silah kullanımı uluslararası sözleşmelerle yasaklanmış durumda. Uluslararası toplumun bu konuya bir düzenleme getirmeye çalışıyor. Trump yönetimi önleyici vuruşla güven artırmayı hedeflemiş olabilir. Saldırıyı destekleyen ülkelere baktığımızda Suudi Arabistan, Bahreyn Türkiye, Almanya Fransa ve Japonya'yı görüyoruz. Bunlar, Suriye rejiminin karşısında konuşlanmış güçler. ABD bu hamleyle müttefiklerine de mesaj vermiş oluyor. Yani çekingen davranmayacağı dünya nizamında sert güç kullanmaktan geri kalmayacağı mesajını veriyor.”

'RUSYA'DAN KARŞI HAMLE GELMEZ'

Keleşoğlu, "Bu saldırıların arkası gelir mi?" sorusuna ise, “Arkasının gelmeyeceğini düşünenlerdenim. Arkasının gelmesi Rusya ile ciddi bir savaş riski yaratır. Bunun da ötesinde, ABD'nin bu tür saldırılara devam etmesi, olası bir bölgesel savaşa, hatta küresel güçlerin dahil olacağı bir savaş riskini ortaya çıkarır" yanıtını verdi.

Keleşoğlu, son olarak Rusya'dan karşı hamle beklemediğini belirtti. (HABER MERKEZİ)