Muhsin Kızılkaya: Anter'i öldürenlerin JİTEM olup olmadığını bilmiyorum
Musa Anter cinayetiyle ilgili davada dönemin Özgür Gündem çalışanı Muhsin Kızılkaya, dinlendi. Kızılkaya, cinayetin JİTEM tarafından işlenip işlenmediği bilmediğini belirtti.
DUVAR - JİTEM ana davasında tanık olarak dinlenen Muhsin Kızılkaya, Musa Anter'in PKK tarafından tehdit edildiğini söyledi. Anter'in oğlu Dicle Anter, bir PKK'li tarafından babasına bir mektup gönderildiğini, daha sonra ise özür dilendiğini aktardı. Dicle Anter bu konunun gündeme getirilmemesini istediklerini belirtti.
Dihaber'in haberine göre, gazeteci, yazar Musa Anter'in öldürülmesi ve JİTEM ana davasının 14’üncü duruşması Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Anter cinayetiyle ilgili "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da arasında olduğu 4 sanığın yargılandığı dosya ile birleştirilen 16 sanıklı JİTEM davasında, Muhsin Kızılkaya tanık olarak dinlendi.
Mahkemede müşteki ve sanık avukatları ile sanıklardan Savaş Gevrekçi hazır bulunurken, tutuklu sanıklardan Hamit Yıldırım da SEGBİS yolu ile duruşmaya katıldı. Dönemin Diyarbakır Jandarma İstihbarat Komutanı Cahit Aydın da SEGBİS yoluyla dinlendi.
'BAKANLIĞIN YAZISI DAVAYA MÜDAHALEDİR'
Adalet Bakanlığı’nın İsveç’te bulunan sanık Abdulkadir Aygan’a ilişkin “hazır bulunma talebi olmaksızın” sorulacak soruların liste halinde bildirilmesi durumunda, adli yardımda bulunmasının uygun olacağı yönündeki yazına Anter ailesi avukatı Selim Okçuoğlu tepki gösterdi.
Okçuoğlu, tepkisini şu şekilde dile getirdi: “Bu yazıyı kabul etmek olanaklı değildir, bakanlığa yazılan tarih yaklaşık 8 ay öncesidir. Ardan geçen zaman zarfında yurt dışı İsveç devleti ile herhangi bir temasa geçilmeden böyle bir cevap verilmesi bizce Crime Act yasasına aykırıdır. Kovuşturma aşamasında mahkemenin talebinin olumsuz cevap verilmesi davaya müdahaledir" dedi.
'YEŞİL, 1998'DE ŞEMDİN SAKIK OPERASYONUNDA YER ALDI' İDDİASI
Okçuoğlu yine MİT’ten gelen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile irtibatlarının en son 1996 yılında olduğu ve bir daha ulaşılamadığı yazısına da tepki göstererek, Habertürk’ün haberine göre, Yıldırım’ın 1998 yılında Şemdin Sakık’ın Türkiye’ye getirildiği operasyonda yer aldığı yönünde bilgiler olduğunu hatırlattı.
Okçuoğlu, “MİT’ten somut olarak dosya tanığı Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın belirtilen operasyonda görev yapıp yapmadığına ilişkin bilgi verilmesi için MİT’te tekrar yazı yazılmasını istiyoruz” diye konuştu.
'JANDARMANIN CEVABI KAFA KARIŞTIRICIDIR'
Okçuoğlu, Jandarma Genel Komutanlığı'nın, öldürülen Binbaşı Ahmet Cem Ersever için bilgi istenen yazıya verdiği cevabı eleştirdi.
Ersever’in görev tanımına ilişkin bilgi bulunmadığına yönelik yazıyla ilgili olarak, “Gönderilen yazı kafa karıştıran bir yazıdır. Biz somut olarak şahsın bu görev tanımı dâhilinde Diyarbakır’a herhangi bir görev nedeniyle gidip gitmediğinin sorulması ve bu konudaki cevabi yazının temini istiyoruz” dedi.
KIZILKAYA: ANTER TEHDİT EDİLDİ
Ardından tanıklardan dönemin Özgür Gündem çalışanı Muhsin Kızılkaya konuştu. Kızılkaya, Anter öldürüldüğü tarihte Özgür Gündem gazetesinde çalıştığını, Diyarbakır Belediyesi’nde düzenlenen kültür festivaline gazetenin kabul etmemesine rağmen Anter'le birlikte katıldıklarını aktardı. Kızılkaya, Anter’in PKK'nin tehditleri nedeni ile Diyarbakır’a gidemediğini öne sürdü.
ANTER: MEKTUP NEDENİYLE ÖZÜR DİLENDİ
Bu sözler üzerine Anter’in oğlu Dicle Anter söz aldı. Anter, babasına PKK'nin yerel yapılanmasından mektup gönderdiğini fakat daha sonra özür dilediğini dile getirdi. Dicle Anter, şunları söyledi:
“Ben bu aşamada açıklama yapmak istiyorum. Örgüt tarafından 87-88 yılında babama bir mektup gönderildiği doğrudur. Ancak örgüt daha sonra babamdan özür dilemiştir. 91 senesinde babamla bir araya geldiğimizde bu konuyu ona sordum, cevaben, bu işin artık kapandığını ifade etmiştir. Babama saygı duyulmasını ve bu konunun dile getirilmemesini istiyoruz.”
'JİTEM OLUP OLMADIĞINI BİLMİYORUM'
Anter öldürüldüğü sırada yanında olan Orhan Miroğlu'nun avukatı Serhat Menzilcioğlu’nun sorularını yanıtlayan Kızılkaya, "cinayeti işleyenlerin JİTEM olup olmadığını bilmiyorum" dedi.
Kızılkaya “Örgüt kendi düzenlediği etkinlikler dışında hiçbir organizasyona katılmasından hazzetmiyordu. Onların yanında olanlar iyi idi, yanlarında olmayanlar hain idi. Musa Anter’e hain diyemiyorlardı ama kendisinden de haz etmiyorlardı” ifadelerini kullandı.
‘ŞEHİR İÇİNDEKİ OLAYLAR BENİM GÖREV TANIMIM İÇİNDE DEĞİL’
Kızılkaya’dan sonra Diyarbakır Jandarma İstihbarat Komutanı Cahit Aydın SEGBİS ile dinlendi. Daha önce talimatla ifadesi alınan Aydın, verdiği ifadeyi tekrarladığını söyledi. Aydın, daha önceki ifadesinde Anter’in katli olayını duymadığı yönündeki ifadelerine açıklık getirmek istediğini belirterek şöyle konuştu:
“Ben görev tanımım gereği cevap verdim çünkü şehir içinde yaşanan olaylar benim görev tanımım içerisinde değil. Dağdaki teröristin yerinin tespitine ilişkin anlık istihbarat topluyordum. Bu şekilde anlaşılmasını istiyorum.”
Tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya katılan Hamit Yıldırım ise, 5 yıldır haksız yere tutuklu olduğunu ve Musa Anter cinayeti ile ilgisinin bulunmadığını savunarak, tahliyesini istedi.
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
10 dakikalık bir ardan sonra ise savcı mütalaasını verdi. Savcı, MİT’e Şemdin Sakık operasyonuna Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın katılıp katılmadığına ilişkin yazı yazılmasını istedi. Savcı, avukat Selim Okçuoğlu'nun talebi doğrultusunda yurt dışında bulunan Abdulkadir Aygan’nın savunmasının alınması yönündeki talebinin Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmalar da dikkate alınarak reddini ve Mahmut Yıldırım’ın tutukluluğunun devamını istedi.
YEŞİL İÇİN MİT’TEN BİLGİ İSTENECEK
Mahkeme, MİT’e Mahmut Yıldırım’ın Şemdin Sakık operasyonuna katılıp katılmadığı yönünde mahkemeye bilgi verilmesi için yazı yazılmasına karar verdi. Ayrıca, Nevin Soyukara, Celal Yeltekin, Turgut Atalay, Ferhat Ünlü, Abdurrahman Şimşek gibi tanıkların sonraki duruşmada SEGBİS ile dinlenmesi için hazır edilmesi kararlaştırıldı.
Duruşma 27 Eylül’e ertelendi.