Deniz Yücel cezaevinde evlendi
Silivri Cezaevi'nde bulunan gazeteci Deniz Yücel, Dilek Mayatürk ile evlendi. Nikah törenine CHP milletvekili Şafak Pavey ve avukat Ferat Çağıl katıldı.
DUVAR - Tutuklanan Die Welt gazetesi Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel, cezaevinde Dilek Mayatürk'le evlendi.
Cumhuriyet gazetesinden Canan Coşkun'un haberine göre, 27 Şubat'ta tutuklanan Alman Die Welt gazetesi Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel, Dilek Mayatürk ile evlendi. Dilek Mayatürk, cezaevinde evlenmenin alışık olmadık bir his olduğunu söyledi. Nikah töreninde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yayınladığı genelge nedeniyle fotoğraf çekimine izin verilmedi.
Silivri Cezaevi'nde bugün gerçekleşen nikah törenine CHP milletvekili Şafak Pavey ve Yücel'in avukatı Ferat Çağıl katıldı. Törende beyaz bir elbise giyen Mayatürk, “Kapı açılıp Deniz içeri girdiğinde, o an orada ne için olduğumu unuttum bir anlığına” dedi.
Kedilerinin isminin “Şahit hanım” olduğunu söyleyen Mayatürk, “Onu da Silivri'ye götürdük. Ama şahit olamadı, dışarıda bekledi” diye konuştu.
Die Welt çalışanları da sosyal medyada paylaştıkları fotoğrafla Deniz Yücel'i, tebrik etti. Die Welt'in Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Arkadaşımız Deniz Yücel bugün Türkiye'deki cezaevinde kız arkadaşı Dilek ile evlendi. İkisini de kutluyoruz" denildi.
Unser Kollege Deniz Yücel hat heute im türkischen Gefängnis seine Freundin Dilek geheiratet. Wir wünschen den beiden alles Liebe! #freedeniz pic.twitter.com/dIgUskC9YE
— WELT (@welt) April 12, 2017
Deniz Yücel ve Dilek Mayatürk nikahta birbirlerine, Mayatürk'ün yazdığı şiiri okudular. Mayatürk'ün şiiri şu şekilde:
"Durgunluğuna kanıp derin denizin
Fırtınasına hazırlıksız çıkmışım yok
Ne yolumu yeniden tayin eden tufanına küstüm;
Ne güneşi perdeleyen buluta ne yağmura.
Sende yolumu kaybettim
Sende yönümü kaybettim
dalgalarınla sırtımı sıvazla şimdi, Üşüyorum
Hasretin kanattı yaralarımı, tuzuna bas
Tuzuna hasretim
Kara uzakta, dönecek yerim yok kaybolduğum senden başka
Bağrına bas.
Bağrın, işte orası evim
Kıyılarına vur, sana akıttığım gözyaşlarımı
Irak olsun, sana hasreti karada bıraktım geldim
Sırf bu fırtınada demek için, bu adam işte, bu Deniz;
Durgunken yoluna baş koyduğum, tufanına kapılıp buralara geldiğim, bu Deniz işte
Aslında evim..."