Gülmen ve Özakça için İzmir'den çağrı

İZMİR - KHK ile ihraç edilmelerinin ardından 64 gündür açlık grevinde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın durumuna dikkat çekmek için İzmir’deki sivil toplum kuruluşları ortak açıklama yaptı

İHD, ÇHD, Halkların Köprüsü Derneği, ÖHP ve TİHV’ in imza attığı açıklama için Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen grup, yetkililerin Gülmen ve Özakça'nın durumuna sessiz kalmasını alkışlarla protesto etti.

"Yaşamı Savunuyoruz’’ başlıklı ortak açıklamayı Türkiye İnsan Hakları Vakfı İzmir Şubesi’nden Coşkun Üsterci okudu.

'OHAL'LE DAHA DA KARARDI'

"Türkiye’nin önceden de pek parlak olmayan demokrasi ve insan hakları tablosu dokuz ayı aşkın bir süredir uygulanmakta olan OHAL ile iyice karanlık bir görünüm kazandı" diyen Üsterci, şöyle devam etti:

"Gazetelerin, televizyonların kapatılması, muhalif gazetecilerin ve siyasetçilerin tutuklanması, binlerce akademisyenin, yüz bini aşkın kamu çalışanı emekçinin işinden ekmeğinden olması, yargı bağımsızlığının ve hukukun ayaklar altına alınması, yaşanan hukuksuzluklara karşı başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere her türlü itiraz merci ve mekanizmasının işlevsiz hale getirilmesi, başta hak örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütlerinin kapatılıp örgütlenme özgürlüğünün yok edilmesi gibi pek çok şey bu karanlık tablonun unsurlarını oluşturuyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar boyun eğmeyeceğiz ve sonuna kadar direnip bu gidişata dur diyeceğiz. Çünkü onurumuzu, vicdanımızı ve cesaretimizi teslim alamadılar.’’

'KRİTİK SINIR AŞILDI'

Üsterci'nin okuduğu açıklamada şunlara da yer verildi: "64 gündür açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, gelinen aşamada yaşam ile ölüm arasındaki ince sınırı çoktan aşmıştır. Ayrıca oğlunun cenazesine ulaşmak için Dersim Seyit Rıza Parkı'nda 77 gündür açlık grevi yapan 70 yaşındaki Kemal Gün’ün de durumu kritik bir aşamaya geldi. Bizler, hak savunucusu kurum ve kişiler olarak her koşulda ölümü değil yaşamı korumak ve konuşmak istiyoruz. Bu nedenle akıl ve vicdan sahibi olan herkesi Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Kemal Gün için duyarlı olmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz.’’

'SORUMLUSU HÜKÜMET OLACAK'

Gülmen ve Özakça'nın eyleminin öncelikle kendilerini hukuksuz bir biçimde işsiz bırakan hükümete yönelik olduğunu vurgulayan Üsterci sözlerine şöyle devam etti: "Yurttaşların açlığa mahkûm edildiği koşullar bizzat hükümet eliyle ve çıkardığı KHK’lar aracılığı ile yaratılmıştır. Dolayısıyla oluşabilecek ağır ve geri dönüşü olmayan sonuçlardan bizzat hükümet sorumlu olacaktır. Hükümeti, bu görmezden gelme tutumunu sonlandırmaya, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın işe iade taleplerini derhal yerine getirmeye davet ediyoruz."

'ASLOLAN YAŞAMDIR'

Açıklama şu sözlerle sona erdi: "Şunu çok iyi biliyoruz ki susmak onaylamaktır. Açlık grevi yapan bu iki kamu emekçisine ve oğlunun yasını tutmak isteyen babaya kulak verip, artık yeter diyelim. Sağlıklarını yaşamlarını kaybetmelerine seyirci kalmayalım. OHAL’e, KHK’lara, insan haklarına ve demokrasiye aykırı her türlü uygulamaya hayır diyelim. Yükselen seslerimiz dalga dalga yayılsın, başka sesler ile buluşsun, birleşsin böylelikle yaşadıklarımıza, tanığı olduğumuz tüm zulme ve kötülüğe karşı yaşamı savunabilelim. Çünkü kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün aslolan yaşamdır."

Açıklamaya katılanlar "Karanlığa teslim olmayacağız", "Nuriye, Semih yalnız değildir', "Direne direne kazanacağız" sloganları attı. (DUVAR)