Tarihi eser kepçeyle çıkarıldı, 'araba yıkar' gibi temizlendi

Konya'da önce kayıp denilen sonrasında saklandığı bahçeden çıkarılan Hitit dönemine ait stelin başına gelmeyen kalmadı. Eser saklandığı yerden kepçeyle çıkarıldı, parçalara ayrıldı. Müzeye götürülen eser fırçayla temizlendi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Konya’da hafriyat çalışmaları sırasında MÖ 7-8’inci yüzyıl Hitit dönemine ait stel iş makinesiyle çıkarıldı. Eser birçok yerinden kırıldı. Eser, müzeye getirildiğinde ise hiçbir arkeolojik tedbir alınmadan plastik fırçayla ‘araba yıkar gibi’ temizlendi.

Konya’nın Ereğli ilçesindeki Anafartalar Caddesi üzerinde bir inşaatın temel hafriyat çalışmaları sırasında geç Hitit dönemi (MÖ 7-8. Yüzyıl) stel bulunmuş ancak stelin sadece fotoğrafı ortaya çıkmıştı. Hürriyet'te yer alan 1 Haziran 2016 tarihinde ‘2700 yıllık stel kayıp’ başlığı ile duyurduğu haberden sonra inşaatı yapan müteahhit ile arsa sahibi birbirlerini suçlamıştı. Eser sırra kadem basmış ve uzun süre nerede olduğu bir türlü tespit edilememişti.

Hürriyet’ten Ömer Erbil’in haberine göre, Ereğli Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada inşaatın hafriyatını yapan Mehmet Ali Kocadağ kendi bahçesine eseri sakladığını itiraf etti. Savcılık müze denetiminde eserin saklandığı yerden çıkarılmasını istedi. Kocadağ’ın gösterdiği noktada iş makinesi ile eser çıkarıldı. Eserin kamuoyuna yansıyan ilk görüntüsündeki pek çok yeri bu işlem sırasında kırıldı. Kral figürünün ayaklarındaki çarıklar tamamen yok oldu. Müze bahçesine taşınan eserin üzerindeki toprak kalıntılar çöp süpürme işinde kullanılan plastik fırça ile temizlendi.

Hiçbir arkeolojik yöntemle bağdaşmayan bu görüntüler video olarak medyaya servis edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Müzesi’nden bir heyeti eseri incelemek üzere Ereğli’de görevlendirdi.

MARUZ KALDIĞI TAHRİBAT KABUL EDİLEMEZ

“Ereğli’deki stelin saklandığı yerde tekrar bulunduktan sonra kepçe ile çıkarılması, üzerindeki kabartmaların uğradığı tahribat, müzeye naklinden sonra araba temizliğinde kullanmaya alışık olduğumuz bir fırça ile temizlenmesi arkeoloji ve müzecilik açısından ciddi soruşturulması gereken hususlardır. Stelin medyaya yansıyan ilk fotoğrafı ile müze bahçesindeki son durumu arasında maruz kaldığı tahribat kabul edilemez. Kral figürünün ayak kısmı olduğu gibi kırılmış, üst çerçeve bezemeleri, soldaki figür ve elinde tuttukları hasar görmüştür.

Bilimsel yöntemlerle titizlikle çıkarılması gerekirdi. Dikkatle araştırılması gereken diğer bir konu ise Ereğli’de eserin bulunduğu arazideki kuyudur. Bu kuyunun ve bağlantılı olduğu söylenilen mekânların yetkililerce titizlikle araştırılmaması, üzerinin kapatılarak kimsenin girmesine ve incelemesine de izin verilmemesi, pek çok spekülasyonu beraberinde getirmiştir. Osman Hamdi Bey, Sayda’da benzer çukurdan yola çıkarak bugün arkeoloji müzelerini süsleyen 18 lahit tespit etmiştir.”