'Diyarbakır demek Sur demektir' 

Sur’un 6 mahallesinde yıkım gerçekleşti, bugün 2 yerde daha yıkım sürüyor. DİTAV yöneticisi Şehmus Diken, "Sur'a yapılacak yeni yapıların Sur’un tarihsel dokusunu yok edeceğini" ifade ediyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Sur’da başlayan kentsel dönüşümle birlikte 6 mahallede yıkım gerçekleşti. Yıkım şimdilerde Alipaşa ve Lalebey Mahallelerinde başladı. Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantısında “Diyarbakır mimarisi evleri” adıyla yapılan evlerin eski bazalt mimari evlerle uzaktan yakından ilgisi olmadığını dile getirdi.

Evrensel'den Serpil Bek'e konuşan, Araştırmacı-Yazar ve  DİTAV yöneticisi Şehmus Diken "Sur’un tarihsel dokusunu bilmeden yapılacak olan her şeyin Sur’u yok etmek anlamına geleceğini" ifade etti.

'30 KAVİM BURADAN GEÇTİ'

“Diyarbakır demek Sur içi demektir” diyen Diken, şunları kaydediyor: “Sur’da bugüne kadar 5 bin yıl boyunca hayatın kesintisiz olarak sürdüğünü bilmek gerekiyor. Sur içinde tarihi Roma-Bizans yapıları ve İslam yapıları belirginken, Kürt ve Türk beyliklerini dikkate aldığımızda 30 kadar kavmin bu yapının içinden geçtiğini biliyoruz. Bütün bu yapının içerisinden geçen kavimlerin de bu mekansal doku içerisine izlerini bıraktıklarını görüyoruz. Surların üzerindeki figürlere, kabartmalara, camilere, kiliselere, havralara, ev ve sokak dokusuna bazalt taşı işleyerek bıraktılar izlerini. Romalılar, yani eski kenti yerleştirenler, kalkan balığı şeklinde veya Roma kalkanı şeklinde o doğal bazalt plato üzerine kondurmuşlar Surları. Sonra bunu bir kale planı şeklinde  hayata geçirmişler. Yukarıdan aşağıya çapraz şekilde  kenti kesen 4 tane cadde ve 2 tane de ana cadde ile bunların etrafında da kentin sokaklarını inşa etmişler. Bu sokakları öyle inşa etmişler ki,  güneş bir tarafa vururken diğer taraf güneşten korunuyor. Dar sokakları bu şekilde düşünerek inşa etmişler. Evlerin güzelliğini sokaktan görme şansınız yok. Avluya girdiğiniz de kışlık oda, yazlık oda, havuz ve onun etrafında mutlaka bir ağaç görürsünüz. Sur’un içerisinde insanlar binlerce yıl boyunca kent bahçeleri oluşturmuşlar, su kaynakları kurmuşlar. Böyle bir kent kurulmuş ve siz şimdi kalkıp böyle kurulan bir kenti yıkıyorsunuz.”

‘DİYARBAKIR DOKUSUYLA ALAKALI DEĞİL’

Yıkımın olduğu mahallelerde adına ‘Diyarbakır evleri’ denilen yapılar inşa ediliyor. Bizim gördüğümüz kadarıyla betonarme yapılar yapılıyor. İnce bazalt taştan giydirme ve Diyarbakır evleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan yapılar bunlar. Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanının da olduğu bir toplantıda bu tartışılıyor. Hatta Mehdi Eker de bu toplantıda yapılan evlerin ‘Diyarbakır evleri’ olarak kabul görmeyeceğini, yeniden dikkate alınması gerektiğini söylüyor. ‘Bu kent böyle bir tabloya neden geldi’ bunu tartışmak gerekiyor. Siz devlet mantığıyla böyle bir projeyi hayata tabii ki geçirebilirsiniz. Ama siz kültürel ve tarihi değeri olan bir kentte bu uygulamayı yapıyorsanız, bu kentin dinamiklerine sormanız gerekir. Gerekirse gönüllü bir danışma kurulu oluşturarak, onların görüşlerini almalısınız. Böyle yapılmadığı takdirde masa başında bu kent dokusundan uzak, bu kentin gerçekliğiyle ilgili olmayan bir mekansal manzumeyle karşımıza çıkarsınız. Bunun adına da o zaman ‘Diyarbakır evleri’ denmez başka bir şey denir.

Etiketler Sur yıkım yapım