'Türkiye mültecilerinin en önemli sorunu statüsüzlük'
Halkların Köprüsü Derneği Dünya Mülteciler Günü'ne yönelik basın açıklamasında statüsüzlük sorununa dikkat çekti. Dernek, barış ve mültecilere statü çağrısı yaptı.
DUVAR - Halkların Köprüsü Derneği Dünya Mülteciler gününde basın açıklaması yaptı. Birleşmiş Milletler'in (BM) Haziran 2016’da yayımladığı son rapora göre dünyada yerinden zorla edilmiş insan sayısının 65.3 milyona ulaştığına dikkat çekilen açıklamada Türkiye'nin dış politikasını Suriye’de ve Ortadoğu’da barış tesis etmek üzere oluşturması, mültecilere mülteci statüsü verilmesi, Türkiye'nin BM Sözleşmesi’ne koyduğu coğrafi sınırlamayı kaldırması çağrısı yapıldı.
'AVRUPA SORUMLULUK KABUL ETMİYOR'
Dernek adına basın açıklamasını okuyan Halkların Köprüsü Derneği başkanı Prof. Dr. Cem Terzi mültecilerin Türkiye’de yaşadığı en önemli sorunun statüsüzlük olduğunu ifade ederek Türkiye'nin en çok mülteci bulunduran olduğu halde hâlâ Avrupa dışından 'mülteci almıyorum' demesinin trajikomik bir durum olduğunu söyledi. Türkiye–AB Geri Gönderme Anlaşması'nın imzalamasının üzerinden toplam bir yıl geçmiş olmasına rağmen Avrupa'nın taahhüt ettiği 72 bin mülteci sayısına hâlâ ulaşamadığını hatırlattı. Terzi, Türkiye’de 3.5 milyon Suriyeli olduğu göz önüne alındığında Avrupa’nın hiçbir şekilde sorumluluk alma niyeti olmadığını ifade etti.
'TÜRKİYE EMPERYAL HEVESLER İÇEREN BİR ROL OYNADI'
Orta gelirli bir ülke olan Türkiye’nin çok hızlı bir şekilde dünyanın en çok mülteci bulunduran ülkesi olduğunu hatırlatan Terzi, "Türkiye’deki insanlara bu konu hakkında doyurucu açıklamalar yapılmamakta ve Türkiye’nin Suriye’deki savaştaki rolü açıklanmamaktadır. Maalesef Türkiye de diğer emperyal ülkeler gibi barışçı rol yerine emperyal hevesler içeren bir rol oynadı. Bu sebeple askeri rol oynayan tüm batılı devletler gibi Türkiye de bu sonuçtan sorumludur. Bu belirsizlik ve hızlı mülteci nüfusu artışı toplumda gerilim yaratmış ve bir takım linç girişimleri ortaya çıkmıştır. Mersin, İzmir Torbalı, İstanbul Sultangazi ve Sakarya’da mültecilere yönelik linç girişimleri yaşanmıştır. Türkiye mültecileri Suriyeli ve Suriyeli olmayan olarak ayırmaktadır. Bu durumdan derhal vazgeçilmelidir" ifadelerini kullandı.
Açıklamaya katılan THİV İzmir Temsilcisi Coşkun Üsterci ise geri gönderme merkezlerine dikkat çekerek şöyle konuştu, “Mülteciler hem Suriye’de hem Türkiye’de kötü muamele ve işkenceye maruz kalıyor. Maalesef o insanlara ulaşamıyoruz ve yeterince kaynağa sahip değiliz. Bu işkence ve kötü muamelenin olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Suriye'de herkesin herkesle savaştığı koşullarda işkence ve kötü muamele günlük bir faaliyet haline dönüşmüş durumda. Bu durumdan kaynaklı fiziksel ve ruhsal travmalar olduğunu biliyoruz. Bunun yanında başarısız da olsa pek çok mülteci Suriyeliler başta olmak üzere geri gönderme merkezlerine alınıyorlar. Bu merkezlerde gayri insani koşullarda BM’nin işkence karşıtı sözleşmesinde tarif edilen işkence ve diğer kötü muamelelere maruz kalıyor. Bu konuya da dikkat çekilmelidir.” (HABER MERKEZİ)
Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Cem Terzi: O da insan demek yetmiyor