'Baydemir laikliğin gereğini yaptı'

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde tahsis ettiği cemevi gerekçesiyle hakkında fezleke düzenlenen HDP Sözcüsü Osman Baydemir'e inanç temsilcilerinden destek geldi:  Laikliğin gereğini yaptı, yanındayız.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir hakkında Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanı olduğu dönemde tahsis ettiği cemevi konu edilerek hazırlanan fezlekeye tepkiler artıyor. Bahse konu fezlekeye göre, ‘Taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıkların çözümünden Alevilik inancı gereği önce Cem’e gidilecektir’ maddesi’nin laikliğe aykırı olduğu öne sürülerek, Baydemir’in dokunulmazlığının kaldırılması istenmişti. Bu duruma Diyarbakır’daki inanç temsilcilerinden de tepkiler geldi. Diyarbakır Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Ergun Ayık, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şube Başkanı Cafer Koluman ve Demokratik İslam Kongresinden (DİK) Mele Abdullah Arkan, Baydemir'e destek verdi.

'CİDDİ BİR RAHATSIZLIK'

Laikliğin gereği olarak inançlara sağlanan hizmetlerin ‘laikliğe aykırı’ olarak ele alınmasının anlaşılır olmadığını söyleyen PSAKD Diyarbakır Şube Başkanı Cafer Koluman, “Bu fezleke ile cemevinin tahsis edilmesine ilişkin hazırlanan protokolde yer alan istişare ve cem yapılmasının ‘laiklik ilkesine aykırı’ olduğu öne sürülüyor. Laikliğe karşı söylem ve eylemde bulunanların bizleri buradan vurmak istemesi açıkçası ciddi bir haksızlıktır. Bu aynı zamanda Kürt siyasal hareketine müdahale olduğu kadar, Alevi hareketlerine ve toplumuna da verilen bir mesajdır. Çünkü bu ülkede laikliği en çok savunan kesimler Alevilerdir. Bu nedenle Alevileri laiklik karşıtı göstermek, tanımlamak kabul edilemez” dedi.

Alevilerin yaşam ve ibadetlerinin de inkar edildiğini kaydeden Koluman, “Ayrıca protokol gereği cem yapılarak istişare edilmesinin fezlekeye konu edilmesi de yine Alevi toplumunun inançlarını, yaşamını da inkardır. Cem bizler için ibadet olduğu kadar bu Alevilerin bir toplumsal hukukudur. Buradan devlet anlayışının hâlâ çok geride ve inkarcı olduğunu da görmüş oluyoruz. Bu fezlekeyi bizler asla kabul etmiyoruz ve Osman Baydemir’in de yanında olduğumuzu bildiriyoruz” diye konuştu.

‘CEMEVİNE MÜDAHALE OLURSA GERİ DURMAYIZ’

Koluman Alevi örgütleri olarak Baydemir’i ziyaret edeceklerini ve kamuoyuna burada açıklama yapacaklarını da söyledi. Koluman ayrıca, fezleke sonrası cemevine yönelik olası müdahalelere karşı da uyarıda bulundu. Koluman, “Bu fezleke cemevine de bir müdahale edileceği sinyallerini veriyor. Bizler şimdiden ne olursa olsun ibadethanemizi teslim etmeyeceğimizi söyleyelim. Cemevleri Alevilerin ibadethaneleridir. Ve asla biz Aleviler buralara yönelik müdahalelere karşı geri durmayız” dedi.

‘BAYDEMİR GEREĞİNİ YAPTI’

Diyarbakır Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Ergun Ayık ise belediye başkanının o şehirde  yaşayan herkesin başkanı olduğunu ifade ederek,”O şehirde yaşayan herkesin dini inanışlarına hürmet edilmelidir. Osman Baydemir’de bunu her zaman yapmıştır. Her belediye başkanının yapması gerekeni yapmıştır. Bu tür konuların problem yapılması bizleri zor durumda bırakıyor. Biz yurt dışında sürekli temaslarda bulunuyoruz ve bu tip olayların ülkemizde yaşanıyor olmasını açıklamakta zorlanıyoruz, mahcup oluyoruz” diye değerlendirdi. Ayık şöyle devam etti: “Diğer şehirlerde belediyelerin kimlere arsa tahsis ettiğini, kimlere neler verdiğini biliyoruz. Bu yüzden bu konunun açılması bile talihsizliktir. Diyarbakır’da yaşayan herkesin şehre bir katkısı vardır. İnsanlar arasında ayrım yapılması hele ki bunun dini inanış üzerinden yapılmasını doğru bulmuyorum.”

‘CAMİ GİBİ CEMEVİ DE KORUNMALIDIR’

Demokratik İslam Kongresi Üyesi Abdullah Arkan, fezlekenin İslamiyette ve demokrasilerde doğruluğu olmayan bir karar olduğunu ifade etti. Arkan şöyle devam etti: “Medine Sözleşmesi’nde tüm inançlar yer almıştır, semavi olmayan inançlar dahi bu sözleşmede yer alıyor. Bir inanç saldırıya uğradığında, saldırıya uğrayan herhangi bir inancın yanında yer alıyor ve diğer tüm inançlar, o inancın hakkını savunuyorlar. Bir  belediye nasıl bir camiyi koruyorsa, bir kiliseyi de, bir havrayı da, bir cemevini de korumalıdır. Çünkü inançlar kendi ibadethaneleri ile vardır. Tüm inançlara eşit davranılacağına dair bir sistemde ve eğer cami yapımına yardım ediyor ve bu bir sorun teşkil etmiyorsa ama cemevine ceza veriyorsan, yaptığın şey doğru değildir. Bu verilen karar ne İslami ne de demokratiktir.”

(Kaynak: Hasan Akbaş - Fırat Topal / EVRENSEL)