'Tuğgeneral Bahtiyar Aydın uzun menzilli silahla vurulmuş olabilir'

Lice davasında Binbaşı Mustafa İhsan Batı, tanık olarak dinlendi. Batı, "Bahtiyar Aydın'ın uzun menzilli kanas silahı ile vurulmuş olabileceği muhtemeldir" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, 1993 yılında dönemin Bölge Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirmesiyle ilgili davaya devam edildi. Bugünkü duruşmada tanık olarak o dönem binbaşı rütbesinde görev yapan askeri personel dinlendi.

İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Lice davasının, bugün yapılan 16’ıncı duruşmasına sanık emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun avukatı Mehmet Eren Turan, ölenlerin yakınları olan şikayetçiler Muhammed Bayar, İlhami Bayar ve avukatlar katıldı. "Taammüden öldürme", "halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlamalarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan dönemin Jandarma Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu duruşmaya katılmadı.

O dönemde Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanlığı'nda Harekat ve Asayiş Şube Müdürü olarak binbaşı rütbesiyle görev yapan Mustafa İhsan Batı, Ankara'dan SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlendi.

'BAHTİYAR PAŞA'YI ZIRHLI ARAÇLA HELİKOPTERE GÖTÜRDÜM'

Olay günü, sabah saatlerinde Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ile birlikte Diyarbakır'dan Lice Komando Tugayı'nın içinde bulunan alana helikopter ile indiklerini anlatan Batı, şunları söyledi:

"Operasyonun başında Bahtiyar paşa vardı ve operasyonu indiğimiz Lice Komando Tugayı'ndan yönetiyordu. Biz Diyarbakır'dan Lice'ye geldiğimizde henüz çatışma yoktu. Bizim helikopterimize karşı ateş açılmadı. Biz indikten yaklaşık bir saat sonra bir polis aracına ateş açıldığı haberini aldık. O olayda kısa bir süre sonrada komando tugayı dört bir yandan ateş altına alındı. Tugaydan da karşılık verildi. Bu karşılıklı çatışmanın ne kadar sürdüğünü bilmiyorum. Çünkü Bahtiyar Aydın vuruldu. Jandarma tugayı ateş altında olduğu için helikopter iniş yapmayacağından, ben Bahtiyar paşayı zırhlı bir araçla güvenli bir noktaya götürerek helikopterle Diyarbakır'a götürdüm. Bu nedenle Lice'de yakılan evler veya ölen kişiler ile ilgili olarak nasıl olduğuna ilişkin bilgim yoktur. Bahtiyar Aydın'ın uzun menzilli kanas silahı ile vurulmuş olabileceği muhtemeldir."

ŞEMDİN SAKIK DİNLENSİN TALEBİ

Tanık olarak SEGBİS ile dinlenecek, Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Mehmet Emin Özkan'ın kulağında problem olduğu ve mahkeme heyetini duyamadığı için ifadesi alınamadı.

Şikayetçi avukatları, PKK üyelerinden hükümlü Şemdin Sakık'ın tanık olarak dinlenmesini, olay yerinde keşif yapılmasını, Bahtiyar Aydın'a müdahale eden doktorun dinlenmesini, ölüp ölmediğinin belli olmadığı ileri sürülen Tünay Yanardağ ile ilgili DNA raporu alınmasını ve sanık Eşref Hatipoğlu'nun tutuklanmasını talep etti.

'MÜVEKKİLİMİN CAN GÜVENLİĞİ SÖZ KONUSU'

Sanık avukatı Mehmet Eren Turan da "Katılanlar her duruşmada müvekkilim hakkında tutuklama talep etmektedir. Müvekkilim yapmış olduğu görev nedeniyle şu an yargılanıyor. Sürekli tehdit aldığı için mahkemeye korumalarla gelip ifade vermiştir. Can güvenliği söz konusudur. Katılan taraflarının tüm taleplerinin yargılamaya bir katkı sağlamayacağı için reddedilmesini, müvekkilimin tutuksuz yargılanmasını istiyoruz" dedi.

TALEPLERİN ÇOĞU REDDEDİLDİ

Mahkeme heyeti, kısa bir aradan sonra, olay sırasında ölen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'a müdahale eden doktorun kimliğinin öğrenilmesi için Genelkurmay Başkanlığı'na yazı yazılmasına karar verdi.

Deniz Baykal, Mithat Bereket, Ünal Erkan, Şemdin Sakık, Hasan Kundakçı ve İlker Başbuğ'un tanık olarak dinlenmelerini ilişkin talepler ile olay yerine ilişkin krokilerin mevcut olması gerekçesiyle keşif isteği, Tünay Yanardağ ile ilgili olarak DNA raporu talebi reddedildi.

Duruşma dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için 12 Ekim'e ertelendi. (İZMİR/DHA)