Tüm kitabı elle yazıp cezaevine gönderdi!
Dilara Çelik, cezaevi yönetiminin getirdiği kitap yasağına bir çözüm buldu. Tüm kitabı elle yazarak koğuşa gönderen Çelik, "Koşullar değişene dek tutukluların isteğine göre roman, şiir kitapları yazmayı sürdüreceğim" dedi.
DUVAR- Dilara Çelik, Antalya L Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan beş arkadaşına kitap göndermesi yasaklanınca, Birhan Keskin’in yaklaşık 200 sayfalık “Kim Bağışlayacak Beni?” isimli şiir kitabını baştan sona eliyle yazıp mektup olarak yolladı.
Gazete Karınca'dan Ezgi Gül'e konuşan Çelik, "Eğer isterlerse gocunmam kocaman romanları da yazarım. Şu anda Ahmed Arif ve Hasan Hüseyin Korkmazgil yazıyorum parça parça. Radyo, televizyon hiçbir şeyleri yok; canları sıkılmasın diye tabii ki devam edeceğim" dedi.
ŞAFAK OPERASYONUYLA GÖZALTINA ALINDILAR
Dilara Çelik’in öğrenci ve gazeteci arkadaşları Mehmet Devrim Zongur, Süleyman Ay, Yasin Karasulu, Furkan İnce ve manevi babası Mehmet Ali Uğurlu 3 Nisan günü şafak operasyonuyla gözaltına alındı.
15 gün gözaltında tutulan beş isim, tutuklanarak Antalya L Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Dosyada gizlilik olması sebebiyle ne yakınlarına ne de avukatlarına konu ile ilgili bilgi verilmedi.
Mahkumlar 15 günlük gözaltı süresinin ardından direkt tecride gönderildi. Televizyon, radyo, kitap, dergi erişimleri yasak olan tutuklular, aileleri ile görüştürülmüyor.
AÇLIK GREVİNE BAŞLADILAR
5 tutuklu da tecrit koşulları dolayısıyla açlık grevine girdi. Tutukluların arkadaşı Dilara Çelik, tecrit koşulları hakkında, "5 Mayıs görüş günleriydi, tecrit yüzünden açlık grevine girdikleri için bize de ailelerine de arkadaşlarımızı göstermediler. Zaten OHAL koşullarında annesi babası olmadığınız sürece iletişim yollarınız hızla kapanıyor, görüştürmüyorlar. Kitap, gazete, dergi yasak. Havalandırmaları var, günde yarım saat, yazdıkları mektupta balkon gibi üç metrekare bir yere götürüldüklerini söylüyorlar. Tecrit şartlarının duyurulmasını ve değiştirilmesini talep ediyoruz" dedi.
'AÇLIK GREVİNDE OLMALARI BİZİM İÇİN ÇOK ZOR'
Çelik, kitap yasağıyla ilgili, "Normalde şiirden çok tat alan bir insan olmama rağmen yazarken iki gece boyunca ağladım. Onları görememek, tecrit altında ve açlık grevinde olmaları bizim için çok zor. Mektubumda roman isteyip istemediklerini sordum. Eğer isterlerse gocunmam kocaman romanları da yazarım. Şu anda Ahmet Arif ve Hasan Hüseyin Korkmazgil yazıyorum parça parça. Radyo, televizyon hiçbir şeyleri yok; canları sıkılmasın diye tabii ki devam edeceğim" dedi.