‘Yürüyüş İstanbul’la sınırlı kalmazsa başarılı olur’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü 19. gününde. HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir, 'olumlu' olarak değerlendirdiği yürüyüşün başarılı olması için İstanbul’la yetinmemek gerektiğini söylüyor.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 19 gün önce Ankara’dan İstanbul’a yürümeye başladı. Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü” olarak nitelendirdiği yürüyüş, siyaset tarihine geçti.

İlk günlerde baş gösteren “İstanbul’a kadar yürür mü?” yönündeki şüpheler dağıldı. Yürüyüş, 9 Temmuz'da İstanbul Maltepe'de yapılacak mitingle sona erecek.

“Kürtler, Adalet Yürüyüşü hakkında ne düşünüyor?” ve “Kürtler bu yürüyüşte yer alacak mı?” gibi sorular, yürüyüş başladığından itibaren soruluyor. Gezi eylemleri sırasında yöneltilen “Kürtler nerede?” sorusundan içerik olarak farklı olan bu sorulara, Kürt siyaseti içinde çalışma yürütenler tarafından cevaplardı verildi aslında. Ancak cevaplar yeterli bulunmamış olacak ki, her fırsatta yeniden soruluyor.

'GEÇ BAŞLASA DA OLUMLU'

Biz de benzer soruları Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir’e sorduk. Pir, Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü için “Geç kalmış ama olumlu görüyoruz” yorumunu yaptı.

Kürtlerin adalet için yıllardır yürüdüğünü belirten Pir, şunları söyledi: “Geç de olsa böyle bir yürüyüşün yapılması olumludur. Kürtler yıllardır adalet yürüyüşünü gerçekleştirmekte. Özellikle son iki yıldır parti olarak bizler her gün bu yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Bölge kentlerinde ablukalar sürerken bizler HDP olarak MYK, PM, milletvekilleri ve belediye eşbaşkanlarımızla birlikte Cizre'ye yürümüştük. Belediyelerimize kayyımlar atanırken günlerce yürüdük. Bu nedenle CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun 'adalet' talebiyle yürüyüşe başlamasını geç kalmış ancak olumlu görüyoruz.”

HÜKÜMETİN ADALET YÜRÜYÜŞÜNE YAKLAŞIMI

Devam eden yürüyüşe her gün yeni katılımlar oluyor. Kurumlar destek mesajları yayınlıyor. Önce küçümseyerek yürüyüşü görmezden gelmeyi tercih eden hükümet kanadından ise giderek sert ifadeler duyulmaya başlandı. Yürüyüşü FETÖ, PKK/PYD, DHKP-C gibi örgütlerle eşdeğer tutan tepkiler yükseldi.

Hükümet kanadının bu tepkisini değerlendiren Ziya Pir, “Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekse AKP iktidarı en ufak bir eleştiriyi kabul etmemektedir” dedi ve şu eleştirilerde bulundu: “Otoriter sistemlerin genetik yaklaşımıdır. Hükümetin toplumda adalet talebi olan insanları görmesi gerekir. Ancak AKP yetkilileri, adalet talebini görmek yerine o talebi nasıl dezenforme ederim diye düşünmekte ve bu minvalde yaklaşmaktadır. Hükümet yetkililerinin kullandığı dil ve üslup, var olan talebi görmek yerine ‘nasıl terörize ederim’ anlayışının bir ürünüdür.”

'ADALET YÜRÜYÜŞÜ 16 NİSAN’IN PARÇASIDIR'

Ziya Pir, Adalet Yürüyüşü’nün başarılı olabileceğini ancak bunun için yürüyüşün İstanbul ile sınırlı kalması gerektiğini söylüyor. Pir, “Şayet yürüyüş İstanbul ile sınırlı kalmazsa, İstanbul'un ötesinde Edirne'ye ve hatta Anadolu'nun diğer bölgelerine yayılırsa etkili olur. Çünkü hepimizin adalet talebinin iktidarlar tarafından bugünden yarına karşılanacağını beklemek en basit tabirle saflık olur. AKP iktidarının OHAL'i kurumsallaştırmak suretiyle toplumun hemen tüm kesimlerini baskı altına aldığı aşikardır” dedi.

16 Nisan’da gerçekleşen referanduma da değinen Pir, şunları söyledi: “İktidar dışı kalmış kesimlerin 16 Nisan öncesi ve günü tüm baskılara rağmen elde ettiği bir başarı vardır. Bu yürüyüşü onun bir parçası ve sürdürücüsü olarak görmek gerekir. Yürüyüşün şimdilik bir baskı unsuru oluşturduğunu söyleyebiliriz. Ancak başarıya ulaşmak için AKP'nin mağdur ettiği tüm kesimlerin bu sürece dahil edilmesi gerekir.”