Kızıltepe JİTEM davasında itiraf: 3 kişiyi infaz ettik

Kızıltepe JİTEM davasında bugün gizli tanık 'Aydos' dinlendi: "Bir mağarada yakaladık onları. 5 kişi idiler, 3'ünü orada öldürdük, Ali Temel ile 2 kişiyi de Kızıltepe girişinde infaz ettik. Bir kız bir erkeği öldürerek Kızıltepe Hastanesi'nin önüne attık. Hasan Atilla Uğur, Ali Temel'in kafasına sıkarak infaz etti. O gece bizzat oradaydım."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Emekli Albay Hasan Atilla Uğur ve dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu'nun da aralarında bulunduğu 9 kişinin, 1990’lı yıllarda 22 kişinin zorla kaybedilmesi veya yasadışı keyfi infaz edilmesinden dolayı yargılandığı Kızıltepe JİTEM Davası’nın 10. duruşması 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Davada konuşan, "Aydos" isimli gizli tanık, dönemin jandarma komutanı Hasan Atilla Uğur'un, 3 kişiyi ilçe girişinde infaz ettiğini ve cenazeleri devlet hastanesinin önüne bıraktığı anlattı. 10. duruşmanın görüldüğü davaya müşteki avukatları, sanık avukatları ile Hafıza Merkezi ve Şırnak Barosu adına dava izleme ekibi olarak Asya Ergün, Gülbahar Doğan da katıldı.

Davada, emekli albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, jandarma komando bölük komutanı Ahmet Boncuk, başçavuş Ünal Alkan ile dört asker ve "Bıçak Timi" olduğu belirtilen Abdurrahman Kurga, Mehmet Emin Kurga, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ve İsmet Kandemir yargılanıyor.

Dihaber'in haberine göre, duruşma öncesi tüm katılanlar adına avukat Erdal Kuzu'nun Mardin'den SEGBİS ile duruşmaya katılma talebi daha önceden katılanların ve katılan vekillerinin dinlenmiş olması ayrıca CMK 185 ve devam maddelerinde SEGBİS sisteminin sanıklar, tanık ve müştekilerin dinlenmeleri hususunda düzenlemelere getirildiği, avukatların bulundukları yerden diğer illerdeki dava duruşmalarına SEGBİS sistemi ile katılmalarını gerektiren bir düzenleme olmadığı hususu da göz önüne alınarak talebin reddine oy birliği ile karar verildi.

Müşteki avukatları, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yine JİTEM ile ilgili görülmekte olan davanın dosya 2015/125 esas, 2017/57 karar sayısının görülmekte olan bu dosya ile birleştirilmesine karar verdiğini ifade ederek, Yargıtay tarafından birleştirilmesinin kabullü halinde bu celsede dinlenmesine karar verilen gizli tanık Aydos'un birleştirilmesi düşünülen dosya ile bilgisi olduğundan bu celse de dinlenmesinin ertelenmesini, Yargıtay’dan karar çıktıktan sonra dinlenilmesini talep etti. Avukatların talebi reddedildi. Tutuklu bulunduğu Kırıkkale Cezaevi'nden getirilen ancak mahkeme salonuna çıkarılmayan gizli tanık "Aydos" dinlendi.

Aydos'un dinlenmesine geçilmeden önce sanık Hasan Atilla Uğur'un müdafii avukat Murat Bülent Hattaoğlu, Aydos'un kendi müvekkili ile husumet yaşadığını ve kimliğinin açık dinlenmesini talep etti. Mahkeme Heyeti, Tanık Koruma Kararı gereği avukatın talebini reddetti.

'MARDİN'İN ALLAHIYIM' DİYORDU

Ses ve görüntüsü değiştirilerek dinlenen gizli tanık Aydos, hakimin maktulleri ve sanıkları tanıyıp tanımadığına ve olaylara ilişkin görgü bilgisinin olup olmadığı sorularına bir kısmını tanıdığını belirtti. Aydos, sanık Hasan Atilla Uğur'un olayların merkezinde olduğunu, o dönem için "Ben Mardin'in Allah’ıyım" dediğini ifade ederek şunları söyledi: "Olay çok eski, ayrıntıları bilmem mümkün değil, ancak sanıklar içerisinden Hasan Atilla Uğur'u tanıyorum. Hasan Atilla Uğur Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olduğundan bölgedeki tüm olayları biliyor. 'Ben Mardin'in Allah’ıyım' diyen bir adamdır. Hasan Atilla Uğur, insanlara baskı yaparak, istediğinin malına el koyan istediğini götüren bir İlçe Jandarma Komutanı idi. Gece yarıları suçsuz insanları PKK'li diye evlerinden alarak infaz ediyordu, kuyulara atıyordu, kemik bir kadrosu vardı. Hasan Atilla Uğur'un yaptığı buydu memlekette."

'İKİ KİŞİYİ KIZILTEPE GİRİŞİNDE İNFAZ ETTİK'

Sanık avukatları da Aydos'un daha önceki ifadelerinde Uğur'un Yasin adlı PKK'liyi infaz ettiğini fakat bunun resmi belgelerde yalanlandığını iddia etti. Bunun üzerine söz verilen Aydos, bahsedilen kişinin Yasin değil, Ali Temel adında olduğunu söyledi. Aydos ifadesinde şunları ileri sürdü: "Bahsettiğim olay Yasin ile ilgili değildir, Ali Temel ile ilgilidir. Bir mağarada yakaladık onları. 5 kişi idiler, 3'ünü orada öldürdük, Ali Temel ile 2 kişiyi de Kızıltepe girişinde infaz ettik. Bir kız bir erkeği öldürerek Kızıltepe Hastanesi'nin önüne attık. Hasan Atilla Uğur, Ali Temel'in kafasına sıkarak infaz etti. O gece bizzat oradaydım."

Sanık avukatları Aydos'un spesifik olaylar üzerinden değerlendirme yapmadığını iddia ederek, tanıklığının muğlak olduğunu, tanıklığının dosyaya yarar sağlamayacağını bu yüzden de beyanlarını kabul etmediklerini söylemesi üzerine, Aydos da uzun bir zaman geçtiğini, anlattıklarının gerçek olduğunu, mahkemenin kendisine zaman vermesi ve elindeki notlardan hazırlayacağı yazılı bir ifade verebileceğini söyledi.

Sanık avukatları tanıkların yazılı beyan verme durumunun usule aykırı olduğunu hatta yasaklandığını ifade etti. Müşteki avukatları da Aydos'a zaman verilmesi gerektiği, Aydos'un bildiklerini notlarından hazırlayacağı yazılı ifadesinin önemine dikkat çekerek, mahkeme heyetinin bunu dikkate alması gerektiği söyledi.

Yine duruşmaya SEGBİS ile tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Cezaevinden katılan Mehmet Salih Kılınçaslan da Aydos'un beyanlarına katılmadığını söyledi.

Mahkeme Heyeti, müşteki avukatlarının talepleri olan Aydos'un bir sonraki duruşma tekrar dinlenmesi talebini, "Mevcut delil durumu ve gizli tanığın beyanları göz önüne alınarak reddine, gizli tanık tarafından dosyamıza, dilekçe belge vs. gönderildiği takdirde bu durumun değerlendirilmesine" kararı ile maktul Nurettin Yalçınkaya'nın Kızıltepe C. Başsavcılığı'nda ölüm kaydını düşürülmesini için nüfus müdürlüğe yazı yazıp yazmadığı hususunda savcılığa yazı yazılması talebinin mahkeme dosyası içerisinde bulunması nedeniyle reddine kararlarını verdi.

Bir sonraki duruşma tarihi 14 Eylül olarak belirlendi.