Türkiye ile BM arasında referandum gerilimi

BM İnsan Hakları Konseyi'nden uzmanların 16 Nisan referandumuna dair açıklaması Dışişleri'ni kızdırdı. Dışişleri Bakanlığı, referanduma sunulan 'güçlü cumhurbaşkanlığı'nı ve OHAL uygulamalarını eleştiren uzmanlara tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AK Parti hükümetiyle Birleşmiş Milletler (BM) arasında referandum gerilimi yaşanıyor. Gerilimin sebebi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nden dört raportörün perşembe günü Cenevre'de Türkiye'yi eleştiren bir açıklama yapması. Raportörler açıklamada, Türkiye’deki insan hakları ihlallerine dikkat çekerek cumhurbaşkanının yetkilerinin genişletilmesine karşı uyarıda bulundu.

Açıklamda, 'Erdoğan'ın arzu ettiği başkanlık sistemi sayesinde elde edeceği yetkiler arasında acil durumlarda hangi önlemlerin alınacağını Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile belirleme yetkisinin de yer aldığına' dikkat çekildi; "Temmuz 2016'dan bu yana keyfi ve geniş kapsamlı KHK'lar göz önünde bulundurulduğunda, bu şekilde kullanılan yetkilerin, hâlihazırda insanların ekonomik, sosyal ve kültürel haklarına zarar veren ihlalleri daha da arttıracağı endişesini taşıyoruz" denildi.

'REFERANDUM TARTIŞILAMADI'

BM yetkilileri, darbe girişiminin ağır insan hakları ihlallerine bahane edildiğini de belirterek, '134 bine yakın kamu görevlisinin denetim, tazminat ve itiraz hakkı tanınmadan ihraç edilmelerinin haklı gösterilecek bir yanı olmadığını' savundu. Açıklamada, darbe girişimi sonrası binin üzerinde okulun ve 15 üniversitenin kapatıldığına da dikkat çekildi. BM uzmanları, 200'den fazla basın kuruluşunun kapatılması, gazetecilerin işten çıkarılması ve tutuklanması nedeniyle başkanlık sistemine yönelik kapsamlı bir tartışma yürütme şansının yok edildiğine de vurgu yaptı.

DIŞİŞLERİ'NDEN TEPKİ

Bu açıklamaya Dışişleri Bakanlığı'ndan tepki geldi. Bakanlık Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu, dört BM raportörünün yaptığı basın açıklamasının öncesinde Türk tarafından iddialarla ilgili 60 gün içinde yanıt istendiğini belirtip şu tepkiyi gösterdi: "Ancak iddiaların yanıtımız dahi beklenmeden, sunulan bilgi talebiyle neredeyse eşzamanlı olarak basın açıklaması haline dönüştürülmesi mevcut işbirliği ruhuna ve pratiğe aykırı bir tutumdur."

Müftüoğlu, '16 Nisan'daki anayasa değişikliği referandumuna ilişkin siyasi içerikli yorumlar içeren açıklamanın oylamanın hemen öncesinde yapılmasının bu tutumun maksatlı olduğu izlenimini güçlendirdiğini' savundu

'Türkiye'nin BM insan hakları mekanizmalarıyla yapıcı diyaloğu ve işbirliğini idame ettirme kararlılığını koruduğunu' söyledi. (Kaynak: Deutsche Welle, Reuters, AP)