'Kuddusi Okkır niye Topbaş'ın damadıyla gündeme geliyor?'
Ergenekon davasında yargılanırken yaşamını yitiren Kuddusi Okkır'ın eşi Sabri Okkır, eşinin ölümünün hastalığı gerekçesiyle tahliye edilen Ömer Faruk Kavurmacı ile karşılaştırılmasını eleştirdi. Hasta tutuklu ve hükümlülerin tedavi ettirilmesi gerektiğini belirten Okkır, "Niye Kadir Topbaş’ın damadıyla birlikte gündeme geliyor? Bunu gündeme getirenler 9 senedir neredeydiler?" diye konuştu.
DUVAR - Ergenekon davasında yargılanırken hayatını kaybeden Kuddusi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, eşinin ölümü ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliyesi ile karşılaştırılmasına tepki gösterdi. Okkır, “Niye Topbaş’ın damadıyla mukayese ediyorlar bunu anlayamıyorum. Bu davalarda vefat eden sadece Kuddusi Okkır yok” dedi. Okkır, hasta olan bütün tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı olduğunun belirtti.
'17 DOKTOR KANSER TEŞHİSİ KOYAMADI'
Kuddusi Okkır'ın uzun süre tutuklu olarak cezaevinde kaldığını hatırlatan Sabriye Okkır, yaşananlar şöyle anlattı:
"2008 Mart ayı sonunda Kuddusi Okkır aşırı kilo kaybetmişti. Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne götürüldü getirildi. Fakat orada ne yazık ki 17 doktor görmesine rağmen bir kanser teşhisi koyamadılar. Çünkü yatış vermediler, hastayı takip etmediler, gerekçe olarak da hastanenin hükümlü servisinin steril olmadığını öne sürdüler. Daha sonra eşimde kanser çok fazla ilerlemiş olduğu için ihtiyaçlarını da gideremiyordu. Kuddusi Okkır’ı İstanbul’a kanser teşhisiyle değil ‘majör depresyon’ teşhisi ile sevk ettiler.”
Davaya bakan savcıya eşinin tutuksuz yargılanması için başvurduklarını söyleyen Okkır, taleplerinin reddedildiğini dile getirdi.
'ŞUURU KAPALI HASTANIN CEZAEVİNDE NE İŞİ OLUR?'
Bakırköy Devlet Hastanesi’nin verdiği raporda "Çok acil yoğun bakım ünitesi bulunan bir hastanede tedavisi" yazdığını aktaran Okkır, "Çünkü bu hastanın artık şuuru kapanmıştı. Ben 7 Mayıs 2007’den beri herkese soruyorum; şuuru kapalı bir hastanın cezaevinde ne işi olur? Niçin o aşamaya gelene kadar bu hasta tedavi ettirilmedi?" dedi.
'BU İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ'
Eşinin tedavisi için hiçbir şey yapılmadığını kaydeden Sabriye Okkır, "17 doktor görecek ve kanser teşhisi koymayacak, bugün 3 gün bile sürmez teşhis konması. Onları ben vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum. İnanın bu insan öldürüldü, tedavi ettirilmedi. Daha sonra Edirne Üniversite Hastanesi’ne gönderildi ve orada da artık yapacak bir şey kalmamıştı, 2 ay sonra da eşim öldü” diye konuştu.
'SAĞLIK HİZMETLERİNDEN FAYDALANMA HAKKI'
Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliyesiyle ilgili de konuşan Sabriye Okkır, bu konuda gerekenin yaptığını söyledi. Okkır, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Tutuklu, hükümlü ve sivil halkın üçünün de sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı eşittir. Bunu kimse engelleyemez. Bu verilmiş haktır. O yüzden eğer bugün Kadir Topbaş’ın damadı da hastaysa ve epilepsi raporu verilmişse gereken tabi ki yapılmalıdır. Eğer yapıldıysa da devlet görevini yapmıştır. Burada sorun nedir? Devlet, Okkır’a karşı görevini yapmadı. Yoksa Kadir Topbaş’ın damadı da olmayabilir başka biri de olabilir. Bu tutuklu ve hükümlülerle hastaların tam olarak hala tedavi ettirilmediklerini düşünüyorum. İçeride daha ağır hastaların olabileceğini düşünüyorum. Bunu her ortamda dile getiriyorum; bütün tutumlu ve hükümlüler gereği gibi tedavi ettirilsin. Zamanında tedavi ettirilsin. Bu insanların sağlık hizmetinden faydalanma hakkı var.”
'9 SENEDİR NEREDEYDİLER?'
Eşinin durumunun Kavurmacı ile karşılaştırılmasına anlam veremediğini söyleyen Sabriye Okkır, "Bu davalarda vefat eden sadece Kuddusi Okkır yok. Türkan Saylan’ı, İlhan Selçuk’u söyleyebiliriz. Bunlar nasıl vefat ettiler, ne sonucu vefat ettiler? Uygulanan tutum sonucu ve zaten yaşları ileri insanlardı. Sağlık durumlarından kaynaklı olarak vefat ettiler. Şunu hakikaten anlamış değilim. Niye Kadir Topbaş’ın damadıyla birlikte gündeme geliyor? Bu olay 9 sene önce olmuş, bunu gündeme getirenler 9 senedir neredeydiler? Niçin hesap sorulmuyor bu insanlardan?” şeklinde konuştu.
'O ŞEKİLDE VEFAT ETMESİ ONUN HAKKI DEĞİLDİ'
Tedavi ettirilmediği için yaşamını yitirdiğini belirten Sabriye Okkır, “Bu insanı kaybedeli 9 yıl oldu. 9 yıl önce bu adam ihmalden ve tedavi ettirilmediği için vefat etti. O şekilde vefat etmesi onun hakkı değildi. O kadar kalitesiz bir hayat sürmesi gerekmezdi ama o durumu hak gördüler ve maalesef el birliğiyle ölümüne sebep oldular" dedi.
Eşinin tutuksuz yargılanması için çabaladıklarını dile getiren Okkır, "Sadece bir rivayet atılmıştı ortaya, Ergenekon’un kasası diye. 9 senedir de herkes bunu ağzına sakız edip sadece çiğnedi. Lüzumsuz şekilde kendilerine malzeme yapıp gündeme getirdiler ama bu iş değildi. Keşke Ergenekon’un kasası olduğunu deklare edinceye kadar bu insan neden öldürüldü diye de araştırmasını yapsalardı, eşimden sonra da bu kadar insan vefat etmezdi” ifadelerini kullandı. (Süheyla Gözdereliler/DHA)